Lala Mustafa Paşa Kimdir?

Abdullah Sert Hocaefendi, Hace Musa Topbaş Efendi’nin İslam Kahramanları 3 eserinden Lala Mustafa Paşa ve Kuyucu Murat Paşa’nın hayatlarını ve kahramanlıklarını anlatıyor.

LALA MUSTAFA PAŞA’NIN HAYATI

Lala Mustafa Paşa, onaltıncı asır Osmanlı Devlet adamı ve kumandanlarındandır. Sokullu Mehmet Paşa’nın akrabası olup Bosnalı’dır. Sokolovici’de dünyaya gelmiştir. Vezir Hüseyin Paşa’nın kardeşidir. Kanunî Sultan Süleyman Hân devrinde şehzade Selim’e Lala tayin edildiği için bu lakapla şöhret bulmuştur.

Kıbrıs, Gürcistan, Şirvan’ı fethetmesiyle tanınan Lala Mustafa Paşa (1512-1520)de Yavuz Sultan Selim Hân devrinde saraya alınarak, hizmete başladı. Kanûnî’nin Berberbaşılığı ile başlayan saray hizmetinde yükselerek, merkezde ve taşrada vazife aldı.

Kanunî Sultan Süleyman Hân (1520-1566) devrindeki şehzadeler mes’elesinde, Şehzade Selim tarafını tuttu.

Kıbrıs Fatihi

Dîvân toplantısında, Kıbrıs seferi için serdar (başkumandan) tâyin edildi.

15 Mayıs 1570’de Beşiktaş’tan hareket edip 2 Temmuzda Kıbrıs’ın Limasol limanına çıktı.

9 Temmuzda toplanan Harb divânında Lefkoşe hedef tayin edilip, adada fütuhat harekâtı başlatıldı.

9 Eylül 1570’de Lefkoşe dahil Kıbrıs’ta pek çok mevki ve Kale fethedildi. Lefkoşe’deki Ayasofya kilisesi camiye çevrilip, Türk-İslâm ananesi gereğince Lala Mustafa Paşa 15 Eylül 1570’de burada Cuma namazını kıldırdı.

3 Ağustos 1571’de Magosa teslim alındı. Adadaki fütuhatı tamamlayan Lala Mustafa Paşa “Kıbrıs Fâtihi” olarak 15 Eylül 1571’de adadan ayrıldı.

Çıldır Zaferi

Üçüncü Sultan Murad Hân (1574-1595) devrinde 1577’de başlayan ve 1589’da biten İran Harbi üzerine, Dîvânda üçüncü vezir olan Lala Mustafa Paşa 5 Ocak 1578’de Erzurum ve havalisi 17 Mart 1578’de de bütün İran seferi için serdarlığa tayin olundu.

Baharda İran seferine çıkan Lala Mustafa Paşa Erzurum yakınındaki Çermik Ilıca’da kuvvetlerini toplayarak Ardahan’dan Gürcistan’a girdi.

9 Ağustos’da İran Safevî serdarı Tokmak Hân’a karşı, Çıldır zaferi kazanıldı.

24 Ağustos’da Gürcistan’ın merkezi Tiflis zabt edilip çevredeki kral ve beğler Osmanlıya itaatlerini arz ettiler.

İran üzerine yürüyen Osmanlıların karşısında dayanamayacaklarını anlayan Safevîler geri çekilmek mecburiyetinde kaldılar.

Kafkasya Seferleri

16 Eylülde Şirvan ve havalisi fethedilerek, Kafkasya’da ilk Osmanlı teşkilâtı tesis edildi. Gürcistan ve Şirvan seferlerinde muvaffak olup Gürcistanlı ve Kafkasyalı beylerin, Osmanlıya itaati sağlandı.

Lala Mustafa Paşa 1560 Van, 1561’de Erzurum Beylerbeyliğine tayin edildi. Daha sonra Halep ve Şam Beylerbeyliğini yaptı.

Yemen Meselesi

Şam’da iken Yemen mes’elesi üzerine (1567) vezirlik rütbesiyle Yemen serdarlığına tayin olundu.

İkinci Sultan Selîm Hân (1566-1574) tarafından Dîvân-ı Hümâyûn’a altıncı vezîr olarak alındı. Kıbrıs mes’elesini sağlayan Lala Mustafa Paşa, buralarda devlet teşkilâtını tesis ettikten sonra 1578-1579 kışını geçirmek için Erzurum’a geldi.

Lala Mustafa Paşa Erzurum kışlağında iken, Safevî bey ve valilerine, Osmanlı devletine itaâtlarını bildirmeleri için davet mektupları gönderildi. Nahcivan hakimi ve meşhur “Şerefnâme” sahibi Şeref Hân, Osmanlıya itaatini arz edince kendisine Bitlik sancağı ocaklık verildi. Safevî taarruzuna karşı Anadolu’da gerekli tedbirler alınarak, Sipahi ve Yeniçeriler Erzurum’da Rumeli kuvvetleri de çevre vilâyetlerde kışlatıldı.

Kışı Erzurum’da geçiren Lala Mustafa Paşa 26 Temmuz 1579’da büyük bir ordu ile Kars’a girip, şehri tamir ettirerek hudut emniyet tedbirleri aldı. Mustafa Paşa Kars’ta iken Safevîlerin Revân hakimi Tokmak Hân meydan muharebesinden korktuğu için, Osmanlı ordusunu oyalama taktiğini tatbik etti. Revân ve etrafındaki askerî mevkiler tahrip edildi. Kışı geçirmek için tekrar Erzurum’a döndü ve Erzurum’dan merkeze hareket etti.

İlerleyen Yaşına Rağmen Rütbesi Yükseltildi

İstanbul’daki üçüncü Murat Hân’dan iltifat gören Lala Mustafa Paşa, yaşı yetmişi geçmiş olduğu halde 28 Nisan 1580’de ikinci vezirliğe tayin olundu ise de fazla yaşamadı.

7 Ağustos 1580’de İstanbul’da vefat etti. On yedi gün önce Eyüp Sultan’da yerini hazırladığı mezara defnedildi.

Sokullu ailesinden olan Lala Mustafa Paşa zekî, akıllı, tedbirli, tecrübeli bir kumandan ve devlet adamı idi. Kıbrıs ve Kafkasya’yı Osmanlı devletine kazandırmıştır. Birçok hayrat eserler yaptırmış iyilik ve yardımlarda bulunmuştur. Konya’da şehzade Selim’in lalası iken Ilgın’da cami, Bedestan, kervansaray, Erzurum’da Beylerbeyi iken Lala Paşa camiini, Şam’da Beylerbeyi iken 360 odalı Lala Paşa Hanını, hamam, tekke, Kunaytıra’da cami, imaret, Kıbrıs seferi serdarlığında Lefkoşe’deki Hazret-i Ömer Camiî’ne vakıflar, İran seferi serdarlığı vazifesinde iken Kars ve Tiflis’e birer cami yaptırmıştır. Mekke ve Medine’de ayrıca bazı hayratları vardır. (Rehber Ansiklopedisi, c. 4; s. 27-28)

Kaynak: Sâdık Dânâ, İslam Kahramanları 3, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

OSMANLI DEVLETİ KISACA

Osmanlı Devleti Kısaca

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.