arap

Ebû Süfyân Sahr İbni Harb (r.a.) Kimdir?

Ebû Süfyân, Fil olayından on sene kadar önce Mekke’de doğdu. Uhud ve Hendek savaşlarında Kureyşli müşriklerin reisi idi. Arap dâhilerinden sayılan Ebû Süfyân, Mekke Fethi’nden önceki gece müslüman oldu.

Açlık, İç Savaş ve Soykırımın Vurduğu Ülke

Afrika'nın en genç ülkesi olan ve 2011'de Sudan'dan ayrılan Güney Sudan, iç savaş, açlık ve soykırım tehlikesiyle yüz yüze. Uluslararası kurumların hakkında rapor hazırlamaktan öteye geçmediği Güney Sudan'da istikrarsızlık ve iç savaş nedeniyle 2 milyon kişi göçe zorlandı, on binlerce kişi hayatını kaybetti.

Bütün İnsanlık Onlara Hayran Oldu

Kur’ân’ın kısa bir sürede ortaya çıkardığı Asr-ı Saâdet bambaşka bir devir idi. Bütün dünya, o asrın güzîde toplumunu hayranlık içinde seyretti, bugün de hâlâ hayranlığını izhâr etmektedir.

Müslümanın Kardeşliği Nasıl Olur?

Maddeler halinde sıralayabileceğiniz Müslümanın kardeşlik anlayışı...

Araplar ve Türkler Bölgeden Sürülüyor

Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Ahmed Vezir, PYD'nin ele geçirdiği 107 yerleşim biriminde Türkmenleri ve Arapları sürgün ettiğine dikkat çekti.

'siyasal İslam'a Ortadoğu'da Yer Yok!

Aralarında normalde bir araya gelmeyecek olanlarınında bulunduğu söz konusu uluslararası çevreyi Türkiye ve onun hükümetine karşı bir şeytanlaştırma operasyonda bir araya getiren gerekçeler ne? Onları bu ortak paydada birleştiren ne? Onları Ortadoğu'da bir araya getiren ne?..

Amerika, Suriye'nin Kuzeyinde Ne İstiyor?

PKK/PYD’nin hedefinin Batı’da yer alan “Afrin kantonu” ile bağlantı sağlayarak Türkiye-Suriye sınırı boyunca uzanan bütüncül bir Kürt bölgesi oluşturmak olduğu belirtiliyor. Peki ya Amerika ve diğer güçlerin hedefinde ne var?..

Suriye'yi Değiştiren Proje

Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler Türkiye sınırı boyunca güvenlik sorunu meydana getiriyor. IŞİD'in elindeki yerleri PYD güçlerine teslim etmesi, PYD'nin bölgede hem kahraman hem de meşru bir aktör olarak bölgeye hakim olmasına neden oluyor, bölgenin demografik yapısını değiştiriyor.

Farklı Bir 'sahur Sofrası'

Şanlıurfa'da Haliliye Belediyesi tarafından kurulan sofrada çoğunluğu Suriyeli sığınmacılar olmak üzere kentteki Türk, Arap, Kürt ve Ezidiler birlikte sahur yapmanın keyfini yaşıyor.

Filistinlilerden Mescid-i Aksa'yı Koruma Çağrısı

İsrail'in, Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişini engellemesi ile kutsal mekana polis eşliğinde radikal Yahudi grupların girmesinin ardından İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi, Filistin halkına ve İslam dünyasına Mescid-i Aksa Külliyesi'ni koruma çağrısı yaptı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.