Sorularla İslam

Gücü Yettiği Halde Oruç Yerine Fidye Vermek Caiz midir?

Oruç fidyesi hangi hallerde verilir? Gücü yettiği ve herhangi bir özrü bulunmadığı halde oruç tutmak yerine fidye vermek caiz midir? İslam alimleri bu konudaki

“Yolun Hakkını Veriniz” Hadisi

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz insanların kapı önlerinde veya yol kenarlarında oturmaları hakkında ne söylemiştir? Yollarda veya kapı önlerinde oturmanın sebep ol

Peygamber Efendimizin Yasakladığı Kazanç

Faiz neden haram kılınmıştır? İslam’da faiz almanın ve vermenin hükmü nedir? Peygamber Efendimizin faiz ile ilgili hadisleri.

İbadetleri Huşu ile Eda Etmenin Fazileti

İbadetlerde huşû nasıl sağlanır? Kulun Allah’a en yakın olduğu anlar hangileridir? Hakiki namaz, oruç, zekat ve hac gibi ibadet nasıl yapılır? İbadetleri huşû i

Kötülük ve Günahlar Çoğaldığı Vakit

Kötülükler ve günahlar çoğaldığı zaman ne yapmalıyız? Hûd sûresinin 74-83. âyetlerinde ne anlatılıyor? Kötülük ve günahlar çoğaldığı vakit hadisi ve açıklaması.

Ayet Yazılı Şeylerle Tuvalete Girmenin Hükmü

Kuran-ı Kerim, üzerinde Allah ismi şerifi yazan yüzük vb. üzerinde ayet veya zikir yazan eşyalarla tuvalete girmenin hükmü nedir? Peygamber Efendimizin bu husus

Kuran’dan Nasıl Feyz Alınır?

Kuran nasıl okunmalı? Kuran’ın rûhaniyetinden nasıl feyz alınabilir? Kuran-ı Kerim okumak ve ahkâmına tabi olmanın faydaları.

İslam’a Göre Yöneticilere İtaatin Sınırları

“Sizin üzerinize birtakım emirler, yöneticiler tayin olunacaktır. Onların dine uygun olan işlerini iyi bulur, uygun olmayanlarını ise hoş karşılamaz, tenkit ede

Yöneticiye İtaat Hadisi

Devlet başkanına / adamına itaat kayıtsız-şartsız mıdır? İslam’da yöneticiye itaat etmenin hükmü nedir? Yöneticiye itaat ile ilgili hadis ve açıklaması.

Helal Gıda ve Salih Amel İlişkisi

Helal gıda neden önemli? Helal gıda ile salih amel arasında bağ var mıdır? Helal gıda ile ilgili ayetler ve helal lokmanın önemi.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.