Harika Bir Pilav Hazırlamanın 10 Püf Noktası

Harika bir pilav yapmak o kadar da zor değil. Birkaç püf noktasına dikkat ettiğiniz takdirde en lezzetli pilav sizin pilavınız olacak.

Türk mutfak tarihinin en büyük sorularından bir tanesidir "İyi bir pilav nasıl yapılır?" sorusu. Herkesin kendine özel yöntemleri ve söyleyecekleri vardır bu konuda elbette. Her elin lezzeti başka tabii.

Ne kadar zor görünse de iyi bir pilav yapmak aslında oldukça basit. Sadece birkaç püf noktasını bilmeniz yeterli.

İşte başlıyoruz...

1. püf noktası: Pirincinizi iyi seçin

Genelde en iyi sonucu güzel şişip tane tane kalabileceği için baldo pirinçle alırsınız. Tercihiniz baldo pirinçtenyana olsun.

2. püf noktası: Pirinci ıslatın

Pirinci ıslatmadan da pilav yapabilirsiniz, evet sonuçta bu da bir seçenek. 1-2 saat öncesinden ılık suda ıslatmaya bırakarak da yapabilirsiniz. Ancak bir önemli nokta daha var ki pirinci ister ıslatın ister ıslatmayın, duru su çıkana kadar pişirme işlemi öncesinde yıkamalı ve süzdürmelisiniz.

3. püf noktası: Tereyağı kullanın

Sağlık açısından bir probleminiz yoksa tereyağı kullanmayı tercih edin. Kapağı açıp tabağa koyduğunuzda mis gibi kokan bir pilav için ilk tercihiniz tereyağı olsun. Ama minicik bir zeytinyağı da eklerseniz tereyağının düşük yanma derecesini ayarlamış olursunuz.

4. püf noktası: İyice kavurun

En önemli aşamalardan biri pilavı iyice kavurmaktır. Yıkadığınız pirinçleri tereyağını kızdırdığınız tencerenye alın ve uzun uzun hafif ateşte kavurun. Pirinci ne kadar iyi kavurursanız o kadar iyi bir pilav elde edersiniz. Karıştırırken dikkat etmeniz gereken nokta ise alttan yukarı doğru karıştırmanız. Böylece pirinci kırmamış olursunuz. Mutlaka ve mutlaka tahta kaşık kullanın.

5. püf noktası: Limon suyunu unutmayın

Daha beyaz bir pilav elde etmek istiyorsanız pilavı kavururken içine 1-2 damla limon suyu sıkabilirsiniz. Böylece tereyağının vereceği sarılığı engellemiş olursunuz.

6. püf noktası: Ölçünüzü bilin

Ölçü her şeydir. İyi bir pilav yapmak istiyorsanız ölçünüz 1’e 1,5 olsun. Yani 1 su bardağı pirinç koyuyorsanız 1,5 su bardağı su koyun. Suyunuz ise kaynamış ve en az 2 dakika beklemiş bir su olsun. Eğer pirinci daha önceden ıslatıp beklettiyseniz ölçünüzü 1’e 1 olarak alabilirsiniz. Su yerine tavuk veya et suyu kullanırsanız pilavınız daha lezzetli olur. Tabii ki onlar da sıcak olacak.

7. püf noktası: Çılgınlar gibi karıştırmayın

Suyu ekledikten sonra pilavı çılgınlar gibi karıştırmayın. Sadece 1 kere suyun her tarafa dağılmasını sağlayacak şekilde karıştırın. Sonra kapağını kapatın.

8. püf noktası: Kısık ateşte pişirin

Ocağın altını fazla açarsanız pirincin içinde yüzdüğü su çabucak buharlaşacak ve pilavınız lapa olacaktır. Bunu engellemek için pilavınızı en kısık ateşte yavaş yavaş pişirin.

9. püf noktası: Tencerenin kapağını açmayın

Tıpkı yüksek ateşte pişirmek gibi kapağı açmak da büyük bir hatadır. Bu işlem, tencerenin içindeki buharı yok edeceği için pişme süresini uzatır ve lapa olmasına neden olur. Kapağını yalnızca suyunu çekmeye yakınken açabilirsiniz.

10. püf noktası: Demleyin

Pilavı pişer pişmez hemen servis etmeyin. Kapağın altına bir havlu kağıt koyup kapatın. Bırakın pilavınız en az 20 dakika demlensin ve lezzetlensin.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.