Osmanlı Devleti Kısaca

Osmanlı Devleti kim tarafından, nerede ve ne zaman kurulmuştur? Osmanlı Devleti’nin kurucusu kimdir? Osmanlı devleti ne zaman kuruldu? Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti neresidir? Osmanlı Devleti’nin Bizans’la yaptığı ilk savaş hangisidir? Osmanlı devleti ilk hangi Türk beyliğine son vermiştir? Osmanlı Devleti’nin Rumeli’ye geçişi nasıl olmuştur? Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu olarak da bilinen padişah kimdir? Osmanlı Devleti’nin haçlılarla yaptığı ilk savaş hangisidir? Osmanlı Devleti’nde padişahların sıralaması nasıldır? Osmanlı devleti fiilen, hukuken, resmen hangi olaylarla sona erdi? Osmanlı Devleti’nde ilkler. Osmanlı Devleti padişahları, hayatları, dönemleri, özellikleri, yaptıkları, ıslahatları ve önemli olayları.

13. asrın sonunda tarih sahnesine çıkan Osmanlı Devleti’nin 600 seneyi aşan ömrü beş bölüme ayrılır. Bunlar;

  • Kuruluş (1299-1453)
  • Yükselme (1453-1579)
  • Duraklama (1606-1699)
  • Gerileme (1699-1792) ve
  • Dağılma (1792-1922) devirleridir.

OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİ

Osmanlı Devleti’nin kuruluş devri 1299 yılından 1453 İstanbul’un fethine kadar sürer.

OSMAN BEY DÖNEMİ (1281-1326)

Osmanoğulları, Orta Asya’dan göç edip Anadolu’ya geçen Oğuzların Kayı boyundandır. Osman Gazi, Ertuğrul Gazi’nin üç oğlundan (diğerleri Savcı ve Gündüz Bey) biridir. Osman Bey, 1281 yılında Sögüt’te, Kayıların başına geçtiğinde henüz 23 yaşındaydı. Osman Bey yüksek kabiliyeti ve idaredeki dirayetinden dolayı, babasının vefatından sonra diğer bütün beyler, en küçük evlat olmasına rağmen onu ittifakla “Kayı Bey”i olarak tanıdılar.

Osmanlı Devleti Ne Zaman Kuruldu?

Osmanlı devleti, Osman Gazi tarafından 1299 yılında Söğüt’te (Karacahisar olduğu da rivayet edilir) kuruldu.

Osman Bey’in Eşi Kimin Kızı?

Osman Gazi, Anadolu’da faaliyet gösteren esnaf dayanışma teşkilatı Ahilerin desteğini aldı ve teşkilatın lideri Şeyh Edebali’nin kızı Malhun Hatun (Bala) ile evlendi. Ayrıca diğer Türk beylikleri ile mücadeleden kaçındı ve sınırlarını Bizans toprakları yönünde genişletti.

Osman Bey, 1284’te Bizanslılara ait olan Kulaca Hisar’ı ele geçirdi. 1288’de Karacahisar’ı, 1298’de Bilecik’i fethetti. 1299’da, 3. Alaeddin Keykubad’ın kaçmak zorunda kalması ile Anadolu Selçuklu Devleti başsız kaldı. Bunun üzerine aynı yıl bağımsızlığını ilan etti. Osman Bey 1301’de Yenişehir’i ele geçirdi.

Osmanlı ve Bizans Arasında Yapılan İlk Savaş Hangisidir?

1302 yılında Bizans ile yapılan ilk savaş olarak bilinen Koyunhisar savaşını kazandı. 1321’de Mudanya ele geçirdi. Osman Gazi, 1326 yılında Bursa kuşatması sırasında vefat etti. Şehir, vefatından sonra fethedildi. Vasiyeti üzerine cenazesi Bursa’da defnedildi. Yerine, oğlu Orhan Bey geçti.

ORHAN BEY DÖNEMİ (1326-1359)

Orhan Bey, beyliğin başına geçmeden önce Yarhisar tekfurunun kızı Holofira ile evlendi. 1326 yılında babasının ölümü ile beyliğin başına geçti ve aynı yıl Bursa’yı fethederek başkent yaptı. İlerleyen yıllarda İznik’i kuşattı fakat Bizans İmparatoru 3. Andronikos’un karşı saldırıya geçmesi üzerine kuşatmayı kaldırdı.

Maltepe Savaşının Önemi

Osmanlılar, Bizans ile 1329 yılında yaptığı Maltepe savaşını kazandı ve böylece Kocaeli Yarımadası’nın fethi tamamlanarak Bizans’ın Anadolu toprakları ile bağlantısı kesildi. 1331’de İznik, 1337’de İzmit ele geçirildi.

Osmanlı Devleti’ne Katılan İlk Beylik

1345 yılında Karesioğulları Beyliği, Osmanlı topraklarına katıldı. Beyliğin alınması ile Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlanması yolundaki ilk adım atıldı ve Osmanlı, Karesioğulları’nın donanmasından yararlandı. Ayrıca beyliğin konumu sayesinde Rumeli’ye geçiş kolaylaştı. Orhan Gazi, 1346 yılında İoannis Kantakuzenos’un kızı ile evlendi ve 1347’de Bizans tahtına geçmesini sağladı.

Osmanlı Devleti’nin Rumeli’ye İlk Geçişi

Bizans’a, Balkan devletleri ile yaptığı savaşlarda asker yardımında bulundu. Yardımların karşılığı olarak Osmanlı’ya 1352 yılında Gelibolu Yarımadası’ndaki Çimpe kalesi verildi. Böylece Osmanlılar, Rumeli’deki ilk topraklarını kazandılar.

Osmanlı Devleti’nde İlk Medrese

Orhan Gazi, beyliği devlet haline getirdi ve teşkilatlanma çalışmalarına önem verdi. Saltanatı sırasında, ilk Osmanlı medresesini İznik’te açtı. Yaya ve müsellem ordusunu kurdu.

Osmanlı Devleti’nde İlk Divan

İlk Divan’ı topladı ve vezirlik makamını oluşturdu. İlk kadı ve subaşı atamalarını yaptı. 1362’da vefat etmesinin üzerine, tahta 1. Murat geçti.

SULTAN 1. MURAT DÖNEMİ (1359-1389)

Murat Hüdevandigâr olarak da bilinen 1. Murat, tahta geçmeden önce 1350’li yıllarda ağabeyi Süleyman Paşa ile birlikte Rumeli’de gerçekleştirilen bazı akınlara katıldı. Saltanatı boyunca sınırlarını Balkan topraklarında ilerletmeye özen gösterdi. Bunun yanı sıra Anadolu’daki komşu Türk beyliklerinden bazılarının topraklarına çeşitli yollarla sahip oldu.

Sazlıdere Savaşının Önemi

1363 yılında Bizans ile yaptığı Sazlıdere savaşı sonrasında Edirne’yi fethetti. Hemen ardından Filibe ve Gümülcine’yi hakimiyeti altına alarak Bizans’ın Sırp ve Bulgar devletleri ile var olan kara bağlantısını kesti.

Osmanlı Devleti’nin Haçlılarla Yaptığı İlk Savaş

Fetihlerden rahatsız olan Papa 5. Urbanus, bir Haçlı birliği oluşturdu. Osmanlı ordusu ile Haçlı birliği arasında 1364 yılında yapılan Sırpsındığı savaşı, kesin Osmanlı zaferi ile sonuçlandı. Zafer sonucunda Meriç Irmağı tamamen hakimiyet altına alındı ve Balkanlarda ilerlemek daha kolay bir hale geldi.

Sırpsındığı’nın intikamını almak isteyen Sırplar ile 1371 yılında yapılan Çirmen savaşını Osmanlılar bir kez daha kazandı. Böylece Makedonya’nın fethine ortam hazırlandı. Bulgar kralı, Sırp prensleri ve Bizans Osmanlı üstünlüğünü kabul etti.

Sultan 1. Murat, ilerleyen yıllarda oğlu Beyazıt’ı Germiyanoğulları beyi Süleyman Şah’ın kızı ile evlendirdi. Böylece çeyiz yolu ile Kütahya, Simav, Tavşanlı ve Emet’i hakimiyeti altına aldı. Hamitoğulları’ndan para karşılığında Akşehir, Yalvaç, Beyşehir, Seydişehir ve Isparta’yı satın aldı. Böylece Karamanoğulları ile sınır komşusu oldu. Anadolu’da bu faaliyetler sürerken Balkanlar yönündeki genişleme devam etti.

1386 yılında Sırplarla yapılan Ploşnik savaşında Osmanlı birlikleri başarısız oldu.

1. Kosova Savaşının Nedenleri ve Sonuçları

1. Kosova Savaşının Sebepleri

  1. Türklerin Balkanlarda ilerlemeleri karşısında Balkan devletlerinin birleşmesi.
  2. Şahin Paşa komutasındaki Türk akıncı kuvvetlerinin Ploşnik’te yenilmesiyle Balkan devletlerinin harekete geçmesi.

Bulgarian saf dışı bırakmak amacıyla Çandarlı Ali Paşa komutasında bir ordu Bulgaristan üzerine gönderilerek Şumnu, Tırnova, Silistre ve Niğbolu alındı. Bulgar kralı teslim oldu ve Bulgar Krallığı savaş dışı bırakıldı. l. Murat Anadolu beylerinden de aldığı yardımcı kuvvetlerle Rumeli’ye geçerek 1389 yılında Kosova’da Sırp, Bosna, Macar, Eflak, Arnavut, Leh ve Çeklerden oluşan Haçlı ordusunu yenilgiye uğrattı.

1. Kosova Savaşının Sonuçları

  1. Kosova zaferiyle Balkanlardaki ilerleyiş hızlandı.
  2. Osmanlılar ilk defa bu savaş sırasında top kullandılar.
  3. Anadolu beylikleri ilk defa bu savaş sırasında Osmanlı Devleti’ne askeri yardımda bulundu.
  4. Haçlılara karşı ilk büyük meydan savaşı kazanıldı.
  5. Sırp Krallığı Osmanlı Devleti’ne bağlandı.
  6. Sultan 1. Murat savaş alanını gezerken Miloş Kabiloviç adında bir Sırplı tarafından şehit edildi.

Murat Hüdevandigâr, saltanatı sırasında var olan “Devlet hükümdar ve ailesinin ortak malıdır.” anlayışını “Devlet hükümdar ve oğullarının ortak malıdır.” anlayışı ile değiştirdi. Böylece taht kavgalarını azaltmayı amaçladı. Kurumsallaşmaya önem verdi; başkenti Edirne’ye taşıdı.

Yeniçeri Ocağının Kurulması

Sultan 1. Murat, 1363 yılında Yeniçeri ocağını kurdu. Ülkeyi ilk kez eyaletlere ayırarak Rumeli Eyaleti’ni oluşturdu.

YILDIRIM BEYAZIT (1. BEYAZIT) DÖNEMİ (1389-1402)

1386 yılında babasının Karamanoğlu Alâeddin Bey’e karşı giriştiği sefere katıldı, Frenk Yazısı savaşında gösterdiği cesaret ve atılganlık dolayısıyla Yıldırım lakabını aldı. 1. Kosova savaşında babasının yanında bulundu. Sultan 1. Murat şehit düşünce yerine Osmanlı tahtına geçti.

Emîr Sultan Buhârî Hazretlerine damat oldu.

Anadolu’da Siyasi Birliği Kuran İlk Padişah

Anadolu’nun siyasi birliğini kurmaya yönelik asıl faaliyetler bu dönemde başladı. Germiyan, Saruhan, Aydın, Menteşe, Hamid, Teke, Karaman, Candar, Kadı Burhaneddin, Tacüddin ve Taşhan beyliklerinin toprakları alındı. Böylece: Fırat’a kadar siyasi birlik kuruldu. Ege ve Akdeniz sahillerine egemen olundu. Devletin stratejik güç ve önemi arttı. Bu durum Osmanlı’yı Timur ile karşı karşıya getirdi. Aydın, Menteşe ve Saruhan donanmalarının alınmasıyla Osmanlı deniz gücü arttı. Donanmayı geliştirmek üzere Gelibolu Tersanesi kuruldu. Kütahya merkez olmak üzere Anadolu Beylerbeyliği kuruldu.

İstanbul’un Kuşatılması

İstanbul, Osmanlı Devleti döneminde ilk kez Yıldırım tarafından kuşatıldı. Fakat batıda haçlı birliğinin kurulmasıyla kuşatma sonuçsuz kaldı.

Niğbolu Savaşı

İstanbul’u kuşatmadan kurtarmak ve Türkleri Balkanlar’dan atmak üzere kurulan haçlı ordusu 1396 yılında Niğbolu’da yenilgiye uğratıldı. Bulgaristan bir Türk ili haline geldi. Osmanlı sınırları Tuna’ya kadar genişledi. Osmanlı’nın İslam dünyasında nüfuzu arttı. Yıldırım’a Sultanı İklimi Rum ünvanı verildi.

Niğbolu’dan sonra İstanbul yeniden kuşatıldı. Bu amaçla, Anadolu Hisarı yapıldı. Fakat, Timur tehlikesi çıkınca Bizans’la anlaşma yapıldı. Böylece, İstanbul’da bir Türk mahallesi kurulacak, İstanbul’a kadı tayin edilecek ve Bizans vergi verecekti.

Ankara Savaşı

Ankara Savaşının Nedenleri

  1. İki tarafta da cihan hakimiyeti idealinin varlığı.
  2. Timur’un, Çin seferine çıkmadan önce, Batı’da güçlü bir devlet bırakmak istememesi.
  3. Osmanlı’dan kaçan beylerin Timur’u, Timur’dan kaçan beylerin ise Yıldırım’ı kışkırtması.
  4. Hakaret ifadeleri içeren mektupların yazılması.
  5. Timur’un Yıldırım’a beylik sembolleri göndermesi; kendi adına para bastırılmasını ve beyliklerin topraklarının geri verilmesini istemesi.

Eski beyliklerden kalma birliklerin Timur tarafına geçmesi, Timur ordusunun güçlü olması ve yardımcı Sırp kuvvetlerinin savaştan erken çekilmesi nedeniyle Osmanlı ağır bir yenilgi aldı.

Ankara Savaşının Sonuçları

  1. Anadolu’nun siyasi birliği bozuldu. Aydın, Karaman, Germiyan, Saruhan, Menteşe, Hamit ve İsfendiyar beylikleri yeniden kuruldu.
  2. Yıldırım ile oğulları Musa ve Mustafa esir düştü.
  3. Anadolu Timur hakimiyetine girdi. Birçok şehir yağmalandı. Can ve mal güvenliği kalmadı.
  4. Osmanlı’da Fetret Devri başladı.
  5. İstanbul’un fethi gecikti.
  6. Rumeli’de bazı yerler elden çıktı.

Yıldırım Beyazıt bu savaşta esir düştü. Bir süre sonra da esaret altında 8 Mart 1403’ta Akşehir’de vefat etti.

MEHMET ÇELEBİ (1. MEHMET) DÖNEMİ (1413-1421)

Mehmet Çelebi, Ankara Savaşı’nda babası Yıldırım Beyazıt’ın yanında bulundu.

Fetret Devri (1402-1413)

Ankara Savaşı’nda Osmanlıların uğradığı ağır yenilgi, yalnız Anadolu’daki siyâsi birliğin parçalanmasına neden olmakla kalmadı, Osmanlı Devleti’nin kendi içinde de parçalanmalara yol açtı.

Yıldırım Beyazıt’in oğulları Süleyman Çelebi, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Mehmet Çelebi Osmanlı tahtına sahip olabilmek için birbirleriyle mücadeleye giriştiler. “Fetret Devri” adı verilen ve 1413’e kadar süren bu taht kavgası dönemi, Mehmet Çelebi’nin (1. Mehmet) kardeşlerini ortadan kaldırıp, Osmanlı Devleti’nin birliğini yeniden sağlamasıyla sona erdi.

Osmanlı Devleti’nin İkinci Kurucusu Olarak Bilinen Padişah

Merkezi otoriteyi yeniden kurduğu için devletin ikinci kurucusu sayılır. Anadolu siyasi birliğini kurma çalışmalarını yeniden başlattı. Aydınoğulları’ndan İzmir’i aldı. Saruhan Beyliği’ni yıktı.

Osmanlı Devleti’nin İlk Deniz Savaşı

Venedik’le ilk deniz savaşı yapıldı, fakat donanma zayıf olduğu için başarılı olunamadı.

Osmanlı Devleti’nde Dini ve Sosyal İçerikli İlk İsyan

Dönemin bilginlerinden Şeyh Bedreddin, dini ve sosyal nitelikli ilk isyan hareketini çıkardı; başarılı olamayarak idam edildi. Yıldırım’ın oğlu Mustafa Çelebi, Bizans’ın da yardımıyla, siyasi nitelikli bir isyan çıkardı; başarılı olamayarak Bizans’a sığındı.

Sultan Mehmet Çelebi 26 Mayıs 1421 de Edirne’de vefat etti.

SULTAN 2. MURAT DÖNEMİ (1421-1451)

Babasının vefatı üzerine tahta geçen Sultan 2. Murat, o sırada 18 yaşındaydı. Yaptığı ilk icrâati, babasının cenazesini Yeşil Câmiî Türbesi’ne defnettirmek oldu.

Düzmece Mustafa İsyanı

Bizans’ın da yardımıyla yeniden isyana teşebbüs eden Düzmece Mustafa idam edildi. Bizans’ı cezalandırmak üzere İstanbul kuşatıldı. Bizans, kuşatmadan kurtulmak üzere, bu kez 2. Murat’ın kardeşi Şehzade Mustafa’yı isyana teşvik etti. Kuşatma kaldırıldı. Mustafa Çelebi idam edildi.

Aydın, Menteşe ve Hamid beyliklerine son verildi. Germiyan toprakları vasiyet yoluyla Osmanlı’ya kaldı. Osmanlı Batı Anadolu’ya hakim oldu. Karamanoğulları üzerine sefere çıkıldı; fakat Rumeli’de durum karıştığı için geri dönüldü.

Osmanlı kuvvetleri Makedonya ve Adriyatik’e kadar ilerledi. Fakat, bu başarılar uzun sürmedi. Hermanştad Vezağ, Morava ve İzladi Derbendi’nde Osmanlı kuvvetleri yenilgiye uğradı. Balkanlar’da yeniden haçlı birliği kuruldu. Yenilgilerin artması ve karaman saldırısının başlaması üzerine, Balkan devletleri ile anlaşma gereği duyuldu.

Edirne Segedin Antlaşması

1444 yılında Haçlılarla Edirne Segedin Antlaşması yapıldı. Antlaşmaya göre;

  • Sırbistan Osmanlı’ya vergi verecek.
  • Bulgaristan Osmanlı kontrolünde kalacak.
  • Tuna Nehri, sınır olarak kabul edilecek.
  • Osmanlı ile Macaristan on yıl savaşmayacak.

Başta Macaristan olmak üzere, Balkanlar devletleriyle yapılan ilk resmi antlaşmadır. Taraflar arasında ilk kez bir sınır çizildi.

2. Murat, yenilgilerden dolayı aldığı tepkilerin etkisiyle tahttan ayrıldı. Yorgunluğunu ileri sürerek, tahtı oğlu 2. Mehmet’e bıraktı.

Varna Savaşı

Çocuk yaşta birinin Osmanlı tahtına geçmesi Avrupa için bir fırsattı. Papa’nın öncülüğünde, Macar, Hırvat, Leh, Alman ve Venedik kuvvetlerinden oluşan bir haçlı birliği kuruldu. Devlet adamlarının da devreye girmesiyle yeniden ordunun başına geçen 2. Murat, 1444 yılında Haçlıları yenilgiye uğrattı.

Savaşın sonrasında Osmanlı’nın Balkanlar’da hakimiyeti pekişti. Yenilgilerin izleri silindi. Bulgaristan doğrudan Osmanlı egemenliğine alındı.

2. Kosova Savaşı

Varna’nın intikamını almak üzere yeniden kurulan haçlı ordusu Kosova’da 1448 yılında ağır bir yenilgiye uğratıldı.

2. Kosova savaşı zaferinden sonra Türklerin Balkanlara yerleşmesi kesinleşti. Haçlıların İstanbul’u kurtarmak üzere düzenledikleri son sefer oldu. İstanbul’un fethine ortam hazırlandı. Batı’ya karşı taarruz üstünlüğü sağlandı.

Sultan 2. Murat, 3 Şubat 1451 târihinde vefat etti; yerine 2. Mehmet geçti.

OSMANLI DEVLETİ’NİN YÜKSELME DÖNEMİ

Osmanlı Devleti’nin yükseliş devri 1453 İstanbul’un fethinden, 1579 Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümüne kadar sürer.

FATİH SULTAN MEHMET (2. MEHMET) DÖNEMİ (1451-1481)

2. Mehmet ikinci döneminde 19 yaşında tahta çıktı. İlk işi İstanbul’u fethetmek için kollarını sıvamak oldu.

İstanbul’un Fethi

Fatih, doğudan ve batıdan gelecek tehlikeleri önlemek için, Karaman ve Mora üzerine sefer düzenledi. Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumelihisarı’nı yaptı. Surları yıkmak üzere toplar döktürdü. Çanakkale’ye donanma, Balkanlara ordu gönderdi.

Bizans, surlarını tamir ederek silahlarla donattı. Haliç’i kapattı. Avrupa’dan yardım istedi. İmparator, yardım alabilmek için, Katolik ve Ortodoks kiliselerini birleştirmek istedi; fakat, halk buna karşı çıktı.

Papa, Haçlı ordusu kurulması için çağrıda bulundu. Fakat sadece Venedik, Ceneviz ve Mora’dan yardım alındı.


Fatih Sultan Mehmet (2. Mehmet)

İstanbul’un Fethinin Nedenleri

  1. Hz. Muhammed'in (s.a.v.), şehri alacak kişiyi övmesi.
  2. İstanbul’un jeopolitik konumunun önemi.
  3. Toprak bütünlüğünü sağlama isteği.
  4. Bizans’ın kışkırtıcı faaliyetlerini önleme isteği.
  5. Haçlı ittifaklarının sona ereceği düşüncesi.
  6. İstanbul’un, Batı için bir üs konumunda olması.
  7. Batı sınırının güvenliğini sağlama isteği.
  8. Önemli ticaret yollarının İstanbul’dan geçmesi.

İstanbul kara ve denizden kuşatıldı. Venedik, Ceneviz ve Rum gemilerinin Osmanlı donanmasını yararak İstanbul’a ulaşması üzerine, karadan çektirilerek Haliç’e bir donanma indirildi. 53 günlük bir kuşatmadan sonra 29 Mayıs 1453’te İstanbul alındı.

İstanbul’un Fethinin Sonuçları

a) Türk Tarihi Açısından:

  1. Osmanlı’nın jeopolitik önemi arttı.
  2. Askeri, siyasi ve ekonomik açıdan stratejik bir yapıda olan İstanbul başkent yapıldı.
  3. Yükselme ve imparatorluk dönemi başladı.
  4. Toprak bütünlüğü sağlandı.
  5. Boğazların savunması kolaylaştı.
  6. Anadolu ebediyyen Türk yurdu haline geldi.
  7. Ticaret yollarının kontrolü kolaylaştı.
  8. İstanbul önemli bir kültür merkezi haline geldi.
  9. Osmanlı’nın İslam dünyasında saygınlığı arttı.
  10. Hristiyanlara can ve mal güvenliği sağlandı.
  11. Ortodokslar gerçek din hürriyetine kavuştular.

b) Dünya Tarihi Açısından:

  1. Bin yıllık Bizans İmparatorluğu sona erdi.
  2. Ortaçağ kapandı, Yeniçağ başladı.
  3. Osmanlı’nın stratejik önemi arttı.
  4. Hristiyan birliğinin kurulması önlendi.
  5. Batı dünyası önemli bir askeri üssünü kaybetti.
  6. Barutun gücünün önemi anlaşıldı. Krallar bu gücü kullanarak derebeylik rejimini yıktılar.
  7. Ticaret yollarının Osmanlı kontrolüne geçmesi Avrupa’da, yeni arayışlara yol açtı. Bu durum Coğrafi Keşifler’in başlamasına etki etti.
  8. Fatih’in hoşgörüsü, özgür düşünceye saygısı ve bilim adamlarını koruması Avrupa’yı etkiledi.
  9. İstanbul’dan Roma’ya giden bilim adamları Rönesans’ın başlamasına etki ettiler.
  10. Venedik ve Ceneviz’in çıkarları zedelendi. Bu nedenle, fethe en şiddetli tepkiyi gösterdiler.
  11. Kara ve deniz kuvvetlerinin işbirliği yapmasının önemi anlaşıldı.

Fetihten Sonra Alınan Önlemler

  1. Haçlı birliğinin kurulmasına önayak olabilecek Venedik’e bazı ticari imtiyazlar verildi.
  2. Bizans’ın mirasına sahip çıkabilecek Mora Despotluğu ve Trabzon Pontus Rum Devleti yıkıldı.
  3. Ortodoks Kilisesi himaye edilerek, Hristiyan birliğini önleme, Osmanlı’nın hoşgörüsünü kanıtlama, Ortodoks Kilisesi’ni kontrol altına alma, Katoliklere karşı bir güç oluşturma ve Rumların desteğini sağlama hedeflendi.

Sırbistan, Mora, Eflak, Boğdan, Bosna, Hersek ve Arnavutluk Osmanlı topraklarına katıldı.

Karadeniz’in Türk Gölü Haline Gelmesi

Önce Ceneviz’in elindeki Azak, Kefe ve Menküb kolonileri alındı. Daha sonra Kırım alınarak özerk bir eyalet haline getirildi.

Cenevizlilerden Amasra, Rumlardan ise 1461 yılında Trabzon alınarak Pontus Rum Devleti’ne son verildi. Anadolu bütünüyle Türk hâkimiyetine alındı.

İsfendiyar Beyliği’nden Sinop, Karaman Beyliği’nden ise Konya ve Karaman alınarak bu beyliklere son verildi. Anadolu birliği yönünde önemli bir adım atıldı. Karaman Beyliği bir tehlike olmaktan çıktı. Osmanlı ile Akkoyunlu karşı karşıya geldiler.

Otlukbeli Savaşı

Osmanlı ile Akkoyunlular arasında, Anadolu’nun hakimiyeti mücadelesi vardı. Osmanlı’nın güçlenmesini istemeyen Akkoyunlular 1473 yılında Otlukbeli savaşında yenilgiye uğratıldı. Akkoyunlu Devleti yıkılma sürecine girdi. Osmanlı sınırları Doğu Anadolu’ya kadar genişledi.

Osmanlı – Venedik Savaşı

Venedik ile 1463-1479 yılları arasında 16 yıl savaşıldı; fakat sonuç alınamadı. Yapılan barışa göre Venedik vergi verecek, Osmanlı ülkesinde ticari imtiyazlardan yararlanacak ve İstanbul’da sürekli elçi bulunduracaktı.

Osmanlı - Memluk İlişkileri

Osmanlı’nın Anadolu’da siyasi birliği kurmaya çalışması ve Hicaz su yollarının onarımını üstlenmek istemesi, Memluk Devleti ile ilişkileri bozdu.

Akdeniz (Ege) Adalarının Fethi

Ceneviz’den Taşoz, Semadirek, Gökçeada, Bozcaada, Sisam ve Limni adaları alındı.

Venedik’ten Midilli ve Eğriboz adaları alındı.

Saint Jean (Sen Jan) şövalyelerinin elindeki Rodos kuşatıldıysa da alınamadı.

İtalya Seferi

1480 yılında Batı Roma’yı almak üzere sefere çıkıldı. Napoli Krallığı’nın elindeki Otranto alındı. Fatih’in ölümü üzerine Otranto elden çıktı.

2. Mehmet Dönemi Islahatları

Kanunnamei Ali Osman ile padişahın güç ve otoritesi pekiştirildi. İlk altın para bastırıldı. Topkapı Sarayı yapıldı. Sahn-ı Seman ve Fatih medreseleri açıldı. Memur yetiştirmek için Enderun okulu açıldı. Devşirme kökenlilerin bürokraside etkinliği arttı. Padişahın divan başkanlığı yapması terk edildi. Defterdar ve Kazasker sayısı ikiye çıkarıldı.

Fatih Sultan Mehmet, Memlükler üzerine çıktığı seferde 3 Mayıs 1481’de Gebze’de Hünkar çayırında vefat etti.

SULTAN 2. BEYAZIT DÖNEMİ (1481-1512)

Fatih Sultan Mehmet’in 3 Mayıs 1481’de ölümü, 2. Beyazıt ile Karaman sancak beyi olan kardeşi Cem’i tahta geçme konusunda karşı karşıya getirdi.

Şehzade Cem Olayı

Kardeşinin hükümdarlığını kabul etmeyen Şehzade Cem isyan etti. Başarılı olamayınca Memlüklere sığındı. Karaman beylerinden destek alarak Anadolu’ya geldi fakat yine başarılı olamadı. Rumeli’ye geçmek üzere Rodos şövalyelerine sığındı. Şövalyeler tarafından Fransa’ya gönderildi. Oradan da Vatikan’a götürülerek Papa’ya teslim edildi. Sıkıntılı bir hayat sürdü. 1495’de vefat etti.

Şehzade Cem’in Rodos Şövalyeleri’ne ve Papa’ya sığınmasıyla olay bir dış sorun haline geldi. Avrupa’da haçlı ümidi doğdu. Memlükler ile ilişkiler iyice bozuldu. Balkanlarda fetih hareketi yavaşladı. Karaman Beyliği yeniden sorun oldu. İspanya Müslümanlarına yeterli yardımın ulaştırılmasını önledi.

2. Beyazıt Dönemi Gelişmeleri

Karaman sorunu kesin bir biçimde çözümlendi. Boğdan ve Hersek üzerinde tam denetim kuruldu.

İspanya’daki Beni Ahmer Devleti bu dönemde yıkıldı. Osmanlı, Hristiyan Engizisyon mahkemelerinin işkencelerinden kaçan Müslümanları Kuzey Afrika’ya, Yahudileri ise Rumeli’ye yerleştirdi.

Memlük Devleti ile ilk kez savaşıldı fakat sonuç alınamadı. Çukurova Memlüklere bırakıldı.

1499 yılında İnebahtı savaşında Venedik yenilgiye uğratılarak İnebahtı, Modon, Koron ve Navarin limanları alındı. Osmanlı ilk önemli deniz zaferini kazandı. Mora’da kesin hakimiyet kuruldu. Ege ve Akdeniz egemenliğinin yolu açıldı.

Şahkulu İsyanı

Safevi Devleti, Anadolu’da halkı isyana teşvik etti. Kışkırtmalar sonucu Şahkulu İsyanı çıktı. Böylece, iki yüz yıllık bir mücadele süreci başladı. 2. Beyazıt isyanı bastırmakta gevşek davrandı. Şehzade Selim, bu durumu bahane ederek babasına başkaldırdı. Yeniçerilerin de desteğini alarak başa geçti.


Osmanlı Uleması

YAVUZ SULTAN SELİM (1. SELİM) DÖNEMİ (1512-1520)

İran ve Mısır’ı alarak devletin sınırlarını genişletmek istiyordu. Bu topraklan ele geçirdiğinde İpek ve Baharat yolunun bir bölümüne de sahip olacaktı. Akdeniz’in tahıl deposu olan Mısır Osmanlı egemenliğine girecekti.

Babasının Safeviler ve Memlüklere karşı izlediği politikayı yetersiz bularak girdiği mücadelede 1512 yılında tahtı ele geçirdi.

Osmanlı – İran İlişkileri

Osmanlı - Safevi mücadelesinin temel nedeni, Anadolu’da hakimiyet kurma yarışıdır. Safevilerin bu amaçla Anadolu’da şiilik propagandası yapması ve halkı kışkırtması bir savaşın çıkmasına yol açtı. 1514 yılında yapılan Çaldıran savaşında Safevi kuvvetleri yenilgiye uğratılarak Tebriz’e girildi.

Doğu Anadolu Osmanlı hakimiyeti altına girdi. Şiilik sorunu bir süre için çözümlendi. Safevi hazinesi ve bazı bilginler İstanbul’a getirildi.

Anadolu Türk Siyasi Birliğinin Kurulması

1515 yılında yapılan Turnadağ savaşı ile doğu ve güney seferlerinin önünde bir engel oluşturan Dulkadiroğulları Beyliği’ne son verildi. Daha sonra Ramazanoğulları da Osmanlı hakimiyetini kabul etti.

Anadolu’nun siyasi birliği tamamlandı. Osmanlı’nın Memlük ile komşu olması, bu devletle ilişkileri iyice bozdu.

Osmanlı – Memlük İlişkileri

Osmanlı - Memlük mücadelesinin temel nedeni İslam dünyasında üstünlük kurma yarışıdır. Memlüklerin, Hicaz su yollarının onarımıyla ilgili Osmanlı teklifini reddetmesi, Anadolu birliğinin kurulmasını önlemeye çalışması ve İslam ülkelerinin Osmanlı’ya gönderdiği hediyelere el koyması ilişkileri iyice bozdu.

Yavuz, Türk – İslam birliğini kurmak ve Baharat Yolu’nu denetim altına alarak Avrupa’yı ticari yönden Osmanlı’ya bağımlı hale getirmek üzere Mısır seferine çıktı. Osmanlı, 1516 yılında yapılan Mercidabık savaşı kazandı. Suriye ve Filistin alındı. Ordu kışı Şam’da geçirdi. Yavuz Sultan Selim ertesi yıl Sina çölünü geçerek Mısır’a girdi.

Ridaniye Savaşnın Sonuçları

1517 yılında yapılan Ridaniye savaşı kazanılarak Memlük Devleti’ne son verildi. Bunun sonucunda;

  1. Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır alınarak Türk-İslam birliği kuruldu.
  2. Baharat Yolu denetim altına alındı. Fakat Coğrafi Keşifler Baharat Yolu’nun önemini azalttı.
  3. Halifelik Osmanlı’ya geçti. Osmanlı, İslam dünyasının siyasi ve dini lideri haline geldi.
  4. Mukaddes Emanetler İstanbul’a getirildi.
  5. Mısır hazineleri ve bol miktarda ganimet alındı.
  6. Osmanlı ilk kez Kızıldeniz’e ulaştı.

Yavuz Sultan Selim, Rumeli’ye yönelen bir seferde 21-22 Eylül 1520 gecesi şirpençe dediğimiz amansız hastalık nedeniyle henüz 50 yaşında iken vefat etti.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN (1. SÜLEYMAN) DÖNEMİ (1520-1566)

Kanuni’nin hükümdarlığının ilk yıllarında bazı olumsuzluklar yaşandı.

Kanuni Dönemi İç İsyanları

Canberdi Gazali, Memlûk Devleti’ni yeniden kurmak üzere, Suriye’de “siyasi” nitelikli bir isyan çıkardı.

Ahmet Paşa, sadrazamlık makamına atanmadığı için, Mısır’da “şahsi” nitelikli bir isyan çıkardı.

Baba Zünnun, vergilerin attırılmasını bahane ederek, Anadolu’da isyan çıkardı.

Kalender Çelebi, tımarlarının elinden alınması üzerine, Anadolu’da isyan çıkardı. Devlet güçlü olduğu için, isyanları kolaylıkla dağıtmayı başardı.

Osmanlı – Macar İlişkileri

Macaristan, Avrupa’ya geçişte tampon bir bölge özelliği taşıyordu. Macarların vergi ödememeleri üzerine, Kanuni Batı’ya ilk seferini düzenleyerek Belgrat’ı aldı ve askeri bir üs haline getirdi.

1. Fransuva’nın Şarlken’e esir düşmesi üzerine Fransa Osmanlı’dan yardım istedi. Almanya’nın güçlenerek Avrupa hristiyan birliğini kurmasını istemeyen Osmanlı, Fransa’nın yardım teklifine olumlu karşılık verdi. Macar seferine çıkıldı.

Mohaç Meydan Savaşı

1526 yılında Macarlar ile yapılan Mohaç Meydan savaşında Macar ordusu iki saat içinde yenilgiye uğratıldı.

Başkent Budin (Budapeşte) alındı. Macaristan, Osmanlı himayesinde tampon bir devlet haline getirildi. Osmanlı’nın Orta Avrupa’da hakimiyeti pekişti. Osmanlı Avusturya mücadele süreci başladı.

Osmanlı – Avusturya İlişkileri

1. Viyana Kuşatması

Avusturya’nın Macaristan’ın içişlerine karışması üzerine sefere çıkıldı. Budin geri alındı. 1529 yılında Viyana ilk kez kuşatıldı. Fakat hazırlık yetersiz olduğu ve mevsim koşulları uygun olmadığı için alınamadı.

İstanbul Antlaşması

Ferdinand’ın Budin’i kuşatması üzerine Avusturya seferine çıkıldı. Doğu’da Safevi tehlikesi çıktığı için, Avusturya’nın barış teklifi kabul edildi. 1533 yılında imzalanan İstanbul antlaşması ile;

Avusturya arşidükası, protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılacak. Avusturya her yıl 30.000 altın vergi verecek. Macaristan ile Avusturya arasındaki antlaşmaları Osmanlı padişahı onaylayacak. Avusturya uyduğu süre, anlaşma geçerli olacak.

Avusturya, Osmanlı’nın üstünlüğünü kabul etti. Osmanlı’nın en güçlü devlet olduğu anlaşıldı. Osmanlı, Macaristan üzerinde söz sahibi oldu.

Daha sonra Avusturya antlaşmayı bozdu. Macaristan üçe ayrıldı: Budin, doğrudan Osmanlı ‘ya katıldı. Erdel, özerk bir eyalet haline getirildi. Macaristan’ın kuzeyi ise Avusturya’ya bırakıldı.

Osmanlı – Fransa İlişkileri

Avrupa birliğini önlemek ve Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak üzere Fransa’ya kapitülasyonlar verildi. Buna göre;

Fransız tüccarlar Osmanlı ülkesinde serbestçe ticaret yapacak; vergi indiriminden yararlanacak. Fransız tüccarlar ile Türkler arasındaki davalara Türk mahkemesi bakacak. Fransız tüccarların kendi aralarındaki davalara Fransız yargıç bakacak. Osmanlı ülkesinde ölen Fransız tüccarların mal ve eşyası varislerine verilecek. Bu haklardan, Fransa limanlarında Türk tüccarlar da yararlanacak.

Osmanlı’nın Ege ve Akdeniz’de Fethettiği Yerler

Rodos adası alınarak Ege bir Türk denizi haline geldi. Batı kıyılarının güvenliği sağlandı.

Cezayir’in Osmanlı’ya Katılması: Cezayir, Barbaros Hayrettin Paşa’nın ülkesiydi. Barbaros Osmanlı hizmetine girerek Kaptanı Derya oldu. Ülkesi de Osmanlı’ya katıldı.

Preveze Deniz Zaferi: Osmanlı’nın denizlerde üstünlüğünün giderek artması üzerine kurulan ve Venedik, Ceneviz, Papalık, İspanya ve Portekiz’den oluşan haçlı donanması 1538 yılında Preveze’de yapılan deniz savaşında bozguna uğratıldı. Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliğine girdi.

Trablusgarp ve Bingazi Rodos şövalyelerinden alınarak Kuzey Afrika’da hakimiyet pekiştirildi.

Cerbe Deniz Zaferi: 1560 yılında Cerbe adası açıklarında İspanya komutasındaki Haçlı donanması yenilgiye uğratıldı. Batı Akdeniz’de hakimiyet pekiştirildi.

Malta Kuşatması: Malta 1565 yılında Kuzey Afrika’nın güvenliğini sağlamak üzere kuşatıldı; fakat alınamadı.

Osmanlı – İran İlişkileri

Safevilerin Anadolu’da şiileri kışkırtması ve Doğu Anadolu’yu almak istemesi üzerine üç kez sefer düzenlendi. 1555 yılında Amasya Antlaşması imzalandı. Tebriz, Bağdat, Musul ve Basra alındı. Basra Körfezi ‘ne ulaşılarak Hint Okyanusu ile bağlantı kuruldu.

Hint Deniz Seferleri

Portekiz, Hint Okyanusu’na ulaşarak Müslüman ülkelerin çoğunu işgal etti. Osmanlı, baharat yoluna işlerlik kazandırmak, Hac yolunun güvenliğini sağlamak ve Müslüman devletlere yardım etmek üzere 1538 - 1553 yılları arasında dört kez sefer düzenledi.

Seferlere gereken önem verilmediği ve donanma okyanus şartlarına uygun olmadığı için başarılı olunamadı. Uzakdoğu’da Portekiz egemenliği pekişti. Baharat yolu ve Hint ticareti kesin olarak elden çıktı. Fakat, seferler toprak yönünden kazançlı oldu. Yemen ve Umman alındı. Sudan ve Habeşistan kıyıları Osmanlı kontrolüne girdi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Son Seferi

Zigetvar Seferi: Avusturya’nın, Macar topraklarına saldırması üzerine sefere çıkıldı. 1566 yılında Zigetvar alındı. Kanuni’nin ölümü üzerine geri dönüldü.

2. SELİM DÖNEMİ (1566-1574)

2. Selim 1566 tarihinde İstanbul’a gelerek Osmanlı Devleti’nin başına geçti. Babası Kanuni Sultan Süleyman’ın cenazesini Süleymaniye Camiî bahçesine defnetti.

1568 yılında Yemen ve Taaz ele geçirildi. Mimar Sinan, Selimiye Camiî’ni Edirne’de 6 yılda tamamladı. Avusturya ile sekiz yıl sürecek olan barış antlaşması yapıldı.

1569 yılında Aden, Zeydiler’den geri alındı. Denizlerde Sumatra’ya kadar seferler düzenlendi.

1569 yılında Sokullu Mehmet Paşa Don Volga Kanalı açma projesini gerçekleştirmek istedi. Fakat Rus ve İran saldırıları nedeniyle tamamlanamadı.

1569 yılında ise Fransa ile ikinci dönem kapitülasyonlar imzalandı.

Kıbrıs’ın Fethi

1570 yılında Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması Kıbrıs’ı Venediklilerden alarak Doğu Akdeniz’de güvenliği sağladı. 1571 yılında Kıbrıs’tan dönüşte Osmanlı donanması Haçlılara yenildi. Uluç Ali Paşa beraberinde sağlam gemilerle İstanbul’a döndü. Ertesi yıl yeni bir donanma hazırlanarak Akdeniz’e indirildi.

1574 yılında Tunus üzerine sefere çıkıldı. Avusturya ile Osmanlı Devleti arasındaki barış antlaşması yenilendi.

2. Selim 15 Aralık 1574’te İstanbul’da vefat etti.

3. MURAT DÖNEMİ (1574-1595)

3. Murat Osmanlı Devleti’nin “Yükselme Dönemi” olarak bilinen döneminin son padişahı, aynı zamanda 1579 Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümüyle başlayan “Duraklama Dönemi”nin de ilk padişahıdır.

Osmanlı - İran Savaşları

1578-1590 yılları arasında yapılan ve tam 12 yıl boyunca süren savaşlarda özellikle Çıldır Meydan savaşı ile Meşaleler savaşında (Meşaleler Muharebesi) Lala Mustafa Paşa ve Özdemiroğlu Osman Paşa büyük başarılar elde etti.

Savaşları Osmanlı Devleti kazandı. İran barış istemek zorunda kaldı. İran ile 21 Mart 1590’da Ferhat Paşa antlaşması imzalandı. Ferhat Paşa Antlaşması’na göre;

Azerbaycan, Tebriz, Dağıstan, Karabağ, Gürcistan ve Şirvan Osmanlı Devleti’nin egemenliğine girdi. İran mezhep hürriyetini tanıyacak ve Sünniler hakkında kötü konuşmayacak. Osmanlı Devleti sınırlarını Hazar Denizi’ne kadar genişleterek, Doğu’da en geniş sınıra ulaştı.

Vadi’üs-Seyl Savaşı

3. Murat döneminde Fas Sultanlığı’na hakim olmak için Portekizliler ile 1576 yılında yapılan Vadi’üs-Seyl savaşı kazanıldı.

Savaşta, Portekiz ordusu Kral da dahil yok edildi. Kralsız kalan ve Kral’ın varisi de olmayan Portekiz İspanya’nın himayesine girdi. Vadi’üs seyl savaşı ile Fas Osmanlı’nın egemenliğine girdi.

3. Murat Dönemi Olayları Kısaca

1575 yılında Lehistan (Bugünkü Polonya) alındı.

1580 yılında İngiltereye de kapitülasyon verildi.

1593 yılında Osmanlı-Avusturya savaşı oldu.

Sokullu Mehmet Paşa bir suikast sonucu 11 Ekim 1579’da şehit oldu.

İstanbul’da sayım yapıldı.

Paranın değeri düşürülerek devalüasyon gerçekleştirildi.

Takiyuddin Mehmet tarafından Osmanlı’nın ilk rasathanesi (İlk gözlemevi) kuruldu.

1595 yılında felç geçirerek vefat eden 3. Murat Ayasofya Camiî’nin bahçesine defnedildi.

Osmanlı Devleti Haritası

3. MEHMET DÖNEMİ (1595-1603)

3. Mehmet, sancaktan gelip tahta çıkan son şehzadedir. Kanuni Sultan Süleyman’dan 30 yıl sonra sefere çıkan ilk padişahtır.

Kanuni’den Sonra Ordunun Başında Sefere Çıkan İlk Padişah

Eski gücünü kaybetmiş olan Osmanlı Devleti’ne karşı Avusturya’nın karşı saldırıya geçmesi ve başta Estergon kalesi olmak üzere birçok yeri ele geçirmesi üzerine 3. Mehmet, Avusturya üzerine sefere çıktı.

  1. Eğri Kalesi alındı.
  2. Avusturya ordusu 1596 yılında Haçova meydan savaşında yenilgiye uğratıldı. Bir süre sonra Osmanlılar 1600 yılında Kanije kalesini de aldılar.

Alman imparatoru Ferdinand, büyük bir orduyla Kanije’yi kuşattı. Fakat Tiryaki Hasan Paşa başarılı bir savunma ve beklenmedik bir çıkış yaparak Kanije önündeki Alman ordusuna büyük kayıplar verdirtti. Bu zaferden sonra Belgrat, Estergon ve birkaç yıl sonra Uyvar ele geçirildi.

Osmanlı-İran Savaşları

İranlılar, Osmanlıların Avusturya ile uğraşmalardan yararlanarak Tebriz ve Erivan’ı ele geçirdiler.

Savaş devam ederken 3. Mehmet vefat etti. Yerine 1. Ahmet geçti.

OSMANLI DEVLETİ’NİN DURAKLAMA DÖNEMİ

Osmanlı Devleti’nin duraklama devri 1606 Zitvatoruk antlaşmasından 1699 Karlofça antlaşmasına kadar sürer.

1. AHMET DÖNEMİ (1603-1617)

Sultan 1. Ahmet hükümdarlığının ilk yıllarında Avusturya ile yapılan savaşlarla uğraştı.

Osmanlı’nın Avusturya’ya Karşı Üstünlüğünü Kaybettiği Antlaşma

Sultan 3. Murat döneminden beri devam eden savaşlar, bu dönemde 1606 yılında imzalanan Zitvatoruk antlaşmasıyla sonuçlandı. Bu antlaşmaya göre;

  • Eğri, Kanije, Estergon Kaleleri Osmanlılarda kalacak.
  • Avusturya, ödemekte olduğu yıllık vergiyi bundan sonra ödemeyecek.
  • Avusturya kralı protokolde Osmanlı padişahı ile eşit olacaktı.

Böylece, Avusturya karşısında Kanuni’den beri devam etmekte olan Osmanlı üstünlüğü sona ermiştir.

Nasuh Paşa Antlaşması

Sultan 1. Ahmet zamanının bir diğer önemli olayı da, İran ile 1612 yılında yapılan Nasuh Paşa Antlaşması’dır. Bu antlaşmaya göre;

Daha önce Ferhat Paşa antlaşmasıyla İran’dan alınan yerler (Azerbaycan, Gürcistan, Dağıstan) geri verildi. Buna karşılık İran, her yıl iki yüz deve yükü ipek vermeyi kabul etmiştir.

  • Ahmet döneminin önemli olaylarından biri de ilk ciddi Celali isyanlarının çıkmasıdır.
  • Osmanlı Devleti’nin ekonomisinin bozulması,
  • Tımar dağıtımında adaletsizlik ve bu sistemin bozulması,
  • Savaşların ağır yükü altında köylünün ezilmesi,
  • Maaşlı asker sayısının artması ve maaş alamayan askerlerin haraç almaya başlamaları, bu isyanların çıkmasının nedenleridir.

Ekber ve Erşed Kanunu Neden Çıkarılmıştır?

Sultan 3. Ahmet, Osmanlı Devleti’nin saltanat sisteminde değişiklikler yaptı. Ekber ve Erşed Kanunu’nu çıkartarak, bundan böyle Osmanlı hanedanının en yaşlı ve aklı başında olan üyesinin padişah olması uygulamasını başlattı. Şehzadelerin sancaklara gönderilme uygulamasına son verildi. Şehzadelerin saray içinde kapalı tutuldukları kafes sistemi benimsendi. Sultan 3. Ahmet 1617 yılında vefat etti.

1. MUSTAFA DÖNEMİ (1617-1618 / 1622-1623)

Sultan 1. Ahmet’in getirdiği Ekber ve Erşed kanunu sonucu 1617 yılında tahta çıktı.

İki dönem taht’a çıkan 1.Mustafa’nın ilk dönem saltanatı 96 gün sürdü. Tahta çıkmak istemediği ve devlet işleriyle ilgilenemeyeceğini söylemesine rağmen devletin ileri gelenleri tarafından tahta çıkarıldı fakat 96 gün sonra tahttan indi.

1. Mustafa’nın yerine 2. Osman (Genç Osman) tahta çıkarıldı. Genç Osman’ın ıslahatlarından memnun olmayan ve çıkarları zedelenen Yeniçerilerin, Genç Osman’ı şehit etmeleri sonucunda 1. Mustafa 1622 yılında tekrar tahta çıkarıldı. Akıl sağlığı yerinde olmayan ve devlet işleriyle gerçekten ilgilenemeyeceği kadar rahatsız olan 1. Mustafa dönemin Şeyhülislamı Yahya Efendi’nin fetvasıyla tahttan indirilip yerine Kösem Sultan’ın ve 1.Ahmet’in oğlu olan 4. Murat taht’a çıkarıldı.

1. Mustafa’nın ikinci döneminin başında, Erzurum Beylerbeyi Abaza Mehmet Paşa 2. Osman’ın Yeniçeriler tarfından katledilmesi üzerine Anadoluda Yeniçerilere karşı isyan başlattı. Yakalattığı Yeniçerileri öldürttü fakat kısa sürede isyan bastırıldı.

1. Mustafa eğitim almayan tek Osmanlı padişahıdır. Hatt-ı Hümayunları cariyesine yazdırdığı rivayet edilir. 1. Mustafa evlenmediği için çocuğu da olmadı. Tahttan indirildikten 16 yıl sonra 1639 yılında vefat etti.

2. OSMAN (GENÇ OSMAN) DÖNEMİ (1618-1622)

2. Osman (Genç Osman) henüz 14 yaşındayken amcası 1. Mustafa’nın rahatsızlığı sebebiyle tahttan indirilmesi üzerine 1618 yılında tahta çıktı.

Çok iyi bir eğitim almış olan 2. Osman, yaşı küçük olmasına rağmen padişahlığı döneminde devlette bazı yeniliklerin yapılması gerektiğinin farkındaydı.

İlk Kez Saray Dışından Evlenen Padişah

2. Osman saraydaki kadın saltanatını kırmak için saray dışından evlendi. Daha sonra Şeyhülislam’ın “Fetva vermek” dışındaki tüm yetkilerini elinden alarak ilmiye sınıfının devlet işlerine karışmasını önlemeye çalıştı.

Serav Antlaşması

Osmanlı ile İran arasındaki savaş, Sultan 1. Ahmet dönemindeki Nasuh Paşa Antlaşması baz alınarak imzalanan Serav antlaşması ile son buldu.

Hotin Seferi ve Antlaşması

Lehistan’ın (Polonya) Erdel, Boğdan ve Kırım’nın içişlerine karışması neticesinde Kırım Hanlığı da Lehistan’a saldırdı. Lehistan Boğdan’a saldırıp ve Hotin kalesini işgal etti. Bu olaylar üzerine Genç Osman, Hotin seferine ordunun başında çıkmaya karar verdi.

Lehistan da Avusturya’dan destek alarak kalabalık bir ordu kurdu. Hotin önünde karşılaşan ordular yenişememesine rağmen Lehistan barış talebinde bulundu. 1621 yılında imzalanan Hotin antlaşmasıyla savaşa ve sefere son verildi. Buna göre;

  • Kırım Lehistan’a bir daha saldırmayacak.
  • Lehistan’ın Kırım’a verdiği vergi (40. bin altın) devam edecek.
  • Hotin, Osmanlı’nın himayesindeki Boğdan’a geri verildi.

Özellikle Lehistan seferindeki başarısızlık üzerine başarısızlık sebeplerini araştırdı. Kapıkulu ocaklarında sayım yaptırdı. Bu sayım sonucuna göre, kayıtlı asker sayısı ile verilen maaş birbirini tutmuyordu. Yani birileri askerleri fazla gösterip haksız kazanç sağlıyordu.

Genç Osman Kapıkulu ocaklarındaki yozlaşma ve bozulma nedeniyle Yeniçeri ocağını kaldırıp yerine Anadolu’dan getireceği askerlerle yeni bir ocak kurmak istedi.

Genç Osman Nasıl Tahttan İndirildi?

Hotin seferine çıkmadan önce Kösem Sultan’ın oğlu Şehzade Mehmet’in (2. Osman’ın üvey kardeşi) ölüm emrini vermesi halk arasında büyük tepkiye neden oldu. Ayrıca Şeyhülislam’ın yetkilerinin alınması ve Yeniçeri ocağını kaldırıp yerine yeni bir ocak kurma düşüncesi ona pahalıya mal oldu.

Bunları bahane eden Yeniçeriler bir isyanla 2. Osman’ı tahttan indirdi. 2. Osman 1622 yılında Yedikule zindanlarına götürülerek işkence altında hayata veda etti.

4. MURAT DÖNEMİ (1623-1639)

Genç Osman’ı tahttan indirenler, 1. Mustafa’yı tekrar tahta geçirdiler (1622-1623) ancak akli dengesi yerinde olmadığı için tahttan indirdiler. Bu defa da 1. Ahmet’in oğlu ve Genç Osman’ın kardeşi olan 4. Murat’ı henüz çocuk yaşta olmasına rağmen tahta geçirdiler.

Saltanat Naibesi

4. Murat’ın küçük yaşta padişah olması Osmanlılarda yeni bir geleneği başlattı. Padişah annesi “Saltanat Naibesi” olarak yönetimde etkili olmaya başladı. 4. Murat’ın padişahlığının ilk yılları annesi Kösem Sultan’ın idaresinde geçti. Bu dönemde etkili olan Kösem Sultan, sadrazam ile birlikte devleti kendi çıkarlarına alet ettiğinden rüşvet ve iltimas yaygınlaştı. Yeniçerilerdeki disiplinsizlik arttı, devletin itibarı sarsıldı.

Belirli bir yaşa geldiğinde idarenin kontrolünü eline alan 4. Murat, annesi Kösem Sultan’ı etkisiz hale getirdi, sadrazamı da öldürttü. Devletin içinde bulunduğu kötü durumun farkında olan 4. Murat, baskı ve şiddet uygulayarak hem Yeniçerileri kontrol altına aldı hem de Celali ayaklanmalarını bastırdı.

İçki ve Tütünü Yasaklayan Padişah

İçki ve tütün içmeyi, gece sokağa çıkmayı yasakladı. böylece Yeniçerilerin kışlalarından ayrılmalarına ve İstanbul’da huzursuzluk çıkarmalarına engel olmayı amaçladı. 4. Murat, saray giderlerini kıstı, paranın değerini yükseltti, devletin ekonomisini düzeltmeye çalıştı.

4. Murat, devletin içinde bulunduğu durumu tam olarak ortaya çıkarmak, sorunların nasıl çözümleneceğini belirleyebilmek amacıyla, bazı devlet ve bilim adamlarına incelemeler yaptırmış ve raporlar hazırlattı. Bunlar içerisinde en önemlisi Koçi Bey Raporudur.

Bağdat ve Revan Seferleri

4. Murat, İran’ın Osmanlı topraklarına saldırısı arttığı için Bağdat ve Revan seferlerine çıktı.

Kasr-ı Şirin Antlaşması

Bu seferler sonucunda Doğu Anadolu, Revan ve Bağdat, İran’ın elinden geri alınmdı. 1639 yılında Kasr-ı Şirin antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya göre:

Zağros Dağları iki ülke arasında sınır oldu. Bağdat (Irak) Osmanlılarda, Revan Safevilerde kaldı. Kasr-ı Şirin antlaşmasında çizilen sınırlar esas alınarak günümüz İran sınırı belirlendi.

4. Murat 17 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra, henüz 28 yaşında vefat etti.

1. İBRAHİM DÖNEMİ (1640-1648)

1. İbrahim, 1639 yılında tahta geçtiğinde yirmi beş yaşındaydı. Şehzadeliği sırasında öldürüleceği endişesi ile sinirleri son derece bozuldu. Ancak, daha sonraki yıllarda devlet işleriyle bizzat ilgilenmeye başladı.

Sultan Birinci İbrahim, çok cömert ve lütufkâr bir padişahtı. Fakirlere ve kimsesizlere yardım etmeyi çok severdi. Çıkardığı fermanlarla açlık ve kıtlığın önlenmesine çalıştı. Saltanatı sırasında, annesi Kösem Sultan’ın etkisinde çok kaldı.

Bu sırada sadrazamlık koltuğunda bulunan Kemankeş Kara Mustafa Paşa devlet işlerini en iyi şekilde yürüttü. Kemankeş Kara Mustafa Paşa, Safeviler’le Kasr-ı Şirin Antlaşmasını imzalayıp, İstanbul’a geldikten sonra, giriştiği malî işlerde de başarılı oldu. Ocaklı sayısını indirip maaşlarının düzenli olarak verilmesini sağladı. Bu olumlu faaliyetler sonunda devlet bütçesi denkleşmiş oldu.

Donanma işleriyle de ilgilenen Kemankeş Mustafa Paşa, her yıl belirli miktarlarda Kadırgalar yapılıp donatılmalarını sağladı.

8 yıl 9 ay padişahlık yaptıktan sonra 1648 yılında boğularak şehit edildi.

4. MEHMET DÖNEMİ (1648-1687)

Ava olan merakı yüzünden tarihte “Avcı Mehmet” olarak anılır. 39 yıllık saltanatıyla 1. Süleyman’dan sonra en uzun süre hükümdarlık yapan Osmanlı padişahıdır.

Saltanatının ilk yılları karışıklık içinde geçti. Bu dönemde devlet yönetimine babaannesi Kösem Sultan kadar annesi Turhan Sultan da karıştı. Zamanla iki kadın arasındaki rekabet giderek arttı. Kösem Sultan 4. Mehmet'i tahttan indirerek Turhan Sultan'dan kurtulmak istiyordu ancak bu planı öğrenilince 1651 yılında Turhan Sultan'ın adamları tarafından öldürüldü.

Tarhuncu Ahmet Paşa Hangi Alanda Islahat Yapmıştır?

1652 yılında malî durumu düzeltmesi için Tarhuncu Ahmet Paşa'yı sadrazam yaptı. Gereksiz giderleri azaltan ve tüm görevlilere vergi koyan sadrazam devletin gelirini artırdı. Ancak rakipleri tarafından padişahın gözünden düşürüldü ve öldürtüldü. Ardından gelen sadrazamlar devlet işlerinin daha da bozulmasına neden oldular.

Vaka-i Vakvakiye (Çınar Vakası)

Askerin bir bölümüne ayarı bozuk para verilmesinden ve bir bölümüne ise hiç aylık verilmemesinden ötürü İstanbul'da ayaklanma çıktı. Ayaklananların padişaha verdikleri bir listedeki 30 devlet adamı ve saray ağası öldürtüldü ve cesetleri Sultanahmet Meydanı'nda bir çınar ağacına asıldı. Bu olaya Vaka-i Vakvakiye (Çınar olayı) denir.

Osmanlı - Venedik Savaşı

1656 yılında Çanakkale boğazı önlerinde Venedik donanmasıyla yapılan savaşta Osmanlı donanması ağır bir yenilgi aldı ve Bozcaada ile Limni Venediklilerin eline geçti, ayrıca Çanakkale Boğazı kontrol altına alındı. Bu durum İstanbul'da büyük paniğe yol açtı. Aynı yıl iç ve dış sorunlara çözüm bulmak üzere Turhan Sultan tarafından sadrazamlığa Köprülü Mehmet Paşa getirildi.

Köprülüler Dönemi

4. Mehmet ve Turhan Sultan'dan tam yetki alan Köprülü, İstanbul ve Anadolu'da güvenliği sağladı. Venediklileri yenilgiye uğratarak Bozcaada ve Limni'yi geri aldı. Ölümünden sonra yerine Fazıl Ahmet Paşa geldi. Fazıl Ahmet Paşa Avusturya'dan Uyvar Kalesini alıp Vasvar antlaşmasını imzaladı. Venediklilerden de Girit'teki Kandiye kalesini aldı ve 24 yıl süren Girit savaşına son verdi. 4. Mehmet sadrazam ile birlikte ‎Lehistan seferine çıktı ve 1672 yılında Bucaş antlaşmasını imzaladıktan sonra Edirne'ye döndü.

Lehistan'ın antlaşma şartlarına uymaması yüzünden ertesi yıl yeniden sefere çıkıldı ve savaş 1676 yılında son buldu. Aynı yıl Fazıl Ahmet Paşa ölünce 4. Mehmet sadrazamlığa Köprülü ailesinin yetiştirdiği Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yı getirdi. 4. Mehmet sadrazamla birlikte Rusya'nın ele geçirdiği Çehrin kalesini geri almak için sefere çıktı. Kalenin alınmasının ardından 1678'de Edirne'ye döndü. 1681 yılında Ruslarla yirmi yıl süreli bir saldırmazlık antlaşması yapıldı.

Osmanlı - İngiltere İlişkileri

Eylül 1675'te İngiltere ile imzalanan bir antlaşmayla, 1. Elizabeth döneminden beri bu ülkeye tanınmış olan imtiyazlar sistemli bir şekilde özetlendi ve söz konusu imtiyazlar ve kapitülasyonların yürürlükte olduğu belirtildi.

İkinci Viyana kuşatması

4. Mehmet döneminin en önemli olayıdır. 4 Mehmet'in sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ordu ile birlikte Viyana'ya kadar gitmiştir, kuşatma esnasında Belgrad'ta bulunan padişah kuşatmanın başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra İstanbul'a dönmüştür. 1683 yılında gerçekleşen kuşatma iki ay sürmüş, Tuna Nehri'nin kuzeyinden gelen düşman kuvvetleri yüzünden Osmanlı Ordusu iki ateş arasında kalıp, ağır kayıplar vererek Belgrad'a çekilmiştir. Yenilginin sorumlusu olarak görülen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Belgrat'ta idam edilmesi sonrasında Sadrazamlığa Kara İbrahim Paşa getirilmiştir.

Kuşatmanın ardından Avusturya, Lehistan ve Venedikliler birleşerek karşı saldırıya geçtiler. Bu dönemde Estergon, Peşte ve Budin kaybedildi. Venedikliler Ayamavra, Preveze, Mora ve Atina'yı ele geçirdiler. Ordu Mohaç Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğradı. Tüm bu gelişmeler 4. Mehmet'e karşı bir güvensizlik yarattı. Ordu ayaklanarak padişahın tahttan indirilmesini ve yerine kardeşi Süleyman'ın geçmesini talep etti.

4. Mehmet İkinci Viyana bozgunundan sonra, ordunun ve devlet erkânının oy birliğiyle 8 Kasım 1687 günü tahttan indirildi. Bundan sonraki ömrü, saraydaki bir odada yanına konulan iki cariye ile tam bir hapis hayatı şeklinde sürdü. 1693 yılında Edirne’de vefat etti.

2. SÜLEYMAN DÖNEMİ (1687-1691)

2. Süleyman padişah olduğu sırada askeri zorbaların ortalığı karıştırması üzerine onlarla mücadeleye girişti ve kısmen de olsa asayişi sağladı. Sultan 2. Süleyman kendi iç meseleleriyle uğraşırken, Venedik ve Lehistan'da da karışıklık yaşanıyordu. Ancak o an için asayişi sağlamış olan Avusturya, Osmanlı'nın içinde bulunduğu kaos ortamından yararlanmasını bildi.

Tuna'yı geçen Avusturya kuvvetleri Eğri (14 Kasım 1687) İstoni ve Belgrad kalelerini (6 Eylül 1688) ele geçirdiler. Belgrad'ın düşmesi, Avrupalılara Balkanların yolunu açtı. Bosna, Erdel ve Eflak Avusturyalılar tarafından işgal edildi. Bu ilerleyiş karşısında toparlanan Osmanlı kuvvetleri karşı saldırıyı başlattılar.

30 Ekim 1688'de Çelebi İbrahim Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri Eğriboz zaferini kazandılar. 1989 yılı yazında Sultan Süleyman Han, Avusturya seferine çıktı. Sadrazam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa komutasındaki yenilenmiş Osmanlı kuvvetleri, 8 Temmuz 1690'da Gladova ve Orsova'yı geri aldılar.

Kanije 11 Temmuz 1690'da düşman eline geçtiyse de, Osmanlı kuvvetleri 8 Ekim 1690'da Belgrad'ı geri almayı başardılar. Böylece Tuna Hattı yeniden kurulmuş oldu. Sultan 2. Süleyman, 4 yıl gibi kısa bir süre padişahlık yaptı. Bunun son iki yılını yatak hastası olarak geçirdi. Gün geçtikçe zayıflıyordu. 22 Haziran 1691'de Edirne'de vefat etti.

2. AHMET DÖNEMİ (1691-1695)

3 yıl 7ay ondört gün saltanat sürdükten sonra, yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak 1695 yılında Edirne’de vefat etti. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Kanûnî Sultan Süleyman Türbesine defnedildi.

  • Avusturyalılar Varat ve Lipva kalelerini işgal etmiştir.
  • Avusturyalılar, Boğdan ve Erdel'e yeniden saldırıya geçmiş, Yanova'yı işgal ederek, Belgrad'ı kuşatmıştır.
  • Sakız adası işgal edildi.
  • Koyun adalarındaki zaferden sonra Sakız adası yeniden ele geçirilmiştir.

OSMANLI DEVLETİ’NİN GERİLEME DÖNEMİ

Osmanlı Devleti’nin gerileme devri 1699 Karlofça antlaşmasından, 1792 Yaş antlaşmasına kadar sürer.

2. MUSTAFA DÖNEMİ (1695-1703)

Osmanlı padişahları arasında sefere çıkan son padişahtır.

Avusturya savaşları devam etmiş ve Zenta savaşında ağır bir yenilgi alınmıştır.

Karlofça Antlaşması

Osmanlı’nın anlaşma isteği üzerine Kutsal İttifak devletleriyle 1699 yılında Karlofça antlaşması imzalanmıştır. Karlofça antlaşması Osmanlı’nın büyük çapta toprak kaybettiği ilk antlaşmadır.

Kutsal İttifak üyesi olan Rusya ile daha sonra İstanbul Antlaşması imzalanmıştır.

Edirne olayı meydana gelmiştir. 1703 yılında Edirne’de vefat etti.

3. AHMET DÖNEMİ (1703-1730)

Sultan 3. Ahmet 1703 yılında tahta çıktı. Lale devri padişahıdır. 

Prut Savaşı

İsveç Kralını kovalayan Rus birliklerinin Osmanlı topraklarına akınlar düzenlemesi üzerine Osmanlı Devleti Rusya'ya karşı savaş ilan etti. 1711 yılında yapılan Prut savaşını Osmanlılar kazandı. Yapılan antlaşmada Ruslar Kaflofça’daki kazanımlarını kaybettiler.

Venedikli korsanların Osmanlı ticaret gemilerine saldırmaları ve Mora halkının Osmanlı yönetimini istemesi üzerine Venediklilere savaş açıldı. Silahtar Ali Paşa 1715 yılında Modon, Koron ve Navarin'i alarak Mora'yı fethetti

Avusturya alınan yerlerin Venedik’e iade edilmesini istedi. Bu üzerine yapılan Petrovaradin savaşında Avusturya ordusu Osmanlı kuvvetlerini bozguna uğrattı.

Lale Devri

Avusturya ile 1718 yılında imzalanan Pasarofça antlaşmasından sonra Osmanlı Devleti’nde 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanına kadar 12 yıl sürecek Lale devri başladı.

Osmanlı-İran Savaşı

1723 yılında Şirvan'da çıkan karışıklıklar üzerine Rusya ile anlaşan Osmanlı Devleti'nin Kafkasya ve İran'a üç cephede savaş açtı. Andican'da Safevîlerin karşısında alınan yenilgi üzerine İran Şahı II. Tahmasp ile Hemedan Barışı imzalandı.

27 yedi yıl gibi uzun bir süre tahtta kalan Sultan Üçüncü Ahmet, çıkan Patrona Halil isyanı sonunda, 1 Ekim 1730 tarihinde padişahlıktan çekildi.

1. MAHMET DÖNEMİ (1730 – 1754)

Sultan 1. Mahmut, padişahlığının ilk günlerinde, kendisini tahta çıkaran isyancıların isteklerini yerine getirmek zorunda kaldı. Aynı yıl tören yapılacağı bahanesiyle saraya çağrılan Patrona Halil ve yandaşları yakalanarak öldürüldü.

Osmanlı-İran Savaşları

Osmanlı kuvvetleri İran seraskeri Ahmet Paşa ile Erzurum valisi ve Revan seraskeri Hekimoğlu Ali Paşa kumandası altında iki koldan harekete geçti. 30 Temmuz 1731'de Kirmanşah alındı. 15 Eylül'de Kürican sahrasında İran kuvvetleri bozguna uğratıldı. Urmiye ve Tebriz ele geçirildi. İran şahının sulh istemesi üzerine Ocak 1732'de Ahmet Paşa Antlaşması imzalandı. Buna göre Aras nehri iki devlet arasında hudut kabul edilidi. 1733'te İran'da iktidarı ele geçiren Nadir Şah, Osmanlıların eline geçen bölgeleri almak için tekrar savaş açtı. 1735'te Arpaçay'da yapılan muharebeyi Osmanlılar kaybetti. Gence, Tiflis ve Revan İran'ın eline geçti.

Osmanlı-Rusya ve Avusturya Savaşları

Osmanlı Devleti'nin doğuda İran ile mücadelesini fırsat bilen Avusturya ve Rusya da iki cepheden harekete geçmişti. Azak kalesini ele geçiren Ruslar, Osmanlıların toparlanmasına meydan vermeden Gözleve, Kılburun ve Urkapı'yı da işgal ettiler. 12 Temmuz 1737'de harekete geçen Avusturya ordusu ise, Bosna, Sırbistan ve Eflak'a girdi. Bu mağlubiyetler üzerine 1. Mahmut sadarete getirdiği Muhsinzade Abdullah Paşa'yı Rusya üzerine, Hekimoğlu Ali Paşa'yı da Avusturya üzerine sefere memur etti.

Muhsinzade süratli bir hareketle Özi ve Kılburun kalelerini ele geçirirken, Hekimoğlu Ali Paşa ise Banya Luka'yı kuşatan Avusturya kuvvetlerine büyük bir darbe indirdi. Yapılan savaşta Avusturya kuvvetlerinin asker zayiatı 60 bin idi. Hekimoğlu Ali Paşa'nın bu zaferi İstanbul'da büyük bir sevince yol açtı. Avusturya ve Rusya barış istemek zorunda kaldı. Nihayet 18 Eylül 1739'de yapılan Belgrad Antlaşması'yla Avusturya ile Tuna ve Sava nehirleri sınır olarak belilendi ve 1718 yılında imzalanan Pasarofça Antlaşması ile kaybedilen Kuzey Bosna, Batı Eflak ve Belgrad dahil Kuzey Sırbistan geri alındı. Rusya ise Azak Kalesi'ni ele geçirmekle beraber Azak Denizi'nde donanma bulunduramayacaktı.

1740 Kapitülasyonların Sürekli Hale Gelmesi

Rusya ve Avusturya ile imzalanan Belgrad anlaşmalarında arabuluculuk ve kolaylaştırıcı rol üstlenen Fransa'ya bu kapitülasyonlar 1740 yılında imzalanan bir anlaşmayla sürekli olarak verildi.

Avrupa devletleriyle anlaşmalar sağlayan Padişah I.Mahmut Han, yeniden İran üzerine döndü. Nadir Şah, bu vaziyet karşısında Osmanlılarla baş edemeyeceğini anlayınca, Kasr-ı Şirin Antlaşması maddeleri üzerinden anlaşma teklifinde bulundu ve bu istek kabul edildi (1746)

Zor bir dönemde padişah olmasına rağmen ülke içinde ve dışında huzuru sağlayan, Osmanlı Devleti'nin gerileme sürecini bir süreliğine de olsa yavaşlatmayı başaran 1. Mahmut, 13 Aralık 1754'te hastalığına rağmen çıktığı Cuma namazından dönerken, Demirkapı'da at sırtında vefat etti.

3. OSMAN DÖNEMİ (1754 – 1757)

11 Ocak 1755’te kış mevsiminin şiddetli geçtiği İstanbul’da Haliç dondu. Bilhassa sütlüce’den Defterdar iskelesine kadar buz üstünde yürüyerek geçenler oldu. 27-28 Eylül 1755’te 36 saat süren büyük İstanbul yangınında şehrin üçte ikisi yandı.


Osmanlı Devlet Arması

Sultan 3. Osman’ın zaman zaman kıyafet değiştirerek halkın arasına karıştığı bilinir. 2 yıl, 10 ay  on sekiz gün saltanat sürdü bu süre içinde 7 tane veziriazam değiştirdi, dönemi boyunca içte ve dışta barış ve huzur yaşandı.

3. MUSTAFA DÖNEMİ (1757 – 1774)

Sultan Üçüncü Mustafa orduda bir yenileşme gerektiği fikriyle hareket ediyordu. Askerlere eğitim kuralları getirdi. İtirazlara aldırmadan tüfeklere süngü taktırdı. Yeni bir tophane kurdurup güçlü toplar döktürdü. Bahriye, istihkam ve topçu okulları açtı. Yaşlı başlı subaylara bile eğitim mecburiyeti getirdi. Ordudaki ıslahat konusunda Baron de Tott adlı Macar uyruklu Fransız’dan çok yararlandı. Baron Tott, Osmanlı topçu sınıfını yeniden ele alıp modernize etti ve askere Avrupa usulü eğitim yaptırdı.

1761 yılında Osmanlı – Prusya ticaret anlaşması imzalandı.

8 Ekim 1768’de Lehistan’ı himaye için Rusya’ya sefer açıldı. 31 Ocak 1769’da Kırım Hanı Kırım Giray, Güney Rusya seferinde Rusları mağlup etti.

Hotin Zaferi (1 Mayıs 1769 - 12 Ağustos 1769)

Serdar-ı Ekrem vazifesiyle Rus seferine çıkan Sadrazam Yağlıkçızade Mehmed Emin Paşa, 1 Mayıs 1769’da ilk Hotin zaferini ardından 12 Ağustos 1769’da ikinci Hotin zaferini kazandı.

3. Mustafa Dönemi Olayları

7 Temmuz 1770’deki Çeşme Faciasında Osmanlı donanması yakıldı.

1 Ağustos 1770’deki Kartal savaşında Osmanlı ordusu bozguna uğradı.

24 Haziran 1771’de Or kalesi, Ruslara teslim edildi. Kalenin teslimi sonucu Kırım elden çıktı.

Ağustos 1771’de 3. Selim Giray, Ruslar karşısında uğradığı yenilgi sonrası beraberindeki az bir kuvvetle İstanbul’a geldi.

1771 yılında 1766 İstanbul depreminde büyük hasar gören Fatih Camii’nin yerine yenisi yapılarak ibadete açıldı.

Prusya ve Avusturya’nın aracılığı ile Bükreş’e bir barış görüşmesi önerildi (9 Kasım), görüşmede bir sonuca varılmadı. (1772)

1 Mayıs 1773’te Mısır’da sultanlığını ilan eden asi Kölemen Cin Ali Bey kuvvetleri, Salihiyye savaşında mağlup edildi. Tutsak edildikten sonra öldürülen Cin Ali Bey’in kesik başı İstanbul’a gönderildi.

29 Haziran 1773’te Ruslar Rusçuk önünde Dağıstanlı Ali Paşa ve Silistre önünde Osman Paşa tarafından çok ağır ve kanlı bozguna uğratıldı.

1773 yılında Lehistan; Rusya, Avusturya ve Prusya arasında bölüşüldü.

20 Ekim 1773’te Osmanlı ordusu, Hacıoğlu Pazarcığı’nı ateşe verdikten sonra Varya’ya yönelen Rus ordusunu yendi ve Rus askeri perişan bir halde Babadağı’na çekildi.

18 Kasım 1773’te İstanbul Kasımpaşa’da deniz subayı yetiştirmek amacıyla Mühendishane-i Bahri-i Hümayun açıldı.

21 Ocak 1774’te 16 yıl 2 ay 22 gün Osmanlı Devleti’ne padişahlık yapan 3. Mustafa, 57 yaşında vefat etti.

1. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1774 – 1789)

1. Abdülhamit 49 yaşında tahta çıktı. (21 Ocak 1774)

1. Abdülhamit Dönemi Olayları

Rusya ile Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı. (21 Temmuz 1774)

Devlet Giray, Kırım Hanı seçildi. (1775)

Bir İspanyol donanması, Cezayir’e hücum edip karaya asker çıkardı; fakat Cezayir dilaverleri tarafından İspanyollar yenilgiye uğratıldı. (1775)

İran’a savaş ilan edildi (2 Mayıs 1776)

Mısır’da asi Zahir Ömer, Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa tarafından yenilgiye uğratıldıktan sonra yakalanıp öldürüldü. (1776)

Valilerin maiyetinde bulunan ve türlü yolsuzlukları, çapulculukları, eşkıyalıkları görülen leventlerin ocaklarının kapatılması için bir ferman çıkarıldı. (1776)

İran ordusuna karşı Sine zaferi kazanıldı. (5 Mayıs 1777)

Tımarlı (topraklı) Süvari hakkında ayrıntılı bir yasa çıkarıldı (Eylül 1777)

Ruslar, tamamen bağımsız bir devlet olan Kırım’ın iç işlerine karışmaya başladı. Şahin Giray, Kırım Hanlığı’na getirildi. (1777)

Şahin Giray, Rusya’ya güvenerek Kırım’da hanlığını ilan etti. Rusya,Şahin Giray’ı koruma amacıyla Kırım’a asker soktu; bunun üzerine Selim Giray, Kırım’dan firar etti. Öyle ki Rusya, bu sebeple Osmanlılarla savaşmayı bile göze alabileceğini resmen açıkladı. (1778)

1. Abdülhamit; Çerkez, Abaza ve diğer dağlı halklara bir ferman göndererek Rusların, memleketlerini istila edeceklerini bildirdi. (1778)

Polonya’nın bölüşümü sonrası, toprakları ellerinden giden Polonyalılar, perişan bir halde Türkiye’ye iltica ettiler. Bu olay, Osmanlı hükümeti tarafından protesto edildi. (1778)

Osmanlılarla Ruslar arasında İstanbul’da Aynalıkavak Tenkihnamesi imzalandı (21 Mart 1779)

Osmanlı Devleti’ni paylaşmak üzere Rusya-Avusturya arasında anlaşma sağlandı. (1780)

Osmanlı-İspanyol antlaşması imzalandı (14 Eylül 1782)

Rus çariçesi, Kırım’ın bağımsızlığının kaldırılması ve Kırım’ın bir Rus ülkesi olduğu konusunda bir beyanname yayımladı. (1783)

Ruslar Kırım’ı işgal edip ilhakını açıkladılar (Nisan 1783)

Kırım’da Osmanlı hükümdarı adına okunan hutbe kaldırıldı (Aralık 1783)

Gürcistan’da Tiflis Hanı Ergeli Han, Rus himayesine girdi; böylece Rusya’nın burayı istilasına doğru yeni bir adım atıldı. (1783)

Osmanlı hükümeti, Kırım’ın Ruslar tarafından işgalini resmen kabul ettiğini içeren bir belgeyi Rus elçisine verdi. (89 Ocak 1784)

Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa tarafından İstanbul Kasımpaşa’da Kalyoncular Kışlası yapıldı. (1784)

Rusların da muvafakatı ile Kırım Hanı Şahin Giray’ın Türkiye’ye iltica talebi kabul edildi. Daha sonra Rodos’a sürgün olarak gönderilen Şahin Giray, devlet haini sıfatıyla idam edildi. (1786)

Osmanlılarla İsveç arasında İstanbul Beykoz Kasrı’nda dostluk anlaşması imzalandı (11 Temmuz 1787)

Rusya’ya savaş ilan edildi. (13 Ağustos 1787)

Rusya’nın müttefiki olan Avusturya, Osmanlılara savaş ilan etti. (1787)

Sınır boyundaki Özi Muhafızı İsmail Paşa, Rusların elindeki Kılburun kalesini ele geçirmek için nehrin öte yakasına geçirdiği 6 bin kişilik Osmanlı kuvveti, Ruslar tarafından pusuya düşürülerek tamamen şehit edildi. (1787)

İsveç, Rusya’ya savaş ilan etti (9 Şubat 1788)

Akpalanka savaşı (25 Ağustos 1788)

Muhadiye Savaşı (30 Ağustos 1788)

Avusturya’ya karşı Şebeş zaferi kazanıldı; İmparator II. Joseph esaretten güçlükle kurtuldu(21 Eylül 1788)

Yaş ve Hotin kaleleri Ruslar tarafından ele geçirildi. (1788)

Osmanlı donanması Özi Kalesi önünde yakıldı ve kale Ruslar tarafından kuşatıldıktan sonra ele geçirildi. (17 Aralık 1788)

Özi felaketini öğrenen 1. Abdülhamit, üzüntüden felç geçirdi ve birkaç gün sonra 65 yaşında vefat etti. (7 Nisan 1789)

OSMANLI DEVLETİ’NİN DAĞILMA DÖNEMİ

Osmanlı Devleti’nin dağılma devri 1792 Yaş antlaşmasından 1922 yılına kadar sürer.

3. SELİM DÖNEMİ (1789 – 1807)

3. Selim, 1. Abdülhamit’in ölümü üzerine tahta çıktı. (7 Nisan 1789)

3. Selim Dönemi Olayları

Rusya’ya karşı Osmanlı-İsveç ittifakı kuruldu (11 Temmuz 1789)

Osmanlı ordusu, Fokşan’da, Rus ve Avusturya ordularına yenildi (1 Ağustos 1789)

Fokşan yenilgisinden sonra geri çekilen Osmanlı ordusu, Tuna nehrinin kollarından Buza çayını geçerken büyük kayıp verdi (22 Eylül 1789)

Osmanlı imparatorluğu ile Prusya arasında ittifak antlaşması imzalandı (31 Ocak 1790)

Yergöğü savaşı kazanıldı (8 Haziran 1790)

Mühendishane-i Berri-i Hümayun bünyesinde Mühendishane Matbaası kuruldu. (1790)

Avusturya ile Ziştovi Antlaşması imzalandı. (4 Ağustos 1791)

Rusya ile Yaş Antlaşması imzalandı (10 Ocak 1792)

İstanbul’da büyük bir yangın çıktı(13 Eylül 1792)

Nizam-ı Cedit Ocağı kuruldu (24 Şubat 1793)

Nizam-ı Cedit Ocağı’nın giderlerini karşılamak için, İrad-ı Cedit hazinesi kuruldu. (1793)

Rasih Paşa, Petersburg’a; Agâh Efendi, Londra’ya elçi olarak atandılar. (1793)

Arabistan’da Vehhabi isyanı çıktı. (1793)

Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa, Pazvantoğlu İsyanını bastırmakla görevlendirildi. (1797)

Rusçuk Barışı imzalandı (18 Eylül 1797)

Mısır seferine çıkan Napolyon Bonapart, İskenderiye’yi işgal etti (2 Temmuz 1798)

Rahmaniye Savaşı (13 Temmuz 1798)

Ehramlar Savaşı (21 Temmuz 1798)

Napolyon Bonapart, Kahire’ye girdi (23 Temmuz 1798)

Ebukır Savaşı (1 Ağustos 1798)

Fransa’ya savaş ilân edildi (2 Eylül 1798)

Napolyon Bonapart, Akkâ’da yenilgiye uğradı (16 Mayıs 1799)

Osmanlı kuvvetleri Ebukır savaşında yenilgiye uğradı (25 Temmuz 1799)

Napolyon Bonapart, Mısır’dan Fransa’ya kaçtı (22 Ağustos 1799)

Heliyopolis Savaşı. (1800)

El-Ariş Antlaşması imzalandı (27 Haziran 1801)

Osmanlı-Fransız dostluk antlaşması imzalandı (25 Haziran 1802)

Vehhabiler, Taif şehrini kuşattı (18 Şubat 1803)

Osmanlı’ya İlk İsyan Eden Azınlık (1804)

Osmanlı Devleti’nde Rusların kışkırtmaları, Sırbistan topklarının savaş alanına dönüşmesi, Yeniçerilerin sorumsuz davranışları yüzünden bağımsızlık elde etmek amacıyla ilk defa isyan eden millet 1804 yılında Kara Yorgi liderliğinde Sırplar oldu.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Mısır valiliğine atandı. (8 Temmuz 1805)

Rusya’ya savaş ilan edildi (22 Aralık 1806)

İskenderiye, İngilizlere teslim oldu (20 Mart 1807)

İstanbul’da çıkan Kabakçı Mustafa isyanının ardıdan Selim tahttan indirildi. (29 Mayıs 1807)

4. MUSTAFA DÖNEMİ (1807 – 1808)

4. Mustafa 1807 yılında tahta çıktı.

4. Mustafa Dönemi Olayları

4. Mustafa ile Yeniçeri ocağı arasında anlaşma yapıldı (3 Mayıs 1807)

Rusya ile Slobozia Barışı yapıldı (25 Ağustos 1807)

İngilizler, İskenderiye’deki kuvvetlerini geri çektiler (14 Eylül 1807)

Alemdar Mustafa Paşa, Babıâli’yi bastı. 3. Selim şehit edildi. 4. Mustafa tahttan indirildi (28 Temmuz1808)

2. MAHMUT DÖNEMİ (1808- 1839)

3. Selim’in katli sırasında ölümden dönmüş olarak darbeler ve karşı darbelerle başlayan saltanatı aynı yoğunlukta devam etti. Yeniçeri isyanları, merkezî idareyi zaafa uğratan zorba idareciler ve âyanların te’dibi, Sırp ve Yunan milliyetçi ayaklanmaları, İran ve Rus savaşları ve özellikle Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın isyanı devrini tamamen işgal eden önemli gelişmeler arasındadır.

Sened-i İttifak (1808)

Sultan 2. Mahmut, Alemdar Mustafa Paşa’nın çalışmalarıyla 1808 yılında Rumeli ve Anadolu’daki ayanlarla Sened-i İttifak’ı imzaladı. Böylece Osmanlı Devleti’nde ilk kez padişah kendi dışında başka bir gücün varlığını kabul etti. Ayrıca ilk kez padişahın bu ittifakla yetkileri kısıtlandı.

Osmanlı - Rus Savaşı (1806-1812)

Rusların Sırp isyanını desteklemesi ve balkan milletlerini kıskırması ve Rusya’nın Eflak-Boğdan’ı işgal etmesi nedeniyle Rusya ile yapılan savaşın ardından 1812 yılında Bükreş antlaşması imzalandı. Buna göre;

İki devlet arasında tuna nehri sınır oldu. Ruslar beserabya hariç isgal ettiği yerleri geri verdi. Sırplara bazı haklar verilecekti.

Yunan İsyanı (1821)

Etniki Eterya Cemiyeti’nin çalısmaları, Rusya’nın ve Avrupa devletlerinin kıskırtması, milliyetçilik ve bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisiyle 1821 yılında Mora’da Yunan isyanı çıktı. Osmanlı hükümeti, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. Mehmet Ali Paşa yardım karşılığında 2. Mahmut’tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı. İngitere, Fransa, Rusya ve Avusturya Osmanlı Devleti’ne ültimatom vererek Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini istediler. Bu istek reddedilince 1827 yılında Navarin’de demirli olan Osmanlı ve Mısır donanması yakıldı. Rusya Osmanlı’ya savaş ilan etti.

Osmanlı - Rus Savaşı (1828-1829)

Osmanlı’nın Rusya’dan Navarin’de yakılan donanmanın zararını talep etmesi, Osmanlı’nın Yunanlılar ve azınlıklarla ilgili Avrupa devletlerinin ve Rusya’nın isteklerini reddetmesi nedeiyle savaş çıktı.

Rusların ilerleyerek doğuda Erzurum’a, batıda Edirne’ye kadar gelmeleri üzerine Osmanlı Devleti barış istedi. 1829 yılında Rusya’yla edirne antlasması imzalandı. Buna göre;

Eflak-Boğdan ve Sırbıstan’a özerklik verildi. Yunanistan bağımsız olacaktı. Rus ticaret gemileri boğazlardan geçebilecekti. Prut nehri sınır olacaktı. Osmanlı Devleti savaş tazminatı verecekti.

Cezayir’in İşgali (1830)

Osmanlı’nın Yunan isyanı ve Rus savaşıyla uğrasmasını fırsat bilen Fransa 1830 yılında Cezayir’i işgal etti.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı (1831-1841)

Yunan isyanının bastırılmasında 2. Mahmut’a yardım eden Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa kendisine vaad edilen yerlerin verilmemesi üzerine isyan etti.

2. Mahmut, Mısır ordusunun Kütahya’ya kadar ilerlemesi üzerine Rusya’dan yardım istemek zorunda kaldı. Rusya ile Hünkar İskelesi Antlaşması-8 Temmuz 1833 yapıldı ve Rus donanması İstanbul’a demirledi.

Boğazların Rusya’nın eline geçmesinden endişe eden İngiltere ve Fransa’nın araya girmesiyle Kütahya Antlaşması (14 Mayıs 1833) imzalandı. Antlaşmaya göre Mısır, Suriye ve Girit valilikleri Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya, Cidde ve Adana valilikleri de oğlu İbrahim Paşa’ya verildi.

Hünkar İskelesi Antlaşması (8 temmuz 1833)

Osmanlı bir saldırıya uğrarsa Ruslar asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları osmanlı ödeyecek. Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı boğazları kapatacak. Bu antlaşma 8 yıl sürecek. Buna göre; Rusya bu antlaşmayla Karadeniz’deki güvenliğini sağlamış oldu. Boğazlar meselesi ortaya çıktı. Osmanlı’nın boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını tek başına kullandığı son antlaşmadır.

Baltalimanı Antlaşması (1838)

Osmanlı Devleti, Mısır ve boğazlar meselesinde İngiltere’nin desteğini kazanmak için İngiltere ile 1838 Baltalimanı Antlaşmasını imzaladı. Bu antlaşma ile İngiltere’ye çok geniş ekonomik haklar verildi. Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırıldı. Böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlandı.

1839 yılında Mehmet Ali Paşa bağımsızlığını ilan etti. Mısır üzerine yürüyen Osmanlı ordusu Nizip’te yenildi. Nizip yenilgisi haberi İstanbul’a gelmeden 2. Mahmut öldü, yerine Abdülmecit padisah oldu.

2. Mahmut Döneminde Yapılan Islahatlar

Divan-ı Hümayun kaldırılarak bakanlıklar kuruldu.

Sağlık alanında karantina uygulandı.

İlköğretim zorunlu hâle getirildi.

Sultan 2. Mahmut, 1826 yılında Yeniçeri ocağını ortadan kaldırdı. Buna vaka-i hayriye “hayırlı olay” denmiştir. Yerine Asakir-i  Mansure-i Muhammediye ordusu kuruldu.

1828 yılında idarî sahada memurların kılık kıyafeti düzenlendi ve fes, ceket, pantolon resmî kıyafet olarak kabul edildi.

1831 yılında Takvim-i Vekayı adıyla ilk gazete çıkarıldı.

Avrupa’ya ilk kez öğrenci gönderildi.

ABDÜLMECİT DÖNEMİ (1839 – 1861)

Sultan Abdülmecit tahta çıktı. (1 Temmuz 1839)

Sultan Abdülmecit Dönemi Islahatları

Gülhane Hatt-ı Hümayunu (Tanzimat Fermanı) ilan edildi. (3 Kasım 1839)

Mısır sorunu ile ilgili olarak İngiltere, Avusturya, Prusya ve Rusya devletleriyle Londra Antlaşması imzalandı. (15 Temmuz 1840)

Ceride-i Havadis gazetesi, İstanbul’da yayımlanmaya başladı. ( 1 Ağustos 1840)

Akkâ Kalesi alındı ve Mehmet Ali Paşa’nın Suriye’deki hakimiyetine son verildi. (3 Kasım 1840)

Mısır valiliği veraset yoluyla Mehmet Ali Paşa’ya ve çocuklarına verildi. (24 Mayıs 1841)

Londra Boğazlar Antlaşması imzalandı. (13 Temmuz 1841)

Sultan Abdülmecit, Varna gezisine çıktı. (29 Nisan 1846)


Sultan Abdülmecit

Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa, İstanbul’a geldi. (19 Temmuz 1846)

Maarif-i Umumiyye Nezareti kuruldu. (1847)

İstanbul tersanesinde inşa edilen “Mecidiye” gemisi denize indirildi. (1847)

Eflâk ve Boğdan (Memleketeyn) sorunu ile ilgili olarak Baltalimanı Antlaşması imzalandı. (1 Mayıs 1849)

Ercümen-i Daniş açıldı. (18 Temmuz 1851)

Osmanlı-Rus savaşı başladı. (23 Ekim 1853)

Olteniça Zaferi kazanıldı. (5 Kasım 1853)

Osmanlı kuvvetleri Ahıska’da yenilgiye uğradı. (26 Kasım 1853)

Sinop Baskını. (30 Kasım 1853)

Çatana Zaferi kazanıldı. (5 Ocak 1854)

Rusya’ya karşı Osmanlı-İngiliz-Fransız ittifakı kuruldu. (12 Mart 1854)

İngiltere ve Fransa, Rusya’ya savaş ilan etti. (27 Mart 1854)

Yunan asilerine karşı Narda Zaferi kazanıldı. (1 Nisan 1854)

Ruslara karşı Kalafat Zaferi kazanıldı. (17 Nisan 1854)

Eflâk ve Boğdan hakkında Avusturya ile Boyacıköy Antlaşması yapıldı. (14 Haziran 1854)

Ruslar, Yerköyü savaşında yenilgiye uğratıldı. (8 Temmuz 1854)

Türk ve müttefik orduları Kırım’a çıktı. (13 Eylül 1854)

Balaklava’ya saldıran Ruslar yenilgiye uğratıldı. (25 Ekim 1854)

İnkerman zaferi kazanıldı. (5 Kasım 1854)

Eflâk ve Boğdan hakkında Avusturya-İngiltere ve Fransa arasında anlaşma yapıldı. (2 Aralık 1854)

Türk-İngiliz askeri sözleşmesi imzalandı. (3 Şubat 1855)

Başkumandan Ömer Paşa, Gözleve zaferini kazandı. (17 Şubat 1855)

Osmanlı-sardunya ittifak Antlaşması imzalandı. (15 Mart 1855)

Osmanlı İmparatorluğu, tarihinde ilk kez dış borç aldı. (28 Haziran 1855)

Türkiye’de ilk telgraf hattı işlemeye başladı. (9 Eylül 1855)

Kılburun Zaferi kazanıldı. (17 Ekim 1855)

Islahat fermanı ilan edildi. (18 Şubat 1856)

Kırım savaşı’na son veren Paris Antlaşması imzalandı. (30 Mart 1856)

Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğü, Avrupa devletlerinin garantisi altına alındı. (15 Nisan 1856)

Cidde’de bazı kışkırtmalar sonucu olaylar çıktı. (13 Temmuz 1858)

Sultan Abdülmecit’i ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişimi (Kuleli Vak’ası) ortaya çıkarıldı. (14 Eylül 1859)

İlk özel Türk gazetesi olan Tercüman-ı Ahval, yayın hayatına girdi. (21 Ekim 1860)

İmtiyazlı bir sancak haline getirilen Lübnan’ın yeni teşkilatına ait Beyoğlu Protokolü imzalandı. (9 Haziran 1861)

Sultan Abdülmecit 39 yaşında vefat etti. (25 Haziran 1861)

ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (1861 – 1876)

Sultan Abdülaziz tahta çıktı. (25 Haziran 1861)

Sultan Abdülaziz Dönemi Olayları ve Islahatları

Piva savaşı kazanıldı. (21 Kasım 1861)

Tasvir-i Efkâr Gazetesi yayın hayatına girdi. (27 Haziran 1862)

Ömer Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu, Rieka’da Karadağ ordusunu yenilgiye uğrattı. (23 Ağustos 1862)

İşkodra Barışı yapıldı. (31 Ağustos 1862)

Türkiye’de ilk defa posta pulu kullanıldı. (1862)

Darülfünun açıldı. (14 Ocak 1863)

Sultan Abdülaziz, Mısır seyahatine çıktı. (3 Nisan 1863)

İstanbul Barışı imzalandı. (8 Mart 1865)

Mısır valilerine “Hıdiv” unvanı verildi. (2 Haziran 1866)

Girit'te isyan çıktı. (2 Eylül 1866)

Yeni Osmanlılar Cemiyeti, Paris'te çalışmalara başladı. (24 Mart 1867)

Sultan Abdülaziz, Avrupa seyahatine çıktı. (21 Haziran 1867)

Girit'te ilk ıslahat esasları ilan edildi. (4 Ocak 1868)

Şua-yı devlet (Danıştay) kuruldu. (1 Nisan 1868)

Ecnebilere mülkiyet hakkı verildi. (9 Haziran 1868)

Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultanî) açıldı. (1 Eylül 1868)

Kandilli rasathanesi kuruldu. (1868)

Hürriyet Gazetesi çıktı. (1868)

Bulgar Kilisesi'nin bağımsızlığı Babıâli tarafından onaylandı. (11 Mart 1870)

İlk ciddi mizah gazetesi olan Diyojen'in türkçe sayısı çıktı. (24 Kasım 1870)

Karadeniz'in tarafsızlığına son veren Londra Antlaşması imzalandı. (13 Mart 1871)

Hersek'te isyan çıktı. (13 Nisan 1875)

Bulgar isyanı çıktı. (2 Mayıs 1876)

Rusya, Avusturya ve Almanya, Babıâli'ye verilmek üzere Berlin memorandumunu hazırladılar. (13 Mayıs 1876)

Sultan Abdülaziz tahttan indirildi. (39 Mayıs 1876)

5. MURAT DÖNEMİ (30 MAYIS 1876 – 31 AĞUSTOS 1876)

5. Murat tahta çıktı. (30 Mayıs).-1876

5. Murat Dönemi Olayları

Çerkez Hasan Olayı. (16 Haziran 1876)

Sırbistan-Karadağ savaşı başladı. (2 Temmuz 1876)

5. Murat'ta psikolojik rahatsızlıklar görülmeye başlaması ve 5. Murat'ı tahta çıkaranlar arasında meşrutiyet konusunda anlaşmazlık çıkması üzerine 5. Murat tahttan indirildi. (31 Ağustos 1876)

2. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876 – 1909)

2. Abdülhamit 1876 yılında tahta çıktı. 7 gün sonra Eyüpsultan’da kılınç kuşandı.

2. Abdülhamit Dönemi Olayları ve Islahatları

İstanbul (Tersane) Konferansı açıldı. Kanun-i Esasi (Anayasa) ilan edildi. (23 Aralık 1876)

İlk Meclis-i Mebusan törenle açıldı. (19 Mart 1877)

93 Harbi (1876-1877 Osmanlı - Rus Savaşı)

Rusya, Sırbistan ve Karadağ’daki faaliyetlerini ileri sürerek Osmanlı imparatorluğuna savaş ilan etti. 93 Harbi olarak bilinen 1876-1877 Osmanlı - Rus savaşı başladı. (24 Nisan 1877)

Delibaba (21 Haziran 1877) Karakilise (4 Temmuz 1877) Birinci Plevne (18 Temmuz 1877) İkinci Plevne (30 Temmuz 1877) savaşlarını kazanmasına rağmen Plevne’de sıkıştı. Plevne Kuşatması veya Plevne Savunması olarak da bilinen tarihi ve sembolik olayda Gazi Osman Paşa komutasındaki Türk ordusu büyük kahramanlıklar gösterdi.

2. Abdülhamit 93 Harbi nedeni ile 1. Meşrutiyet’i feshetti. (13 Şubat 1878)

Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa yarma harekatında vuruldu ve Ruslara teslim oldu (10 Aralık 1877)

Yeşilköy (Ayastefanos) Antlaşması (1878)

Rus ordusu, batıdan Yeşilköy’e, doğudan Erzurum’a kadar ilerlediği için Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. Yeşilköy (Ayastefanos) Antlaşması imzalandı (3 Mart 1878)

Rusya’ya karşı Osmanlı-İngiliz ittifak Antlaşması imzalandı. (4 Haziran 1878)

Berlin Antlaşması imzalandı. (13 Temmuz) 1878

Almanya ve İngiltere’nin desteğini alan Fransa, Tunus’u işgal etti. (12 Mayıs 1881)

Teselya ile Narda kazası, Yunanistan’a terk edildi. (2 Temmuz 1881)

Muharrem Karanamesi yayımlandı. (20 Aralık 1881)

Sanayi-i Nefise Mektebi “Güzel Sanatlar Okulu” açıldı. (1881)

İngilizler Mısır’ı işgal etti. (15 Eylül 1882)

Doğu Rumeli, Bulgaristan ile birleşti. (18 Eylül 1885)

Hilâl-i Ahmer Cemiyeti kuruldu. (14 Nisan 1887)

Ertuğrul Fırkateynin Batması (1890)

Sultan 2. Abdülhamit tarafından Japonya’ya gönderilen Ertuğrul gemisi dönüş yolunda Funakura kayalıklarına çarparak battı. (16 Eylül 1890)

Dökeme Meydan Savaşı (1897)

1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, (Dökeme, diğer adıyla Otuz Gün Savaşı) 1897 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan Krallığı arasında meydana geldi. Yunanistan’ın Girit’e asker çıkarmasıyla başlayan savaş Osmanlı ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı. (16 Mayıs 1897)

Üç ay süren büyük Makedonya ihtilâli başladı. (2 Ağustos 1903)

Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Tıp Fakültesi) açıldı. (1903)


Osmanlı’da tıp

2. Abdülhamit’e bombalı suikast düzenlendi. (21 Temmuz 1905)

İngiliz işgalindeki Mısır’ın sınırlarının belirlenmesi sırasında ortaya çıkan Akabe sorunu çözümlendi. (1 Ekim 1906)

İngiltere ve Rusya arasında Reval görüşmeleri gerçekleşti. Bu görüşmelerin ardından İngiltere Rusya’yı Osmanlı konusunda serbest bıraktı. (9 Haziran 1908)

Hicaz demiryolu açıldı. (30 Ağustos 1908)

Avusturya, Bosna-Hersek’i kendi topraklarına kattığını ilan etti. Bağımsızlığını ilan eden Bulgar Prensliği, Bulgaristan Krallığı adını aldı. (5 Ekim 1908)

Girit Yunanistan’a katıldığını ilan etti. (6 Ekim 1908)

İkinci Meşrutiyet dönemi meclis-i Mebusan’ı açıldı. (17 Aralık 1908)

31 Mart Vakası (1909)

31 Mart Vakası, 2. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanmadır. Rumî Takvim'e göre 31 Mart 1325’te başladığı için bu adla anıldı. (13 Nisan 1909)

Hareket Ordusu İstanbul’a geldikten sonra 31 Mart ayaklanması gerekçe gösterilerek 27 Nisan 1909’da tahttan indirilen 2. Abdülhamit, 3 yıl Selanik'teki Alatini Köşkü’nde ev hapsinde tutuldu. 10 Şubat 1918 yılında İstanbul’da vefat eden 2. Abdülhamit, Divanyolu’nda bulunan Sultan 2. Mahmut Türbesi’nde defnedildi.

5. MEHMET REŞAT DÖNEMİ (1909 – 1918)

5. Mehmet (Reşat) tahta çıktı. (27 Nisan 1909)

5. Mehmet Reşat Dönemi Olayları

Kanun-i Esasî (Anayasa)’de yapılan değişiklikle padişahın yetkileri kısıtlandı. (21 Ağustos 1909)

Arnavutluk’ta isyan çıktı. (1 Nisan 1910)

Trablusgarb Savaşı başladı. (29 Eylül 1911)

Türk ocağı kuruldu. (25 Mart 1912)

Balkan Savaşı başladı. (8 Ekim 1912)

Uşi Antlaşması imzalandı. (15 Ekim 1912)

Kıcaali-Paşmaklı Savaşı kaybedildi. (19 Ekim 1912)

Komanova Savaşı kaybedildi. (23 Ekim 1912)

Kırkkilise (Kırklareli) Savaşı kaybedildi. (23 Ekim 1912)

Lüleburgaz Savaşı kaybedildi. (2 Kasım 1912)

Çatalca Savaşı kazanıldı. (15 Kasım 1912)

Edirne, Bulgar Kralı Ferdinand tarafından ele geçirildi. (24 Mart 1913)

Balkan Savaşı sonrası Londra Antlaşması imzalandı. (30 Mayıs 1913)

Sadrazam Mahmut Şevket Paşa öldürüldü. Mısırlı Prens Sait Halim Paşa sadrazam oldu. İttihat ve Terakki Partisi’nin en şiddetli baskı devri başladı. (11 Haziran 1913)

İkinci Balkan Savaşı başladı. (19 Temmuz 1913)

Edirne kurtarıldı. (21 Temmuz 1913)

Bulgaristan ile İstanbul Antlaşması imzalandı. (29 Eylül 1913)

Yunanistan ile Atina Antlaşmas imzalandı. (14 Ekim 1913)

Enver Bey, paşalığa terfi ettirildi ve Harbiye Nazırı oldu. (3 Ocak 1914)

İstanbul’da ilk elektrikli tramvay çalışmaya başladı. (20 Şubat 1914)

Osmanlı Devleti ile Sırbistan arasında İstanbul Antlaşmas imzalandı. (14 Mart 1914)

İngiltere, Osmanlı Devleti’nin parasını ödeyip ısmarladığı iki savaş gemisini teslim etmekten vazgeçti. (21 Temmuz 1914)

Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Sırbistan’a savaş ilan etmesiyle Birinci Dünya Savaşı başladı. (28 Temmuz 1914)

Osmanlı Devleti ile Almanya arasında gizli ittifak antlaşması imzalandı. (2 Ağustos 1914)

Goben Breslav adındaki iki Alman zırhlısı, Osmanlı Devleti’ne sığındı. (11 Ağustos 1914)

Osmanlı Devleti tek taraflı olarak kapitülasyonların kaldırıldığını ilan etti. (9 Eylül 1914)

Harbiye Nazırı Enver Paşa, başkumandan vekili – başkumandan padişahtır- tayin edildi. (21 Ekim 1914)

Alman amirali Suşon komutasında Karadeniz’e çıkan Yavuz (Goben) ve Osmanlı donanması, Rus limanlarını bombaladı. (29 Ekim 1914)

Osmanlı Devleti, Almanya’nın yanında Birinci Dünya Savaşı’na girdi. (11 Kasım 1914)

Cihad-ı Ekber ilan edildi. (1914)

Osmanlı donanmasına bağlı Mesudiye Zırhlısı, bir torpil yarası olarak Çanakkale Boğazı’nda battı. (13 Aralık 1914)

Sarıkamış Harekâtı başladı. (21 Aralık 1914)

Darülbedayi açıldı. (1914)

Kanal (Süveyş) Harekâtı başarısızlıkla sonuçlandı. (2 Şubat 1915)

Çanakkale Deniz Savaşı kazanıldı. (18 Mart 1915)

İngilizler ve Fransızlar, Seddülbahir ve Arıburnu’na asker çıkardılar. (25 Nisan 1915)

Saddülbahir Savaşı kazanıldı. (26 Nisan 1915)

Kabatepe Savaşı kazanıldı. (4 Mayıs 1915)

Van, Muş ve Bitlis, Rusların eline geçti. (6 Mayıs 1915)

Muavenet-i Milliye muhribi, bir gece baskınında Çanakkale Boğazı girişinde İngilizlerin Goliath zırhlısını batırdı. (13 Mayıs 1915)

Anafartalar’da İngilizlere karşı büyük bir zafer kazanıldı. (7 Ağustos 1915)

Bulgaristan, İttifak devletlerinin yanında savaşı girdi. (14 Ekim 1915)

Irak Cephesi’nde İngilizlere karşı Selmanpâk Savaşı kazanıldı. General Townshend kumandasındaki İngiliz ordusu, Kût-ül Amare’ye çekildi. (22 Kasım 1915)

İtilâf Devletleri kuvvetleri Çanakkale Cephesi’nden çekilmeye başladılar. (9 Aralık 1915)

Çanakkale savaşları sona erdi. İngilizler ve Fransızlar, Çanakkale’deki son kuvvetlerinide geri çektiler. (3 Ocak 1916)

Kût-ül Amare’de kuşatılan General Townshend, 17 bin kişilik kuvvetiyle teslim oldu. (29 Nisan 1916)

İngilizler tarafından satın alınmış olan Mekke Emiri Şerif Hüseyin, Osmanlı Devleti’ne karşı isyan etti. (27 Haziran 1916)

Ruslar, Bayburt’u işgal ettiler. (15 Temmuz 1916)

Ruslar, Gümüşhane’yi işgal ettiler. (20 Temmuz 1916)

Ruslar, Erzincan’ı işgal ettiler. (24 Temmuz 1916)

Sina Cephesi’nde 4. Ordu’nun İkinci Kanal Harekâtı da başarısızlıkla sonuçlandı. (27 Temmuz 1916)

Bitlis ve Muş Ruslardan geri alındı. (7-8 Ağustos 1916)

Türk kuvvetleri, Sina Cephesi’ndeki El-Ariş’ten geri çekilmeye başladı. (16 Aralık 1916)

Müzik öğretmeni yetiştirmek amacıyla Darülelhan açıldı. (1 Ocak 1917)

Kudüs, İngilizler tarafından işgal edildi. (9 Şubat 1917)

Rumi takvim ile Gregorien takvimi arasındaki onüç günlük fark düzeltildi. (21 Şubat 1917)

İngiliz uçakları, İstanbul’u bombaladı. (9 Mart 1917)

Bağdat, İngilizler tarafından işgal edildi. (11 Mart 1917)

Rusya’da Bolşevik ihtilâli başladı. (12 Mart 1917)

Gazze Savaşı kazanıldı. (26 Mart 1917)

Medine müdafii Fahrettin Paşa teslim oldu. (13 Ocak 1918)

Çanakkale Boğazı’nı abluka altında bulunduran düşman gemilerine karşı, Osmanlı donanması, baskın düzenledi. Yavuz zırhlısı yaralandı, midilli kruvazörü battı. (20 Ocak 1918)

Brest-Litowsk Antlaşması imzalandı. (3 mart 1918)

Kerkük, İngilizlerin eline geçti. (7 Mayıs 1918)

Padişah 5. Mehmet Reşat vefat etti. (3 Temmuz 1918)

6. MEHMET VAHDETTİN DÖNEMİ (1909 – 1918)

6. Mehmet (Vahdettin) tahta çıktı. (4 Temmuz 1918)

6. Mehmet Vahdettin Dönemi Olayları

Osmanlı tarihinin son kılıç alayı düzenlendi. (31 Ağustos 1918)

İngilizler Şam’a girdi. (1 Ekim 1918)

İngilizler, Halep’e girdi. (27 Ekim 1918)

Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. (30 Ekim 1918)

İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden Talat, Enver ve Cemal Paşa ülkeden kaçtılar. (3 Kasım 1918)

İtilâf devletleri donanması İstanbul’a geldi. (13 Kasım 1918)

Bakû, İngilizler tarafından işgal edildi. (17 Kasım 1918)

Padişah 6. Mehmet, işgallere karşı çıkan Mebuslar Meclisi’ni kapattı. (21 Aralık 1918)

Azgur kasabası ve Ahıska, Gürcü kuvvetleri tarafından işgal edildi. (1 Mart 1919)

Yunan ordusu İzmir’e çıktı (15 Mayıs 1919) Trakya ve Eskişehir dahil Batı Anadolu’yu işgal ettiler. 

İttihatçılar tevkif edilerek Malta’ya götürüldü. (27 mayıs 1919)

Amasya Genelgesi yayımlandı. (22 Haziran 1919)

Erzurum Kongresi toplandı. (23 Temmuz 1919)

Sivas Kongresi toplandı. (4 Eylül 1919)

Kuva-yı İnzibatiye Kumandanı Ahmet Anzavur, Anadolu’daki Milli Kuvvetlere karşı mücadeleye başladı. (21 Eylül 1919)

Amasya Görüşmesi yapıldı. (20 Ekim 1919)

Temsil Heyeti Ankara’ya geldi. (27 Aralık 1919)

Son Osmanlı Mebuslar Meclisi açıldı. (12 Ocak 1920)

Misak-ı Millî kabul edildi. (28 Ocak 1920)

İstanbul, İtilâf Devletleri tafafından resmen işgal edildi. (16 Mart 1920)

Mebuslar Meclisi dağıtıldı. (11 Nisan 1920)

Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. (23 Nisan 1920)

Galip devletler tarafından teklif edilen Sevr Antlaşması’nın esasları, Saltanat Şûrası tarafından kabul edildi. (22 Temmuz 1920)

Sevr Antlaşması imzalandı. (10 Ağustos 1920)

1. İnönü Savaşı kazanıldı. (10 Ocak 1921)

Londra konferansı toplandı. (21 Şubat 1921)

Sakarya meyda Savaşı kazanıldı. (13 Eylül 1921)

Eski Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa, Tacikistan’da Bolşeviklerle savaşırken öldü. (21 Temmuz 1922)

Büyük Taarruz başladı. (26 Ağustos 1922)

Başkumandanlık Meydan Savaşı kazanıldı. (30 Ağustos 1922)

Türk ordusu İzmir’e girdi. (9 Eylül 1922

Batı Anadolu, Yunanlılardan tamamen temizlendi. (18 Eylül 1922)

Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. (11 Ekim 1922)

Saltanat kaldırıldı. (1 Kasım 1922)

Son Osmanlı Padişahı 6. Mehmet Vahdettin, ülkeyi terk etti. (17 Kasım 1922)

Osmanlı Devleti Ne Zaman Sona Erdi?

Osmanlı Devleti’nin fiilen sona ermesi 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile; hukuken sona ermesi 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile; resmen sona ermesi 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılması ile olmuştur.

İslam ve İhsan

ERTUĞRUL BEY KİMDİR?

Ertuğrul Bey Kimdir?

OSMAN GAZİ KİMDİR?

Osman Gazi Kimdir?

OSMANLI PADİŞAHLARI VE HAYATLARI

Osmanlı Padişahları ve Hayatları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Osmanlı Osmanlı Güzel Osmanlı’m,
    İnşaallah yeniden özümüze döneriz i
    İnşaallah Yeniden, İsmi Türkiye özü Osmanlı
    #SelçukluOsmanlıTürkiye

    Mehmet Vahdettin ateşden hırka giyen Padişah çok üzülüyorum

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.