Suriyeli Yetimlere Bez Bebek Yapıyorlar

Samsun'un Terme ilçesinde, Halk Eğitim Merkezince ev hanımlarına yönelik açılan, İŞKUR destekli kursta, "Minik Yüreklere Bayram Olsun Projesi" kapsamında yapılan bez bebekler, Suriye'de yetimhanede kalan çocuklara gönderiliyor.

Terme Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Nur Yasemin Akbulut, Suriye'deki çocuklar için bir şeyler yapmak istediklerini, bu kapsamda açtıkları kursta kursiyerlerin bez bebek yaptığını söyledi.

Mart ayı sonunda açılan ve 20 kursiyerin katıldığı kursta yapılan 750 bez bebeği ve taçları Suriye'deki yetimhanelerde kalan çocuklara Ramazan Bayramı öncesinde ulaştırdıklarını ifade eden Akbulut, ikinci partinin gönderilmesi için hazırlıkların devam ettiğini bildirdi.

Akbulut, kursun bu ay sona ereceğini, 750 bebek daha yaparak Suriye'ye göndereceklerini belirtti.

GECELERİ UYURKEN BEBEKLERİ BAŞUCUNDA OLSUN

Öncelikli olarak Suriye'deki iç savaşta yetim kalan çocuklar için bebek yaptıklarına işaret eden Akbulut, şunları söyledi:

''Kursiyerlerimizle karar verdiğimizde çok heyecanlandık. Projemizi yöneticilerimizle paylaştık. Projemiz desteklenince çalışmalara başladık. Herkes farklı bir tasarım bez bebek yapıyor. Çocuklar geceleri uyurken bebekler başuçlarında olsun, hatta sarılsınlar istedik. O nedenle çocuklara şirin görünecek ve beğenecekleri tasarımlar yaptık. Tavşan, bebek, baykuş, maymun, ayıcık, kedi, köpek gibi tasarımlar yaptık.

Çeşitli boy ve ebatlarda farklı renklerde tasarımlar yaptık. Yapılan bebekler Suriye'deki bir yetimhaneye gönderildi ve orada teslim edilirken çeşitli fotoğraflar paylaşıldı. Bütün kursiyerlerimizle bu paylaşımları görünce çok duygulandık. Çok mutlu olduk. Şimdi daha büyük bir gayret ve heyecanla kurs sonuna kadar ikinci parti bez bebekleri yapmaya gayret ediyoruz.''

YETİMLER DE MUTLU OLSUN

Kursa katılan 47 yaşındaki Yasemin Kara, "Kursta yapılan bebeklerin Suriye'deki çocuklara gönderilmesi gündeme gelince çok duygulandım çünkü benim torunum yaptığım bez bebeğe çok sevinmişti. İstedim ki Suriye'de annesi ve babası olmayan savaş mağduru yetimler de mutlu olsun. Bundan dolayı kursa devam ediyorum. Yetim çocuklar için bir şeyler yapmak beni mutlu ediyor." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.