“Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd” (Meryem, 1) Harflerinin Anlamı Nedir?

“Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd” ne demektir? “Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd” (Meryem, 1) harflerinin anlamı nedir?

Malik bin Dinar rahmetullahi aleyh anlatıyor:

Haccetmek üzere Beytullâh’a doğru yola çıktım. Yolda azığı ve bineği olmadığı hâlde yaya giden bir gence rastladım. Selâm verdim, selâmımı aldı. Ona: “Ey genç, nereden geliyorsun?” dedim. “O’nun yanından.” dedi. “Nereye gidiyorsun?” dedim. “O’na gidiyorum.” dedi. “Azığın nerede?” dedim. “Azığım O’na âittir.” dedi. “Bu yol su ve azık olmadan geçilmez. Senin yanında bir şey var mı?” dedim. “Evet, var; yola çıkarken yanıma beş harf aldım” dedi. “O beş harf nedir?” dedim. “Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd” (Meryem, 1), dedi. “Bunların mânâsını açıklar mısın?” dedim.

“KÂF, HÂ, YÂ, AYN, SÂD” NE DEMEKTİR?

  1. “Kâf”, el-Kâfî (Allah her şeye yetendir);
  2. “Hâ”, el-Hâdî (doğru yola ulaştıran);
  3. “Yâ”, el-Müeddî (maksada, gidilecek yere vâsıl eden);
  4. “Ayn”, el-Âlim (her şeyi bilen) ve
  5. “Sâd”, es-Sâdık (sözünde ve vaadinde sâdık) demektir. Kimin arkadaşı her şeye kâfi, yol gösterici, varacağı yere ulaştıran, her şeyi bilen ve sâdık olursa hiçbir zaman kaybetmez, hiçbir şeyden korkmaz, azık ve su ihtiyacı da olmaz.” dedi.

Mâlik der ki: “Ben bu sözleri işitince gömleğimi çıkardım ve ona giydirmek istedim. Ancak o, bunu kabul etmedi ve bana: “Ey şeyh, benim için çıplak olmak, fânî dünyanın elbisesinden daha hayırlıdır. Çünkü dünya malının helâl olanın hesabı, haram olanın ise cezası vardır” dedi. Gece karardığı vakit genç yüzünü semâya kaldırdı ve şöyle duâ etti: “Ey taatlar kendisini hoşnut eden ve günahlar kendisine zarar vermeyen Allâhım, bana seni memnun eden şeyi yapmayı bahşet. Sana zarar vermeyen şeyleri yaptığımda da beni affet.”

İnsanlar ihrama girip de “Lebbeyk Allâhümme lebbeyk” diye telbiye getirmeye başlayınca o gence: “Sen niye telbiye getirmiyorsun?” dedim. Genç şöyle dedi: “Ey şeyh lebbeyk (buyur ya Rabbi) demeye cesaret edemiyorum. ‘Lebbeyk’ dediğim zaman bana: ‘Senin için lebbeyk ve sa’deyk yoktur. Senin sözünü dinlemiyorum, yüzüne de bakmıyorum’ denilmesinden korkuyorum” dedi ve oradan geçip gitti. Bundan sonra onu bir müddet göremedim.

Minâ’ya vardığımda genci tekrar gördüm, şöyle duâ ediyordu: “Allâhım, insanlar kurban kestiler, kurbanlarıyla sana yaklaştılar. Benim nefsimden başka sana kurban olarak arz edebileceğim bir şeyim yok. Onu benden kabul eyle.” Sonra derin bir nefes aldı ve oracığa düşüp öldü. Orada bulunanlardan biri: “O, Allâh’ın sevgilisidir. O, Allâh’ın maktulüdür. O, Allâh’ın kılıcı ile öldü” diyordu. Gencin cenâzesinin kaldırılmasıyla ilgilendim ve onu defnettim.

O gece gencin hâlini düşünerek uyumuştum. Rüyamda onu gördüm ve “Allah sana nasıl muamele etti?” diye sordum, şöyle dedi: “Allah bana, kâfirlerin kılıçları ile öldürülen Bedir şehitlerine yaptığı muameleyi yaptı. Çünkü ben de Cebbar olan Allâh’ın kılıcı ile öldürüldüm.”

Kaynak: Mehmet Lütfi Arslan, Marifet Meclisleri, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

MERYEM SURESİNİN FAZİLETİ

Meryem Suresinin Fazileti

KUR’ÂN-I KERİM OKUMANIN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Kur’ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.