Evlatlarımızı Dönüştürmek İstiyorlar

Evlâtlarımızı, düşmanlarına âşık, kendi medeniyetlerine ise nefret kusan hastalara dönüştürmek istiyorlar. Evlâtlarımızın muhafazası için üzerimize düşen vazifeler neler?

Tarih boyu ehl-i İslâm’la savaşan haçlıların demir kılıçları her defasında mecburen kınlarına geri döndü. Yani mü’minler karşısında defalarca mağlûp oldular.

Bunun üzerine onlar, evlâtlarımızın güzel duygularını gönüllerden kesip atan türlü kılıçlar ürettiler. Bugün o görünmez kılıçlarla İslâm’ın bağlarında yüreklerimizdeki nice güzellikleri kesip duruyorlar.

–Bu görünmez zehirli kılıçlar nedir?

Bunlar;

  • Çirkef medya,
  • Aldatıcı reklâmlar,
  • Şahsiyetsizleştirici modalar ve
  • İnternetin kirli sokakları…
  • Televizyonların, cep telefonlarının rezil, şeytânî vitrinleri…

Hepsi birer kılıç gibi işliyor. Fakat bedenî değil rûhî damarları dumûra uğratıyor. Bu yüzden fark edilmiyor.

Bu zehirli görünmez kılıçlar, demir kılıçlardan daha tehlikeli. Çünkü bunlar; sanki dâimî bir rahat yaşayışın iksiriymiş gibi süslü bir reklâm ve telâkkî estirerek hiç durmadan toy nesillerin îmanlarını ve ahlâklarını katlediyor. O görünmeyen zehirli kılıçlar; damarına değdiği bütün mâsum nesilleri, düşmanlarına âşık, kendi medeniyetlerine nefret kusan hastalara dönüştürüyor.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2023 Ay: Nisan, Sayı: 218

İslam ve İhsan

EVLATLARIMIZ KİMLERİN ELİNDE?

Evlatlarımız Kimlerin Elinde?

EVLATLARIMIZ NEDEN ELDEN GİDİYOR?

Evlatlarımız Neden Elden Gidiyor?

EVLATLARIMIZI NASIL YETİŞTİRMELİYİZ?

Evlatlarımızı Nasıl Yetiştirmeliyiz?

EVLATLARIN YETİŞTİRİLMESİNDE ÇEKİLEN MEŞAKKATLER

Evlatların Yetiştirilmesinde Çekilen Meşakkatler

ÇOCUKLARA BIRAKILACAK EN GÜZEL MÎRAS

Çocuklara Bırakılacak En Güzel Mîras

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.