Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin hicret, cihad ve emr-i bi’l-mâruftan bahsettiği Erkam Radyo ve Erkam TV'de yayınlanan 08 Ağustos 2022 tarihli sohbeti...
Cihat nedir, ne anlama gelir? Cihat ne için ve nasıl yapılır? Cihadın dindeki yeri nedir? İslam’da cihat kavramı ve hükmü.
Cihad ne demektir? Allah müşriklerle savaşa / cihada neden izin verdi? Savaşa izin verilmesi ile ilgili ayet ve hadisler.
103. yıldönümünde Çanakkale’de destan yazan dedelerimizin kahraman torunları, 18 Mart 1915’teki ruhla bugün Suriye ve Kuzey Irak hudutları içinde bir destan yazıyorlar. Sınır ötesinde şehitlerimiz, gazilerimiz var. Suriye operasyonlarını “fetih” çerçevesinde nasıl anlamalıyız? Gerçek “fetih” nedir? İslâm’da cihâdın gerçek mâhiyeti nedir?
Cihat nedir? Cihadın önemini anlayabiliyor muyuz? Cihatla ilgili hadis ve ayetler nelerdir? Sahabelerin cihada bakış açısı nasıldı? Dr. Murat Kaya anlatıyor...
Diyanet İşleri Başkanlığının 16 Şubat Cuma günü yayınladığı hutbe de "İslam'da cihad anlayışı" konusu ele alınmıştır. Peki gerçek manada cihad nedir? Mücahid kimdir? İslam'da cihad anlayışı nasıl olmalıdır?
Rabbimiz, insanları samimiyet testlerinden geçirip imtihan ediyor; mü’minle kâfiri, mücâhid ile tembeli ayıracak, onlarca imtihandan geçiriyor. Elbette bu imtihanları kazananlarla kaybedenler de bir olmaz. Zira bu, Allâh’ın adâletine aykırı…
İslam’da cihat ne demektir? Cihadın anlamı ve çeşitleri.
Hakk’ın huzuruna yüz akı ile çıkabilmek, şu dünya hayatında kazandıklarımıza bağlıdır. İlâhî rızayı kazandıran en önemli amellerin başında ise, mal ve canla i’lâ-yı kelimetullah (Allah’ın adını ve dinini en yüce kılma gayreti) uğrunda cihad etmek gelir.
Kalplerin müellifi olan Hz. Muhammed Mustafa –sallalahu aleyhi ve sellem- Efendimizin merhameti bütün alemleri kuşatmıştır. O’nu sevmek demek, onun gibi olmamız demektir. Bu yüzden müslümanın en önemli vasfı Efendimiz gibi merhametli ve ihsan sahibi olmaktır.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.