Vinçle Sevgi Taşıyor

Van’da inşaatlarda vinç operatörlüğü yapan Balbal, sosyal medya aracılığıyla topladığı yardımları kırsal mahallelerdeki okullara vinçle taşıyarak, fakir çocukları sevindiriyor.

Van’da inşaatlarda vinç operatörlüğü yapan Mahsun Balbal, sosyal medya aracılığıyla topladığı giysi, kırtasiye ve kitapları kırsal mahallelerdeki okullarda eğitim gören ihtiyaç sahibi çocuklara vinçle ulaştırıyor.

“MUTLU OLSUN ÇOCUKLAR”

Van’da 4 yıl önce sosyal medya aracılığıyla “Mutlu Olsun Çocuklar” kampanyası başlatan vinç operatörü Balbal, topladığı giyim, kırtasiye ve kitaplarla kırsal mahallelerdeki okullarda eğitim gören ihtiyaç sahibi öğrencileri sevindiriyor.

Çeşitli sosyal medya hesaplarından kendisine ulaştırılan yardım paketlerini, inşaat malzemesi yüklü vinciyle kırsal mahallelerdeki okullara taşıyan Balbal, 4 yılda yaklaşık 250 köyde eğitim gören 15 bin öğrenciye ulaştı.

4 YILDIR DEVAM EDİYOR

Balbal, kırsal mahallelerdeki okullarda okuyan çocuklardan etkilenerek sosyal medyada kampanya başlattığını ifade etti. Kampanyayı 4 yıl önce başlatmasına rağmen çok önemli mesafe aldığını anlatan Koç, “Kampanyayla büyük bir kitleye ulaştım. Projemi ve Van’ın kırsal mahallelerinde yaşayan çocuklarının durumlarını, hikayelerini sosyal medya üzerinden paylaşmaya başladım. Kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin çeşitli illerinden bize yardım etmek isteyen vatandaşlar ulaşmaya başladı.” dedi.

Mesai saatlerinin dışında öğrencilerle vakit harcamaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Balbal, şunları kaydetti:

“Çocukların bir ihtiyacını bir eksiğini gidermek beni çok mutlu ediyor. Bu çalışmayı sadece yardım için değil, onları mutlu edebilmek, yüzlerinin güldüğünü görebilmek için yapıyoruz. Ama her zaman köy okullarındaki öğrencilerinin ihtiyaçlarını yeterli seviyede karşılayamıyoruz. Gönlümüz istiyor ki tüm çocuklarımızın ihtiyacını karşılayalım ama bazen köyde mutlulukla beraber hüzün yaşayarak ayrılıyoruz.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.