Kur'an ve Tefsir

Nisa Suresinin 31. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 31. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Büyük günahlardan kaçınmanın küçük günahların bağışlanmasına vesile olacağını bildiren ayet; Nisa suresinin

Nisa Suresinin 26. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 26. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Müminlerin yolunu bildiren ayet; Nisa suresinin 26. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz..

Nisa Suresinin 22. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 22. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Evlenilmesi yasak olanları bildiren ayet; Nisa suresinin 22. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabil

Nisa Suresinin 17. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 17. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın kabul edeceği tövbeyi bildiren ayet; Nisa suresinin 17. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuy

Nisa Suresinin 14. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 14. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın koyduğu sınırları aşmamayı emreden ayet; Nisa suresinin 14. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda

Nisa Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 10. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yetim malını yiyenin göreceği azabı bildiren ayet; Nisa Suresinin 10. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda

Nisa Suresinin 2. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nisa Suresinin 2. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yetim malını yemenin haram olduğunu bildiren ayet; Nisa Suresinin 2. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda o

Al-i İmran Suresinin 200. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 200. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Sabredenlerin kazanacağını, kurtuluşa ereceğini bildiren ayet; Al-i İmran suresinin 200. ayetinin me

Al-i İmran Suresinin 191. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 191. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Aklıselim sahiplerinin dualarını bildiren ayet; Al-i İmran suresinin 191. ayetinin meali ve tefsirin

Al-i İmran Suresinin 185. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 185. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her canlının ölümü tadacağını bildiren ayet; Al-i İmran suresinin 185. ayetinin meali ve tefsirini y

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.