BÜTÜN HABERLER

İmam-ı Rabbani Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

2017-12-22 15:00:49 [A.G.] 13,996

İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin hikmetli sözlerinden bazılarını sizler için derledik. 

Çocukların Kemikleri Sayılır Halde

2017-12-22 14:30:00 [A.G.] 1,418

Türk Kızılayı Genel Müdürü Altan, "(Doğu Guta) Şu an en çok gıda ve temel besin maddelerine ihtiyaç duyuluyor. İnsanların kemikleri artık sayılır hale gelmiş, ciddi bir sıkıntı var." dedi.

Ağyâr Ne Demektir?

2017-12-22 14:29:03 [S.K.] 3,482

Başka, yabancı, el anlamlarına gelen gayr kelimesinin çoğuludur.

Afüvv Nedir?

2017-12-22 14:24:37 [S.K.] 11,403

Silmek, gizlemek, bağışlamak, affetmek hakkından vazgeçmek anlamındaki a-f-v kökünden türeyen ve âfî kelimesinin mübalağalı şekli olan afüv çok affeden, çok bağışlayan demektir.

Aforoz Nedir?

2017-12-22 14:20:04 [S.K.] 11,830

Hristiyanlık ve Yahudilikte öngörülen bir dinî ceza türü olup, Kilise hukukuna göre yetkili dinî şahsiyetler tarafından suçlu görülen bir Hristiyanın kendi topluluklarından uzaklaştırılmasıdır.

Af (afv) Ne Demekdir?

2017-12-22 14:14:02 [S.K.] 7,058

Sözlükte "bir şeyi yok etmek, izini gidermek, silip süpürmek; fazlalık, artık" gibi anlamlara gelen afv, bir ahlâk ve hukuk terimi olarak genellikle, "kötülük ve haksızlık yapanı, suç veya günah işleyeni, hatalı davrananı bağışlamak ve cezalandırmaktan vazgeçmek" anlamlarında kullanılmaktadır.

Adventizm Nedir?

2017-12-22 14:09:19 [S.K.] 6,020

Hz. İsa'nın bir kez daha yeryüzüne geleceğini savunan bir Hristiyan mezhebinin adıdır. Bu inanca göre Hz. İsa tekrar yeryüzüne gelecek ve günah işleyenlerle günahsızları birbirinden ayıracaktır.

Adüv Ne Demektir?

2017-12-22 14:05:50 [S.K.] 4,170

Zulmetmek, haddi aşmak, vazgeçirmek anlamındaki "a-d-v" kökünden türeyen adüv düşman demektir.

Adl Ne Demektir?

2017-12-22 14:03:09 [S.K.] 10,112

Âdil olmak, insaflı olmak, işi doğru olmak; yoldan sapmak, meyletmek, dönmek, eşit davranmak, düzeltmek, doğrultmak, doğru dürüst olmak, şirk koşmak ve zulmetmek anlamlarındaki "a-d-l" kökünden türeyen bir isim olup adalet, âdil, güvenilir, doğruluk, benzer, nazîr, eş, nafile, fidye demektir. Âdil anlamında âdl, Allah'ın sıfatı olarak "el-esmâü'l-hüsnâ" ile ilgili Tirmizî rivâyetinde geçmektedir (Tirmizî, Deavat, 83).

Hakka Giden İnce Bir Yol

2017-12-22 13:26:03 [A.G.] 1,884

Nakşibendiyye şeyhlerinin yolları, Sünnet-i Seniyye’ye yapışmak ve bid’atlerden kaçınmaktır. Bu, Hâcegân büyüklerinin te’lif ettiği kitap ve risâlelerde de açıkça görülmektedir.

İslam’da Helal Haram Şeyler

2017-12-22 12:22:44 [M.K.] 5,879

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye geneli tüm camilerde okunacak Cuma hutbesi yayınlandı. Bu haftanın Cuma hutbesinin konusu, “helâl-haram duyarlılığı” oldu.

İslam’da İnsan Hakları Beyannamesi

2017-12-22 11:55:58 [M.K.] 2,917

İslam’da insan hakları beyannamesi “Veda Hutbesi”dir. Sadece yüce Allah hükmün yazarıdır, failidir, insanın haklarının kaynağıdır. İlahi kaynaklı olması itibariyle hiçbir hükümet yöneticisi, hiçbir meclis, hiçbir otorite bunları sınırlayamaz, yürürlükten kaldıramaz.

Sadık Bir Allah Dostu Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî

2017-12-22 11:31:05 [M.S.T.] 2,332

Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı’nın düzenlediği Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Paneli 16 Aralık’ta Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Çocuklara Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilir?

2017-12-22 11:18:13 [A.G.] 16,259

Çocuklara tuvalet eğitimi nasıl verilir? Çocuklara tuvalet alışkanlığı nasıl kazandırılır? Çocukların tuvalet eğitimi için uygulayabileceğiniz prtaik yöntemler...

Adem Ne Demektir?

2017-12-22 11:16:05 [S.K.] 9,260

Sözlükte "yokluk, hiçlik, varlığın zıddı ve varlığın yaratılmasından önceki hal" anlamına gelen adem, tasavvufta, "mâsivâ, zulmet, bâtıl, çirkin" anlamında kullanılmaktadır. Tasavvufta adem iki çeşittir: a) Mutlak adem (adem-i mahz); sırf yokluk anlamına gelir. Bu manada adem, var olması mümkün olmayan yok anlamındadır. b) Mümkün adem; mevcut olmayan, ancak var olması mümkün olan yokluktur. Bu anlamda adem, "şey", "ayn" ve "zât" olup bir kısım nitelik ve özelliklere sahiptir. Mümkün adem, Hakk'ın kendisinde tecelli ettiği bir aynadır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.