Altınoluk Dergisinin Ocak 2023 Sayısı Çıktı

Altınoluk dergisinin 443. sayısı çıktı. Altınoluk dergisinin Ocak 2023 sayısı “Sadece İman Ettik Demekle Bırakılacak mısınız?” kapağıyla yayınlandı.

“Sadece İman Ettik Demekle Bırakılacak mısınız?” başlığıyla çıkan Altınoluk dergisinin 443. sayısı şu şekilde takdim edildi.

SADECE «İMAN ETTİK» DEMELERİYLE BIRAKILACAKLARINI MI SANIYORLAR?  

İnsan psikolojisinin derinliklerinde dolaşarak hepimize ayna tutan Mevlânâ kuddise sirruh insana, “mümtehan” diye seslenir. Mümtehan, imtihana tâbi olan demektir. İnsan olmak imtihan edilmek demektir. İmtihanın kökünde, madenin saflaştırılması ya da kalbin derinliklerindeki niyetin ortaya çıkartılması anlamları vardır. İnsan da kıymetli madenlerin saflaştırılması gibi mihnet, bela ve sıkıntılarla denendikçe arınır. Arınma son nefese kadar bitmez, çünkü hayat devam ettikçe imtihan da eksik olmaz. O yüzden insan hep mümtehan olarak anılacağı bir yerde durur.

Hayat ve ölüm hangimizin daha güzel amel yapacağını denemek için verilmiş imtihan vesileleridir. İmtihan; korku, açlık, mal, can ve ürünlerden azaltma ile ortaya çıkabilir. Eş, evlat, cihâd, nimetler, hâsılı her şey sınama ve deneme konusu olabilir. Müslümanım demek, iman etmek bedel ister: “İnsanlar, denenip imtihandan geçirilmeden, “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar? Andolsun ki biz, onlardan öncekileri de sınamıştık. Allah, elbette doğru olanları ortaya çıkaracaktır; kezâ O, yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.” (Ankebut, 2-3)

İmtihanın maksadı samimi olanla samimi olmayanı ayrıştırmaktır. Dinin aslı samimiyettir. Samimiyet, kalp ile amel arasında bir tenakuz olmamasıdır. Mevlânâ kuddise sirruh’un “Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün” tavsiyesi samimiyetin özlü ifadesidir. Kalbi ile ameli arasında tenakuz bulunana münâfık derler. Nifak, bir kalp hastalığıdır. Samimiyet kalbin sıhhat alametidir. İmtihan, kalbin efor testidir. Kalbi sağlam olan testten geçer. Mü’min, kalbi avucunda yaşayan insandır; her imtihan onu daha çok arındırır, saflaştırır.

“İman ettik” demek bir iddiadır. İddia ispat ister. Rabbimiz bizden bu ispatı hayatın her anında talep ediyor. İslam’la dirilerek onu temsil etmek tek kurtuluş yolumuzdur. Bu ise İslam’dan razı olmaktan geçiyor. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in “Allahım, İslam’ı rızamın son noktası kıl” duası bu mânâda ne kadar kıymetlidir! İslam’ın rızamızın en son noktası olması, imtihanın başarılmasıdır. İslam’ı istemek Allah’ın rızasını istemektir. İslam’ı istemek, hakkımızdaki muradı keşfetmektir, çünkü İslam Allah’ın bizden istediğidir. O yüzden rızasının ufkuna İslam’ı koyan imtihanı nasıl geçeceğini de bulmuş demektir.

En sıkıntılı imtihan, imtihanı yapandan gafil olmaktır. Hayat, bu gerçeği anlayacak kadar kısa, bu gerçeği kolayca taşıyamayacak kadar uzundur. Rutinin ve durağanlığın sisi, her an mucize, tecelli ve harikalarıyla zuhur eden Rabbimizin azametini idrak etmemize mânidir. O yüzden hep teyakkuzda olmak, her anı son nefesmiş gibi yaşanan bir hayata muvaffak olmak gerekiyor. Bu şekilde göklere yükselmeye yol bulamayanlara esfel-i safilinden başka seyir yolu yoktur. “İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?” Evet, “iman ettik” demekle bırakılmayacağız. İmanı aşkla yaşamak ve çatırtılar gelen kubbemize yetişmek mesuliyetimiz var.

Üç ayların bereketli mevsimi başlıyor, istifadeler niyaz ederiz. İdrak edeceğimiz ilk kandil Regaip olacak, tebrik ederiz. Rabbimiz Recep ve Şaban’ı mübarek kılsın ve bizi azami istifade ile Ramazan’a eriştirsin. Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidi ile hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

“İMAN ETTİK” DEMEKLE AYETİ

“İman Ettik” Demekle Ayeti

İMAN NEDİR? İMANIN TANIMI VE KAPSAMI

İman Nedir? İmanın Tanımı ve Kapsamı

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.