23 Mayıs 2025 - Cuma Hutbesi PDF ve WORD İndir

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 23 Mayıs 2025 tarihli ve "Sadakat ve Teslimiyetin Nişanesi: Kurban" konulu Cuma hutbesini PDF ve WORD olarak indirebilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 23 Mayıs 2025 tarihli ve "Sadakat ve Teslimiyetin Nişanesi: Kurban" konulu Cuma hutbesi yayınlandı.

SADAKAT VE TESLİMİYETİN NİŞANESİ: KURBAN

Muhterem Müslümanlar!

Bir Kurban Bayramına daha yaklaşıyoruz. İslam’ın şiârı; birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin nişanesi olan kurban ibadetini eda etmemize sayılı günler kaldı. Kurbanlıklar alınmaya başlandı. Yüce Rabbim sağlık ve afiyet içerisinde Kurban Bayramına ulaşmayı hepimize nasip eylesin.

Aziz Müminler!

Kurban; akıllı, buluğ çağına ermiş ve dinen zengin sayılan bir Müslümanın, bayram günlerinde, şartlarını taşıyan hayvanları, Allah rızası için kurban etmesidir. İnsanlık tarihi ile yaşıt bir ibadet olan kurban; Cenâb-ı Hakk’ın, bizlere bahşettiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. O’na duyduğumuz muhabbetin bütün sevgilerin üstünde olduğunun ilanıdır. O’nun rızasını her şeyden üstün tuttuğumuzun göstergesidir. Hâsılı kurban; malımızı, canımızı ve sahip olduğumuz her şeyi Yüce Rabbimizin yolunda seve seve feda edebileceğimizin sembolüdür.

Kıymetli Müslümanlar!

Kurban, bir hayvanı kesmekten ve onun etinden istifade etmekten çok daha derin mana ve hikmetler barındırmaktadır.

Kurban takvadır; Rabbimizin bütün emirlerine gönülden teslim olmaktır. Nefsimizin cimriliğinden, dünyanın geçici heveslerinden, Allah’ın rızasına ulaşmamıza engel olan günahlardan uzak durmaktır. Cenâb-ı Hak,

“Kurbanların etleri de, kanları da Allah’a ulaşmaz. O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır...”[1] buyurarak bu hakikati bizlere hatırlatmaktadır.

Kurban vahdettir; renk, dil ve coğrafya ayrımı gözetmeksizin ümmet-i Muhammed olarak bir araya gelebilmek, sevinçleri ve hüzünleri paylaşmaktır. Merhamet ve muhabbeti evimizden başlayarak sokağımıza, şehrimize ve tüm dünyaya hâkim kılmaya gayret göstermektir.

Kurban duadır; yetimlerin, öksüzlerin, kimsesizlerin yüzlerinde tebessüm olmaktır. İhtiyaç sahiplerinin hanesine mutluluk ve muhabbet taşımak; sevindirirken sevinmek, paylaşırken huzur bulmaktır.

Değerli Müminler!

İbadetler, Allah’ın emrettiği ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in tatbik ettiği şekliyle yerine getirilir. Dolayısıyla kurban kesmek yerine bedelinin muhtaç kişilere ya da yardım kuruluşlarına verilmesi ile kurban ibadeti eda edilmiş olmaz.

Bir küçükbaş hayvan tek kişi tarafından kesilebilir. Bir büyükbaş hayvan ise; tamamı kurban kesme niyetini taşıyan en fazla yedi kişi tarafından kurban edilebilir. Her bir büyükbaş kurban, kendi içinde hisselere ayrılmalıdır. Bu sebepledir ki, bir hisseye birden fazla kişi ortak olamaz. Bazı organizasyonlarda olduğu gibi kurbanların kesilerek etlerinin birbirine karıştırılması, sonra da hisse sahiplerine kilo ile verilmesi caiz değildir.

Kurban kesim işlemleri mutlaka bayram namazından sonra yapılmalıdır. Bayram namazından önce kesilen kurbanlar, kurban ibadeti yerine geçmez. Ayrıca bir hisseye birden fazla kişiden bağış toplanarak Peygamber Efendimiz (s.a.s) adına kurban kesilmesi gibi bir uygulama dinimizde yoktur. Bu bir bidattir, dinimizi ve ibadetlerimizi istismar etmektir.

Aziz Müslümanlar!

Kurban ibadetinde esas olan; kişinin, kurbanını bulunduğu yerde kendisinin kesmesi ya da kestirmesidir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), kurban emri geldikten sonra her yıl kurbanını kesmiş,[2] ümmetini de kurban kesmeye şöyle teşvik etmiştir:

“Âdemoğlu kurban bayramı günü, Allah katında, kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapamaz…”[3] Bununla birlikte kurbanını bulunduğu yerde kendisi kesme imkânı bulamayan veya ikinci bir kurban kesmek isteyenler, yurt içinde ya da yurt dışında vekâlet yoluyla kurbanlarını kestirebilirler.

Kıymetli Müminler!

Cenâb-ı Hakk’a şükürler olsun ki, dün olduğu gibi bugün de alicenap milletimizin emanet ettiği kurbanları, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak isteyen nice hayır kuruluşumuz hizmetlerine devam etmektedir. Türkiye Diyanet Vakfımız da bu hayır kuruluşlarından biridir. Geçen yıl, vakfımız marifetiyle yurt içinde ve yurt dışında olmak üzere milyonlarca kişiye kurban etlerini ulaştırdık elhamdülillah. Bu yıl da vekâlet yoluyla kurban kestirmek isteyen kardeşlerimize; ibadet bilinciyle, şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde rehberlik etmeye ve başta Gazze olmak üzere ulaşabildiğimiz bütün mazlum ve muhtaçların duasını almaya devam edeceğiz inşallah. Bu vesileyle sizleri; din görevlilerimiz ve müftülüklerimiz aracılığıyla bu iyilik seferberliğine katılmaya davet ediyorum.

İbadet ve taatlerimizin Yüce Rabbimiz katında makbul olmasını niyaz ediyor; hutbemi, Hac sûresi otuz dördüncü ayetin mealiyle bitiriyorum:

“Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek bir ilahtır. O’na teslim olun. Allah’a teslim olan kimseleri müjdele.”[4]

Dipnotlar:

[1] Hac, 22/37.

[2] Tirmizî, Edâhî, 11.

[3] Tirmizî, Edâhî, 1.

[4] Hac, 22/34.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Nefsi Ve Nesli İfsat Eden Büyük Günah, Zina-1

Nefsi Ve Nesli İfsat Eden Büyük Günah, Zina-2

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.