Kur'an ve Tefsir

Al-i İmran Suresinin 43. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 43. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’a ibadet edilmesini emreden ayet-i kerime; Al-i İmran suresinin 43. ayetinin meali ve tefsirini

Al-i İmran Suresinin 31. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 31. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ı seven kişinin Hz. Peygamber’e (s.a.s.) itaat etmesi gerektiğini bildiren ayet-i kerime Al-i İ

Al-i İmran Suresinin 26. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 26. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Mülkün sahibinin Allah olduğunu bildiren ayet-i kerime Al-i İmran suresinin 26. ayetinin meali ve tef

Kadir Suresinin Arapçası, Türkçe Okunuşu, Anlamı ve Tefsiri

Bin aydan hayırlı “Kadir Gecesi” Kur’an-ı Kerim’de hangi surede geçer? Kadir suresi nasıl okunur? “İnnâ enzelnâ” sûresi olarak da anılan Kadir suresinin Arapças

Câsiye Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Câsiye suresinin tefsirini yapıyor. 4. bölümde, 37 âyetten oluşan Câsiye suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

“Rabbânîler Olun” Ayetinin Anlamı Nedir?

Âl-i İmran suresinde “Rabbânîler olun” (Âl-i İmran, 79) ayetinin mânâsı nedir?

Nesih Meselesi Tarihselcilik Anlamına mı Geliyor?

Nesih ne demektir? Nesih meselesi tarihselcilik anlamına mı geliyor? Nesih ve tarihselcilik arasındaki fark nedir? Prof. Dr. Halit Çalışkan anlatıyor...

Cuma Suresinin 11. Ayeti Hangi Olay Üzerine İnmiştir?

Cuma suresinin 11. ayet-i kerimesi hangi hadise üzerine nazil olmuştur?

Al-i İmran Suresinin 19. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 19. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah katında tek dinin İslam olduğunu bildiren ayet-i kerime Al-i İmran suresinin 19. ayetinin meali

Al-i İmran Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?

Al-i İmran suresinin 10. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Kıyamet gününde dünyadaki hiçbir güvence kişiye bir yarar sağlamayacağını bildiren ayet-i kerime, Al-

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.