Evlatlarımızı Nasıl Koruyacağız?

İmâm-ı Gazâli Hazretleri evlatlarımızı korumak için neler tavsiye ediyor? İmâm-ı Gazâli Hazretleri, evlâdı korumanın nasıl yapılacağını bildirdiği 4 madde...

İmâm-ı Gazâli Hazretleri, evlâdı korumanın nasıl yapılacağını şöyle bildiriyor:

“Evlâdı korumak demek;

  • Onu güzel terbiye edip kötü huylardan tezkiye etmek (kötü huylarını temizlemek),
  • Ona ahlâkî fazîletler öğretmek,
  • Kötü arkadaştan, kötü çevrelerden korumak,
  • Hevâ-hevesi içinde bırakmamak, ona dünya alâyişine, ziynetlere fazla düşkünlüğünü kaldırmak, gaflet mekânlarından uzakta tutmak.

Çünkü ziynet, (lüks, israf çılgınlığı), dünya alâyişine alışınca, ömrünü ziyan eder.”

Bugün ne diyor? Aman diyor, bu küçüktür, daha çocuktur, zevkini alsın diyor, sonra bırakır diyor. Yani bu neye benziyor; ağzına sigara ver, sonra sigaranın zevkini alsın, sonra sigara içmez, gibi bir şey. Tam böyle avâmî bir lâf!..

Onun için Efendimiz, hep telkin ettiği, ufak yaştan evlâtlara sahip olunacak. Tabi anne-babaya muhabbet duyacak.

Kaynak: osmannuritopbas.com

İslam ve İhsan

EVLATLARIMIZI DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORLAR

Evlatlarımızı Dönüştürmek İstiyorlar

EVLATLARIMIZ KİMLERİN ELİNDE?

Evlatlarımız Kimlerin Elinde?

EVLATLARIMIZ NEDEN ELDEN GİDİYOR?

Evlatlarımız Neden Elden Gidiyor?

EVLATLARIMIZI NASIL YETİŞTİRMELİYİZ?

Evlatlarımızı Nasıl Yetiştirmeliyiz?

EVLATLARIN YETİŞTİRİLMESİNDE ÇEKİLEN MEŞAKKATLER

Evlatların Yetiştirilmesinde Çekilen Meşakkatler

ÇOCUKLARA BIRAKILACAK EN GÜZEL MÎRAS

Çocuklara Bırakılacak En Güzel Mîras

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.