Rus Dans Öğretmeni Neyden Etkilenerek Müslüman Oldu

Rusya'nın St. Petersburg kentinde yaşayan 34 yaşındaki dans öğretmeni Sergey Mihael, sufi müziğiyle tanışmasının ardından Müslüman oldu.

Rusya'da yaşayan Sergey, dinlediği müzik yayınındaki neyden etkilenerek sufi müziğini araştırmaya başladı. Bu sırada İslam aleminin en büyük mutasavvıflarından Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin eseri Mesnevi'yi okumaya başlayan Sergey, İslam ile tanıştı.

Sufi müzikle başlayan İslam ilgisini Mevlana ile derinleştiren ve Müslüman olan Mihael, Konya'ya geldi.

Mihael, İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi'ni ziyaret ederek atölyelerdeki keçe, ebru, hat, tezhip ve diğer geleneksel Türk el sanatları eserlerini inceledi.

Enstrümanıyla ney dinletisine eşlik eden Mihael, yaşadığı dönüşüm sürecini Anadolu Ajansı muhabirine anlattı.

Bir Rus sanatçının podcastinde duyduğu sufi müziğin hayatında yeni bir pencere açtığını ifade eden Sergey, şöyle konuştu:

"Dinlediğim bir müzik aracılığıyla İslam'ın derinliğiyle tanıştım. Rahmi Oruç Güvenç'in sufi tarzındaki müziklerini dinledikçe İslam'ın derinliğini daha çok anlamaya başladım. Bu müzik sayesinde İslam ile tanıştım. Sufilik ve Hazreti Mevlana hakkında araştırmalar yaptım. Özellikle Mesnevi'den çok etkilendim. Çünkü onun felsefesinde kendimi buldum. İnsan ve ruhu sanki bu dünyada bir kafeste gibi. Bu dünyada insanoğlu bütün felaket ve mutsuzluğu Allah'a karşı çektiği özlemden ötürü yaşıyor."

"Çevremdekiler kararımı anlayışla karşıladı"

Mihael, İslam'a yönelmek için karar aldığını belirterek, "Zaten uzun süredir bir arayışta olduğumu bilen yakın çevrem kararımı saygıyla karşıladı. St. Petersburg'da çalıştığım çevrede genelde entelektüel insanlar var, onlar da bu tercihim karşısında anlayışlı davrandılar." diye konuştu.

Kur'an-ı Kerim mealini okuduğunu ve İslam'ı öğrenmeye çalıştığını anlatan Sergey, fıkıh, siyer ve hadis kaynaklarına da yöneldiğini ifade etti.

"İnanç görsellikten çok, içsel bir kabulleniş olmalı"

Hayatının değişmesiyle huzurlu bir yaşama kavuştuğunu anlatan Mihael, şunları kaydetti:

"Dini araştırarak ve içtenlikle yaşayan insan sayısı maalesef çok az. Temennim İslam'ı bu şekilde anlayarak yaşayan insanların çoğalması. Konya'da geçirdiğim süre boyunca hadislerin anlamını ve Hz. Peygamber'i daha iyi anlamaya başladım. Özellikle 'insanların kalbini kırmama' ile ilgili hadisler beni çok etkiledi."

St. Petersburg'daki Müslüman toplulukla yakın ilişki içinde olduğunu belirten Sergey, şehirde karşılaştığı Müslümanlarla selamlaşıp sohbet ettiklerini, özellikle yabancı Müslümanlara yardım etmeye çalıştığını bildirdi.

Mihael, Şeb-i Arus törenlerini izlemek için Aralık ayında Konya'ya geleceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.