Böcek nedir? Böceklerin genel özellikleri nelerdir? Böcekler faydalı mı yoksa zararlı mıdır? Böceklerin yaratılış hikmeti nedir, böcekler insanlara nasıl ilham olmuştur?
Bazen inandırmak için çok emek verirsin; fakat anlatamazsın. Bazen de hiç ummadıklarını Allah, bir rüyâ ile mutmain edip sana sevk eder, şaşarsın. Niceleri kayıptır, sende sanırsın. Nicelerini de hiç bilmezken, sende bulursun. İşte bunları fark edince, bıraktım gereksiz uğraşmaları. Artık sadece işime bakıyorum… Ve şüphesiz büyük hızla, kabre doğru akıyorum.
“Ömürde bir defa” sözünü herkes, başka bir şey için kullanıvermiş. Bir kereden bir şey olmaz, düşüncesi bünyeleri sarıvermiş. Evet, birçok şey ömürde bir defâ; lâkin hiç unutmamak lâzım ki ömür de sâdece bir defâ.
Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse, harap evler gibidir.1 Öyleyse “Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!”2 Fakat her bir âyetin hakkını sadece tecvid ile değil, îcâbını icrâ etmekle de vermeye çalışman gerekir. Daha açık söyleyeyim: “Lâ” kelimesini güzelce okudun meselâ... “Hayır!” demen gereken her teklife de hakkıyla karşı durmalısın!
Tüm zorluklara nispet, yoldaşın ise himmet, şükret de eksilmesin, en çok buna dikkat et! Yaşamak zor zanaat, en güzeli kanaat, velidense kol kanat, durma, durma devam et!
Borçlunun ve alacaklının birbirinden köşe bucak kaçtığı zamanlarda yaşıyoruz. İnsanların birbirine güveninin zedelendiği, zengin olanın borç vermez, ihtiyaç sahibinin borç bulamaz olduğu zamanların insanları olduk. Bankalardan kredi çekerek, kredi kartı alarak borçlanmaktan hiç korkmayan, mala, mülke göz diken bir anlayışa büründük. Ne zaman "borçlanmak ve borçlandırmak" propagandasından kurtulup insanlara yaraşır bir şekilde yardım eden ve sözünde dosdoğru insanlar olacağız?
Yorulduysan hayra yor da bir başka işe koyul. Her yorulan “Yeter!” deyip yoldan çıksa, kenara çekilip dursa, yolun hâli nice olur?
Kardeşimsen, iyi bil ki ben bir garîbim ve her dem, yapacağın iyiliklerle sevinip ferahlamak dilerim. Zorda kalırsam, hiç çekinmeden, saf ve temiz bir gönülle ve rahatça senden isterim. Zorda kalırsan, sen de benden aynı rahatlıkla isteyebil isterim.
Hayır nâmına ne varsa, geciktirme de vakitlice et! Kalk artık kalk! Oturup durduğun o kapı önünden kalk! Eline süpürgeni al da artık kendi tozunu süpürmeye, kendi çöpünü atmaya, kendi kokularını güzelleştirmeye başla!
Öpsek de geçse bütün sızılar, ne güzel olur.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.