İş Hayatımız

Hüdayi Camii’nde 'esnaf Duâsı' Başlıyor

Üsküdar’da bulunan Aziz Mahmud Hüdayi Camii’nde, her pazartesi sabah namazında, Hafız Mustafa Efe'nin imam hatipliğinde "ESNAF DUASI" yapılıyor.

Muhteris Kimlere Denir?

Muhteris insana Dünya’yı versen; “Acaba Ayʼda bir parsel yok mu?” der. Nefsânî ihtirasların sonu gelmez. Gönlün huzuru; kanaat, rızâ ve şükürdedir.

Rızık Peşinde Koşarken Rezzâk'ı Unutmak

Dünya imtihanının Leylâlarına takılıp onlardan Mevlâʼya intikal edememek, -hayır veya şer- başa gelen her şeyin ilâhî bir imtihan tecellîsi olduğunu düşünememek

Cefakâr Annenin Engelli Oğluna Büyük Desteği

Kırklareli'nde yaşayan 55 yaşındaki İsminaz Beğen, üç yıldır devlet hastanesinde hizmetli olarak çalışan zihinsel engelli oğluyla işe gidiyor, oğlunu iş yerinde

Emlakçının Komisyon Alması Helal mıdır?

Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, emlakçının komisyon almasının helal olup olmadığını açıklıyor.

Bu Akademi Adam Yetiştiriyor

Hüdayi Sosyal Girişimcilik Akademisi (SGA) programı, üniversite mezunu (lisans veya önlisans) gençlere 10 aylık özel bir programla sivil toplum kuruluşları ve s

Organik Tarım İlçede Göçü Durdurdu

Konya'nın Hüyük ilçesinde, son yıllarda verilen teşviklerle hız kazanan ve üreticiler açısından daha iyi gelir imkanı oluşturan organik çilek üretiminin yaygınl

Helâl Kazancın Ehemmiyeti

Beslenme ihtiyacı karşılanırken gıdaların helâl olması, insanın manevî istikameti için çok mühim bir vesiledir.

İşçi Ücreti Talimatnamesi; "yediğinizden Yedirin"

"Yediğinizden yedirin, içtiğinizden içirin" hadisi, ücret tayininde de bir kıstas olarak düşünülebilir mi?

Zengin Olup Da Dindar Kalmak Mümkün mü?

Dindarlar genelde fakirlikten zenginliğe geçtikçe dinle irtibatları azalıyor. Bu maraza karşı ne yapmalı? Zengin olup da huzurlu bir hayat sürmek nasıl mümkün o

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.