Tasavvuf

Tarîkata Girmek İsteyene Verilecek Öğütler Nelerdir?

Tarîkata girmek isteyene verilecek öğütler nelerdir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tasavvufta Tarîkat ve Cemâat Aynı Şeyler midir? Aralarında Fark Var mıdır?

Tasavvufta tarîkat ve cemâat aynı şeyler midir? Aralarında fark var mıdır?

Tarîkatlarda Nasıl Bir Eğitim Usûlü Uygulanır? Mürşidin Yanındaki Mürîdi ile Uzaktaki Mürîdini Eğitmesi Aynı mıdır?

Tarîkatlarda nasıl bir eğitim usûlü uygulanır? Mürşidin yanındaki mürîdi ile uzaktaki mürîdini eğitmesi aynı mıdır?

Eğitim Usûllerine Göre Ne Tür Tarîkatlar Vardır?

Eğitim usûllerine göre ne tür tarîkatlar vardır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tarîkat Nedir? Tasavvufla Aynı Mânâya mı Gelir? Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Tarîkat nedir? Tasavvufla aynı mânâya mı gelir? Ne zaman ortaya çıkmıştır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bir Tarikattaki Yanlış Tavırları Gördüğümüzde Orayı Terk mi Edeceğiz Yoksa Kabullenecek miyiz?

Herhangi bir tarîkat mensûbunda gördüğümüz yanlış bir tavrı “şüphelilerden kaçınmak” ilkesi çerçevesinde terk mi edeceğiz, yoksa kabûl mü? Prof. Dr. Hasan Kamil

Gafletten Zikre Ermek İçin Ne Yapmak Gerekir? Gönüldeki Mânevî Temizlik Nasıl Yapılır?

Zulmânî perdelerden nûrânî perdelere; gafletten zikre ermek için ne yapmak gerekir? Gönüldeki mânevî temizlik nasıl yapılır? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevapl

İlmiye Sınıfının Tarikatlara Soğukluğunun Avâmın ise Teslimiyet ve Mesafe Kat Edişinin Sebep ve Hikmeti Nedir?

İlmiye sınıfı tarîkatlara îtirâz ediyor veya soğuk bakıyor. Avâm hemen teslîm oluyor ve mesâfe kat ediyor? Sebep ve hikmeti ne olabilir? Prof. Dr. Hasan Kamil Y

Avâmdan Bâzı Mürîdlerin Letâifi Alenî Çalışırken İlmiye Sınıfından Olanların Çalışmıyor Sebebi Nedir?

Avâmdan bâzı mürîdlerin letâifi alenî çalışıyor. Buna mukâbil il-miye sınıfından olanların çalışmıyor. Sebebi nedir?

Letâif Nedir? Letâifin Çalışmasında Özel Bir Yöntem Var mıdır?

Letâif nedir? Tuhun latifeleri nelerdir? Letâifin çalışmasında özel bir yöntem var mıdır?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.