Gazze’de Her 45 Dakikada Bir Çocuk Ölüyor: Bu Bir Savaş Değil, Soykırım!

Yıkımın merkezinde çocuklar var. Her 45 dakikada bir çocuğun hayatını kaybettiği Gazze’de artık geleceğe dair tek gerçek; sessizlik, yetimlik ve yıkım.

Gazze, başı sonu 360 kilometrekarelik bir alan. Yüzde 43’ünü çocukların oluşturduğu 2,3 milyon nüfusun şu an iki milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Haber bültenlerinde rakamdan ibaret zannedilen insanların, her an bu dünya hayatlarına veda ettikleri coğrafyada ortalama yaşam süresi yaklaşık bizim kadarmış (75). Şu an doğan Gazellilerin ise orta yaşam yılı beklentisi 40’ı bile bulmuyor maalesef.

Kelimelerle ifadesi mümkün olamayan saldırılardan sadece satır başlarını sizlerle paylaşmak istedik. Ama başlamadan konuyla ilgili en önemli tespiti paylaşalım;

Beytül Makdis ve çevresinden bahsederken insanın seçtiği kelimelere çok dikkat etmesi gerekiyor diye öğrenmiştik.  Mesela “Burak Duvarı’na” ağlama duvarı ya da batı duvarı dediğinizde tahrif edilmiş din mensuplarının ya da işgalcilerin fikir değirmenine su taşımış oluyorsunuz. Bu konunun güncel bir örneği de Gazze’de yaşanan soykırım’ı savaş ya da çatışma gibi masum(!) kelimeler ile anlatmak olur. Normal savaşlarda askerler ölür, çocuklar da zarar görürken bu katliamda kasıtlı olarak çocuk yaştaki nüfusun hedef alındığını herkes biliyor.

GAZZE’DE HER 45 DAKİKADA BİR ÇOCUK ÖLÜYOR

Uluslararası bir haber ajansının yaptığı çalışma mevzuyu çok güzel özetlemiş.

Soykırımın başında 100 çocuğun bulunduğu bir odanız olduğunu düşünün, bu çocukların

- 2’si öldürüldü.

- 2’si kayıp, öldüğü sanılıyor.

- 3’ü yaralandı (çoğu ağır).

- 5’i yetim kaldı veya ebeveynlerinden ayrıldı.

- 5’inde tedavi gerektirecek düzeyde beslenme yetersizliği mevcut.

Bunlar bilinen / tespit edilebilen rakamlar. Gerçekleri bunun en az iki katı.

7 Ekim 2023’den bu yana 15.600’ünün kimliği tespit edilmiş en az 17.400 çocuk öldürüldü. Bilinemeyecek kadar çok sayıda, enkaz altındaki çocuğun da öldüğü varsayılıyor. Bu rakamlar her gün ortalama 30 çocuğun, yani her 45 dakikada bir çocuğu öldürüldüğü anlamına geliyor.

Saldırılar öncesi 36 hastanede 2 milyondan fazla nüfusa hizmet veren 3412 yatağa sahip olan Gazze’de 14 Mart itibari ile tam kapasite çalışan hastane kalmadı.  Bu veri tüm sınırları abluka altındaki şehirde tüm yaralıların ve hastaların vefat listesine yazılması anlamına geliyor.

Beslenme Yetersizliği

Kendine yeten bereketli bir Akdeniz şehri olan Gazze’de beslenme yetersizliği oranı %1’den düşük iken bugün ölçülebileni %20 olmuş. Kaldı ki TV ekranlarındaki görüntülere bakıldığında bu rakamın da doğruyu yeterince ifade edemediği anlaşılır.

Ortalama bir yetişkin 2000 küsur kaloriye ihtiyacı olurken Kuzey Gazze’de insanlar günde ortalama 245 kaloriyle yani bir kutu bakladan daha az yiyecek ile hayatta kalmaya zorlanıyorlar.

Kronik Hastalığı Olan Çocuklarla Aynı Evde Yaşadınız mı?

Diyabeti (şeker) olan bir çocuğun insüline ulaşamaması ya da böbrek yetmezliği olan hastanızın gittiği diyaliz merkezinin bombalanması.

Bir de bunların açık hava hapishanesinde yaşanması...

Ölümü bekleyen insanlar topluluğu yani.

Antibiyotik Direnci

En basit kesi ya da yaralanmada acile gidip ne olur ne olmaz denilerek antibiyotik reçete edilen ülkemizle kıyaslarsak Gazze’yi…

Yaralanmaların şiddeti ve sıklığı da malum, antibiyotiğe ulaşımın hayal olduğu da...

Üstüne üstlük bulunan antibiyotik, bozuk mu, son kullanma tarihi geçmiş mi, dozu vs. bilinmeden, olduğu kadar kullanılabildiği için antibiyotik direnci de had safhada. Verilen antibiyotiklerin işe yarama ihtimali de oldukça düşük.

Kesilen Uzuvlar

Belki herkesin en çok etkilendiği görüntüler, kolunu bacağını kaybetmiş çocuklar. Savaş yaralanmalarında enfeksiyon ihtimali ve etkilenen bölgenin yeterli beslenebilmesi her zaman mümkün olmadığından hastanın hayatta kalabilmesi için bir uzuv feda edilebiliyor.

BM’nin açıklaması; “Gazze şu anda, nüfusa oranla dünyada çocuklar arasında en yüksek uzuv kaybı oranına sahip. Birçoğu uzuvlarını kaybetti ve anestezi olmadan ameliyat edilmek zorunda kaldı.”

Her ay ortalama 475 çocuk ciddi şekilde yaralanan uzuvları nedeniyle yaşam boyu sürecek sakatlıklara mahkûm oldu. Gazze’nin tek uzuv onarım ve rehabilitasyon merkezi, malzeme ve personel eksikliği nedeniyle Aralık 2023’ten bu yana hizmet veremiyor.

Yürümeyi öğrenmeden önce uzuvları kesilen bebeklerin, henüz gelişmeyen beyin-el-göz koordinasyonu nedeniyle bu çocukların protezden de çok fayda görmeyeceği düşünülüyor.

Bunu başarabilen çocukların da sağlam ekstremitelerinde kalça ve diz ekleminde erken osteoartrit, omurga deformiteler gelişmesi muhtemel. Bu hastalar erken yaşlarda, normal ekleme orantısız baskı uygulanması nedeniyle protez ameliyatlarına ihtiyaç duyacaklar.

Bulaşıcı Hastalıklar

Harabeye dönen şehirde temizlik, içme suyu tesisleri de yok edildi. Bazı bölgelerde 600 kişi bir tuvalet kullanıyor. Temizliğin yetersizliği enfeksiyon hastalıklarını kat kat artırıyor.

Şu hastalık üç kat, bu hastalık beş kat arttı demeyi gereksiz görüyoruz. 40 yıldır görülmeyen, “arındırılmış bölge” sertifikasına sahip Gazze’de çocuk felcinin görülmesi, salgın boyutunun konuşulması olayın vahametini yeterince izah ediyor. 

Aşılama oranları %99 olan Gazze’de aşı da yok maalesef, bunun da bedeli ilerleyen aylarda yıllarda anlaşılacak.

Epigenetik

Epigenetik terimi ise soykırımın belki en önemli kanıtı. Yaşayan insan yaralanır, sakat kalır. Epigenetik değişime maruz kalan bireyin problemleri ise sağlam gibi gözüken genetik materyal vasıtası ile torunlarına aktarılır.

Belki bir asır sonra, şu hormonun bozukluğu Gazze’de niye sık, filanca hastalık bu memlekette niye yaygın sorusu araştırılırken işgalci teröristlerin hatırlanması gerekecek.

Ağır Metaller

Filistin Türk Hastanesi Başhekimi Dr. Suphi Skeik tarafından önceki saldırılarda bir çalışma yapılmış ve yaralar, yanıklar incelenmiş. Her birinde onlarca ağır metalin birikimi tespit edilmiş. Bizde şu haber bir dönem moda olmuştu, “İstanbul Boğazından çok gemi geçiyor. Buradan tutulan balıklarda ağır metal birikimi var. Çocuğunuz otistik olur, kanser olur…”

Suphi Hocanın çalışmasının sonucunda:

  • “Tüm yaralanmalardan elde edilen doku örneklerinde toksik ve kanserojen metaller tespit edildi.
  • Amputasyon ve kömürleşmiş yaralarda: Al, Ti, Cu, Sr, Ba, Co, Hg, V, Cs, Sn,
  • Beyaz fosfor ile derin yaralanmalarda: Al, Ti, Cu, Sr, Ba, Co, Hg,
  • Yanık yaralarında: Co, Hg, Cs, Sn,
  • Tüm kategorilerdeki yaralarda Pb ve U tespit edildi.”

Onlar bu dünyada sıkıntıyı çekti, bedeli ödedi, esas hayat olan ahirete -inşallah- yüz akı ile gitti. Biz kendi halimize mi ağlayalım?

Gazze’nin halini takdirinize bırakıyoruz.

Kaynak: Fırat Erdoğan, Altınoluk Dergisi, Sayı: 473

İslam ve İhsan

GAZZE’DE ŞAHİT OLDUKLARIMIZ

Gazze’de Şahit Olduklarımız

GAZZELİ KARDEŞLERİMİZ İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?

Gazzeli Kardeşlerimiz İçin Neler Yapabiliriz?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.