İSLAM VE İHSAN

Peygamber Efendimiz'i Nasıl Örnek Alırız?

Ol Seyyidü’l-kevneyn Muhammed Mustafâ’ya salevât!.. Ol Rasûlü’s-sekaleyn Muhammed Mustafâ’ya salevât!.. Ol İmâmu’l-Harameyn Muhammed Mustafâ’ya salevât!.. Ol

Cenâb-ı Hakk'ın Kullarına En Büyük Nîmeti

Ashâb-ı kirâmın, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e olan muhabbet tezâhürlerini, O’nun emir ve nehiylerine nasıl ittibâ ettiklerine ve O’nun neb

Esmâ-ül Hüsnâ'nın En Çok Tecelli Ettiği Üç Mekân

Ezelde Allâh -celle celâlühû- yalnız kendisi mevcûd iken bilinmeyi murâd edip yüce sıfatlarının ve esmâ-i ilâhiyesinin tecellîsi ile bu kâinâtı yaratmıştır.

Gripten Korunmanın En Önemli Yolu

Kış aylarının en önemli hastalıklarından olan ve insanları olumsuz yönde etkileyen gripten korunmak için kişisel hijyen alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerekiy

Hak Dostlarının Mânevî Terbiyeleri

Mânevî eğitimde kalp, tasfiye edile edile, beşerî ve tasavvufî temrinlere ilâveten Allâh’ın lutf u keremiyle, yolun nihâyetinde öyle bir hâle gelir ki, sâhibini

Kıyâmet Günü Neler Olacak?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi irşâd, hizmet  ve merhametin öneminden bahsediyor. Sohbetin sonunda da Kıyamet Gününü anlatıyor.

Murâkabe-i Muhabbet Nedir?

Murâkabe-i muhabbet, Hak dostluğunun tahkik safhasıdır. Kul, her hâl ve hareketinde takvâya riâyet ettikçe, gönül âleminde mârifetullah güneşi parlamaya başlar.

Mesnevihâne Camiî'nin Yapılış Hikâyesi

Araştırmacı-yazar Fahri Sarrafoğlu, İstanbul'un Fatih ilçesindeki Mesnevihâne Camiî'nin yapılış gayesini anlatıyor...

Râbıta Nedir? Râbıta Nasıl Yapılır?

Râbıtanın lügatteki mânâsı, bağ, alâka ve vuslat demektir. Aslında kâinâtta râbıtasız hiçbir mahlûk yoktur.

Çini Tabakların Özelliği Nedir?

Araştırmacı-yazar Fahri Sarrafoğlu, ecdad yadigârı çini tabakların özelliklerini anlatıyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.