Filistinlilerden Mescid-i Aksa'yı Koruma Çağrısı

İsrail'in, Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişini engellemesi ile kutsal mekana polis eşliğinde radikal Yahudi grupların girmesinin ardından İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi, Filistin halkına ve İslam dünyasına Mescid-i Aksa Külliyesi'ni koruma çağrısı yaptı.

Filistin asıllı İsrail vatandaşları tarafından kurulan İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi'nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İsrail, saldırılarını aralıksız sürdürmeye devam ediyor. Yahudi yerleşimcilerin baskınları bakanların, milletvekillerinin, istihbaratın, kadın ve erkek askerlerin programlarının bir parçası oldu. İskan ve Yerleşim Bakanı Uri Ariel, İç Güvenlik Bakanı Yitzhak Aharonoviç, dün İbrani yılbaşı arifesinde polis korumasında Mescid-i Aksa'ya baskın yaptı. Knesset Başkan Yardımcısı Moşe Feiglin de aynı şeyi yapıyor. Knesset İç Komisyonu Başkanı Miri Regev de komisyon toplantısında birbiri ardına Mescid-i Aksa'nın paylaştırılması önerisini sunuyor"

Mescid-i Aksa'da şu anki mevcut uygulamada sabah namazı sonrası Müslümanlar camiden çıkarılarak Aksa’nın tüm kapıları önce Müslümanlara kapatılıyor. Ardından içeriye öğle namazına kadar sadece Yahudilerin girişine izin veriliyor. Böylece fiili olarak İsrail Hükümeti 8 gündür Aksa’yı zamansal olarak, Yahudiler ve Müslümanlar arasında Mescid-i Aksa’yı da ikiye bölmüş oluyor.

İSRAİL MESCİD-İ AKSA'YA GİRİLMESİNİ ENGELLİYOR

Mescid-i Aksa Kültür ve Miras Kurumu Sözcüsü Mahmud Ebu Ata ise İsrail'in Sukot Bayramı kutlamaları çerçevesinde Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girmesine yönelik engellemelerine devam ettiğini söyledi.

Ebu Ata, İsrail polisinin, sabah namazında ve sonrasında kadınlar ile 50 yaş altı erkeklerin Aksa'ya girmesine izin vermediğini belirtti. Ebu Ata, 50 yaş üstü erkeklerin de çoğunun Mescid-i Aksa ya girmesinin engellendiğini kaydetti.

Çok sayıda Filistinlinin Mescid-i Aksa'nın dışında sabah namazını kılmak zorunda kaldığını aktaran Ebu Ata, İsrail İç Güvenlik Bakanlığı tarafından Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girişlerinde güvenliği sağlaması amacıyla oluşturulan ve insansız hava araçlarıyla desteklenen özel birliğin tehlikeli olduğu konusunda uyardı.

mescid_i-aksa_625_2-jpg20141014141156

MESCİD-İ AKSA’NIN MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖNEMİ

Mescid-i Aksa Külliyesi içerisinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisinin yanı sıra müze, medreseler, bahçeler ve büyük avlu bulunuyor. İslam inancında Beyt'ul Makdis adı verilen külliye alanı, Müslümanların ilk kıblesi özelliğini taşıyor.

Süleyman Mabedi kalıntılarının külliye alanının altında olduğuna inanan Yahudi yerleşimciler, bu alanda kazı çalışmaları yapıyor. Yerleşimciler ve İsrailli yetkililer zaman zaman Aksa Külliyesi içerisine de girerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa'da sık sık gerginlik yaşanıyor.

İSRAİL ASKERLERİ FİLİSTİNLİ KADINLARA SALDIRDI

Bu arada, Mescid-i Aksa Külliyesi'ni Müslümanların girişine kapatan İsrail askerleri, yasağı protesto eden Filistinli kadınlara saldırdı.

Külliyeyi Müslümanların girişine kapatan İsrail askerlerinin, Hıtta ve Silsile kapısında protesto gösterisi düzenleyen Filistinli kadınlara ses ve gaz bombası ile müdahalesi sonucu 5 kişi yaralandı.

Süleyman Mabedi kalıntılarının külliye alanının altında olduğuna inanan Yahudi yerleşimciler külliye alanı altında kazı çalışmaları yapıyor. Yerleşimciler ve İsrailli yetkililer zaman zaman Aksa Külliyesi içerisine de girerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa'da sık sık gerginlik yaşanıyor.

İSRAİL YAHUDİ YERLEŞİMCİLERİ YARGILAMIYOR

Öte yandan Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, Yahudi yerleşimciler tarafından yakılan Ebu Bekir es-Sıddık Camisi'nde yaptığı incelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Hamdallah, şunları kaydetti:

"İsrail hükümeti, Yahudi yerleşimcileri yaptıkları terörizmden dolayı yargılamıyor. Bunun aksine onları serbest bırakıyor. Onların öldürmelerine, yakmalarına, Filistin halkına, mal varlıklarına, hatta camilerine ve kiliselerine yönelik tacize izin veriyor. Filistin halkına koruma sağlanmasını, kutsallarının hedef alınmasının engellenmesi ve ibadet haklarının garanti altına alınmasını."

Uluslararası toplumun sorumluluk sahibi olmasını talep eden Hamdallah, "Mescid-i Aksa'da cami cemaatinin her gün taciz edilmesi, Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünmesi gibi ırkçı uygulamalarla karşı karşıya kalındığını" ifade etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.