KUR’ÂNIMIZ

Yapmakta Olduğu İyiliği Devam Ettirmekle İlgili Âyetler

Doç. Dr. Murat Kaya, Riyâzü’s-Sâlihîn'den “Yapmakta Olduğu İyiliği Devam Ettirmek”le ilgili âyetleri okuyor.

Müminûn Suresinin 84. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 84. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Yer ve yeryüzündekilerin Allah Teâla’nın mülkü olduğunu bildiren âyet-i kerime; Müminûn suresinin 84. ay

Teğâbün Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, 18 ayetten oluşan Teğâbün suresini iki bölüm halinde tefsir ediyor. Teğâbün suresinin tefsirini yazımızda hem okuyabilir hem de dinleyebilirsini

Müminûn Suresinin 62. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 62. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın, kullarına zulüm ve haksızlık etmeyeceğini bildiren âyet-i kerime; Müminûn suresinin 62. ayetin

Müminûn Suresinin 53. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 53. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanları bildiren âyet-i kerime; Müminûn suresinin 53. ayetinin A

Yasin Suresinin Fazileti

Yâsîn sûresinin fazileti nedir? “Kur’an’ın kalbi” olarak anılan bu mübarek sûrenin anlamı ve bereketine dair hadisler…

Müminûn Suresinin 29. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 29. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Konuk edenlerin en hayırlısının Allah olduğunu bildiren âyet-i kerime; Müminûn suresinin 29. ayetinin Ar

Müminûn Suresinin 21. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 21. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Faydalanılan canlılara bir de ibret nazarıyla bakılmasını bildiren âyet-i kerime; Müminûn suresinin 21.

On Geceye Yemin Olsun Ayeti Ne Anlatıyor? (Fecr Sûresi 2. Ayet)

Fecr sûresinin 2. ayetinde geçen ve üzerine yemin edilen “On Gece" hangi on geceyi ifade ediyor? Fecr sûresi 2. ayeti ne anlatıyor? Ayeti nasıl anlamalı ve

Müminûn Suresi 1-2. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Müminûn Suresi 1-2. ayetlerinde ne anlatılmak isteniyor? Müminlerin namazlarını huşû ile kıldığını bildiren âyet-i kerime; Müminûn suresi 1-2. ayetlerinin Arapç

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.