VİDEOLAR

“Her Canlıya Yapılan İyilikte Bir Sevap Vardır” Hadisi

Abdullah Sert Hocaefendi, “Her canlı(ya iyilik) sebebiyle sevap vardır.” hadisini okuyor...

“Allah’ım! Ümmetimin Yönetimini Üstlenip de Onlara Zorluk Çıkaran Kimseye Sen de Zorluk Çıkar” Hadisi

Doç. Dr. Murat Kaya, “Allah’ım! Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara zorluk çıkaran kimseye sen de zorluk çıkar” hadisini ve bu hadisin şerhini okuyor.

Adım Adım Çanakkale Destanı

Çanakkale zaferinin 110. seneidevriyesinde, Erkam TV’de yeni başlayan “Adım Adım Çanakkale Destanı” programında bu büyük zaferin izleri aranıyor.

“Bir Yönetici, Yönettiği İnsanları Aldatarak Ölürse, Allah Ona Cennet Yüzü Göstermez” Hadisi

Doç. Dr. Murat Kaya, “Cenâb-ı Hakk’ın, yönetici yaptığı bir kimse, yönettiği insanları aldatarak ölürse, Allah Teâlâ ona cennet yüzü göstermez.” hadisini ve bu

Mümtehine Suresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Mümtehine suresinin tefsirini yapıyor... Mümtehine suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

Allah Dostu Olabilir miyim?

Allah dostu olabilir miyiz? Nasıl Allah dostu olunur? Abdullah Sert Hocaefendi açıklıyor.

Asr-ı Saâdette Gençler, Kendilerine Nasıl Bir Yol Çizdi?

Ahir zamanda bir genç olarak yolumuzu nasıl çizmeliyiz, nefsimize karşı nasıl mücâdele edebiliriz ?

“Hepiniz Çobansınız ve Hepiniz Sürünüzden Mesulsünüz” Hadisi

Doç. Dr. Murat Kaya, Riyazüs Salihin eserinden “Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumlud

Akşamları Hüzünlü Oluyorum; Böyle Anlarda Ferahlık İçin Ne Yapmalıyım?

Akşamları hüzünlü oluyorum; böyle anlarda ferahlık için ne yapmalıyım? Zihnimdeki kötü düşüncelere engel olamıyorum. Sürekli düşünüyorum ve bu durumdan çok endi

Günümüzde Haramların Normalleşmesine Karşın Müslümana Düşen Vazife Nedir?

Günümüzde haramlar normalleşiyor. Modern çağın bir bunalımı olan bu hâlden nasıl kurtuluruz? Böyle davranan insanımıza nasıl yaklaşmalıyız? Osman Nûri Topbaş Ho

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.