Eğer Ümmet Harekete Geçmezse Mescid-i Aksa Kan Ağlayacak

Uluslararası Kudüs Vakfı Başkanı Hammud, Mescid-i Aksa ile ilgili yaptığı açıklamada İsrail'e sert tepki gösterdi. Hammus, İsrail'in Mescid-i Aksa'da 2015 yılında 10 binin üzerinde ihlal gerçekleştirdiğini açıkladı. Hammud, "Eğer ki ümmet uyanmazsa, hareket etmezse, ilk kıblesini kurtarmak için adım atmazsa, bu mescit için kan ağlayacak" dedi.

Uluslararası Aksa Vakfı, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya 2015 yılı boyunca "10 binin" üzerinde ihlal gerçekleştirdiğini açıkladı.

Uluslararası Aksa Vakfı, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri içeren, her yıl ağustos ayında yayımlanan "Aksa'ya Bakış" raporunu açıklamak üzere basın toplantısı düzenledi.

Raporda, Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerin, İsrail askerleri ve Yahudi yerleşimciler eliyle yapıldığı, bu ihlallerin de 2015 yılı boyunca 10 bin 766 kez gerçekleştirildiği belirtildi.

2015 YILI BOYUNCA 1800 YAHUDİ YERLEŞTİRİLDİ

İsrail'in uluslararası müttefikleri tarafından da yoğun eleştiriye maruz kaldığı yasadışı Yahudi yerleşim birimleri konusuna dair raporda "2015 yılı boyunca Batı Şeria'da yapılanlarla birlikte bin 800 Yahudi yerleşim birimi inşasının tamamlandığı, bunlardan 583'ü Doğu Kudüs'te olmak üzere bin 143'ünün mali desteklerle dağıtıldığı" kaydedildi.

Kudüs'teki Hristiyan nüfusun gözle görülür bir şekilde azaldığı belirtilen raporda, 1979 yılında 60 bin olan Hristiyan nüfusun 2014'te 12 bin 400'e düştüğü bilgisi verilirken, 2015 yılına ilişkin herhangi bir veri paylaşılmadı.

Raporda, Filistinlilerin ekonomik durumuna da değinilerek, Filistinlilerin Kudüs nüfusunun sadece yüzde 37'sini teşkil ettiği, bunun da yüzde 75,4'ünün fakirlik sınırının altında yaşadığına işaret edildi.

"ÜMMET HAREKETE GEÇMEZSE İLK KIBLESİ KAN AĞLAYACAK"

Öte yandan AA muhabirine açıklamalarda bulunan Uluslararası Kudüs Vakfı Başkanı Yasin Hammud, Aksa'nın her gün ihlallere maruz kaldığını hatırlatarak, "Biz Aksa'nın yakılmasının 4. yılı dolayısıyla bu raporu hazırladık. Ancak, Mescid-i Aksa her gün yakılıyor." dedi.

İsrail'in Aksa'ya yönelik planları olduğunu dile getiren Hammud, "Bugün İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik planları büyük tehlike arz ediyor. Mescid-i Aksa'yı zaman ve mekan olarak bölmeye çalışıyorlar. Mescid-i Aksa'nın altında Yahudi şehri inşa etmeye çalışıyorlar. Eğer ki ümmet uyanmazsa, hareket etmezse, ilk kıblesini kurtarmak için adım atmazsa, bu mescit için kan ağlayacak." dedi.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.