zahide topçu

Başka Bir Kapı Mı Var ki?

Zahide Topçu'nun Şebnem dergisi 198. Ağustos sayısında yer alan makalesini istifadenize sunuyoruz...

Merhum Mûsâ Topbaş Efendi’nin Sohbetlerinden "Mârifet Mektebi"

Şebnem dergisinin 2021 Temmuz 197. sayısında vefatının 22. sene-i devriyesinde Hâce Mûsâ Topbaş Efendi kaleme alındı. İşte Hâce Mûsâ Topbaş Efendi'nin kendi dilinden sohbeti...

Yuvayı Dişi Kuş Yapar

Yuvayı dişi kuş yapar ne demektir? Ailede eşler arası muhabbet ve davranış biçimi nasıl olmalıdır? Şebnem dergisinin 196. sayısında kaleme alınan makaleyi istifadenize sunuyoruz...

Gençlere Müjdeler Olsun!

Bir ömrün en cevval, en hareketli ve bereketli mevsimi “gençlik çağı”dır. Bu nedenle gençliğin kıymetinin bilinmesi gerekiyor.

Kadınların En Çok Düştüğü İki Hata!

Kul hakkı, bir başka mü’mini haksız yere incitecek her türlü söz, davranış, hareket ve tutumdur. Bu mânâda, bir insana bağırmak, çağırmak, vurmak vs. gibi hareketler kul hakkı olduğu gibi, birisinin malını gasbetmek, onun hakkında gıybet ve iftirada bulunmak da kul hakkına sebep olur.

Asrı Saadet’te Hanım Sahabiler

Ashab-ı Kiram’ın mübarek hanımlarının sarsılmaz imanı.

Eller Duâya Kalksın!

Mazlûmun en büyük silâhı, duâdır. Duâ, insanın acziyetini hissetmesi, zaaflarını dile getirmesi, boynunu bükmesi, pişman olması, kısacası “kul” olduğunu bilmesidir. Kendi kulluğunu bilen, Allah Teâlâ’nın da büyüklüğünü, yüceliğini, kudretini, ilmini, hikmetini anlamış demektir.

Şeytan İnsana Nasıl Yaklaşır?

Şeytan İnsana Nasıl Yaklaşır, Şeytan'ın hileleri nelerdir...

Ramazan Ayının Farkı Nedir?

Ramazan ayı, duâ, infak, hayır-hasenât ve ibadet ayıdır. Rabbimiz her kuluna çeşit çeşit nîmetler ihsan eylemiştir. Mühim olan bu binbir nîmetin bizim için ne gibi sorumluluklar yüklediğinin farkına varmaktır.

İlim ve İrfan Ehli Nasıl Olunur?

İslâm; ilim, irfan, ahlâk ve fazilet medeniyetidir. İslâm’dan önceki döneme “câhiliye dönemi” denilmesi tesâdüfî değildir. İslâm, insanı mânen yücelten, olgunlaştıran, kemâle erdiren ve iç dünyasında derinleştiren ilâhî bir dindir. Bu dinin temsilcisi ve mensubu olan mü’minlerin de İslâm’ın boyasıyla boyanması; ilim, irfan ehli ve güzel ahlâk sahibi kimseler olması şarttır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.