Son Bir Yılda 162 Asteroid Dünya’ya Ay’dan Daha Yakın Mesafeden Geçti

Gök bilimciler, son bir yılda 162 asteroidin Dünya'ya Ay'dan daha yakın mesafeden geçtiğini saptadı.

NASA ile Avrupa Uzay Ajansı gibi birçok ajans ve kurum, her yıl Dünya'ya yakın ya da uzak birçok asteroit keşfederken gök bilimciler, son bir yıl boyunca 162 asteroidin Dünya'nın çevresinden Ay'dan daha yakın uzaklıktan geçtiğini gözlemledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun asteroit çarpması halinde atılacak adımlarla ilgili kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla Aralık 2016'da aldığı kararla her yıl 30 Haziran, "Dünya Asteroit Günü" olarak kutlanıyor.

NASA’nın Haziran 2025 verilerine göre, Dünya'ya yakın asteroitler kategorisinde bugüne kadar toplam 38 bin 478 adedi tespit edildi, bunlardan 873'ü 1 kilometreden büyük, 11 bin 294'ü ise 141 metreden büyük asteroitler olarak kayda geçti.

Bu verilere göre 2 Haziran itibarıyla son 365 günde Dünya'nın çevresinden Ay'dan daha yakın uzaklıktan geçen asteroitlerin sayısı 162'ye çıkarken sunulan asteroit gözlem sayısı neredeyse 500 milyona ulaştı.

NASA, her hafta 30 ila 50 yeni asteroit keşfediyor. Şu anda Dünya’ya yönelen büyük bir asteroit bulunmamakla birlikte, bu durumun değişebileceği konusunda da uyarıyor. Uzmanlar, tehlike teşkil edebilecek asteroitlerin yalnızca yaklaşık yüzde 40’ının belirlenebildiğine dikkati çekiyor.

"2024 YR4" AY'A ÇARPABİLİR

ESA tarafından 17 Haziran 2025’te yapılan açıklamada, "2024 YR4" adlı asteroidin 2032'de Ay’a çarpma ihtimalinin yüzde 4,3 olduğu bildirildi.

Şili'nin Rio Hurtado kentindeki Asteroit Karasal Darbe Son Uyarı Sistemi (ATLAS) teleskobunda 27 Aralık 2024'teki asteroidin keşfinden kısa süre sonra otomatik uyarı sistemleri, 22 Aralık 2032'de Dünya'ya çarpma olasılığının düşük olduğunu belirledi.

Çapı 53 ile 67 metre arasında olan "2024 YR4" konusunda elde edilen son görüntü, asteroidin 22 Aralık 2032'de Ay'a çarpma ihtimalinin yüzde 4 olduğunu ortaya koydu.

Öte yandan asteroit, daha fazla incelenemeyecek kadar uzakta olduğundan dolayı bu olasılık, Haziran 2028'de tekrar görünene kadar değişmeden kalacak.

ASTEROİT KEŞFİNDE GÖZLER, KIZILÖTESİ TEKNOLOJİSİ VE SİMÜLASYONLARA ÇEVRİLDİ

ESA, 20-21 Mayıs'ta ilk kez kullanılmaya başlayan Flyeye teleskobu ile asteroitleri daha hızlı ve hassas takip edebileceklerini duyurdu.

NASA'nın Eylül 2027’de fırlatmayı planladığı "NEO Surveyor" adlı yeni nesil kızılötesi teleskobu ise 140 metre üzeri cisimlerin daha erken fark edilmesi için geliştirildi.

Ayrıca, NASA’nın 2022 yılında gerçekleştirdiği Çifte Asteroit Yeniden Yönlendirme Testi (DART), bir asteroidin yörüngesini başarıyla değiştirerek "çarpma önleme" konusunda tarihi başarıya imza attı. ESA’nın bu başarıyı değerlendirmek üzere geliştirdiği Hera uzay aracı, 2024 Ekim ayında fırlatılarak DART’ın hedef aldığı asteroit sistemini yakından incelemeye başladı.

2025'İN EN PARLAK ASTEROİTLERİ

ABD'nin Georgia, Güney Carolina, Tennessee, Kuzey Carolina ile Virginia eyaletlerinde 26 Haziran'da gözlemlenen asteroit parçası, gündüz saatlerinde atmosfere girerek büyük bir patlamayla infilak etti. NASA'nın Meteoroit Çevre Ofisi yöneticisi Bill Cooke, gücünün yaklaşık 20 ton TNT’ye eş değer olduğunu değerlendirirken patlama, bazı bölgelerde binaların sarsılmasına ve bir evde hasara yol açtı.

Aralık 2024 yılı sonunda Van ve çevresinde yaklaşık 1 metrelik asteroit atmosfere girdi. Gece saatlerinde gökyüzünde yoğun ışık yayan meteorun atmosfere girdiği an, sosyal medyada da geniş yer buldu.

NASA ve uluslararası gök bilim gözlem ekiplerinin takip ettiği "2025 EW1", 6 Mart'ta Dünya’ya en yakın konuma geldi. Dünya'ya yaklaşık 820 bin kilometre yaklaşan asteroit, gök bilimciler için önemli bir gözlem fırsatı sunarak araştırmacılara gelecekte olası tehlikelere karşı erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi açısından önemli veriler sağladı.

21 Mayıs'ta ise yaklaşık 37 metre çapındaki "2025 DT2", Dünya’nın 115 bin kilometre yakınından geçti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.