Rusya’nın Kostroma Şehrindeki Merkez Camisi İbadete Açıldı

Rusya’nın Kostroma şehrindeki Merkez Camisi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in kıldırdığı cuma namazıyla ibadete açıldı.

Rusya’nın Kostroma şehrindeki Merkez Camisi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in kıldırdığı cuma namazıyla ibadete açıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Tarsus İlçe Müftülüğünün katkılarıyla yapımına 2003’te başlanan Kostroma Merkez Camisi’nin açılışı nedeniyle düzenlenen törene, Görmez ve beraberindeki heyetin yanı sıra Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi ve Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin de katıldı.

Görmez, açılış töreninde yaptığı konuşmada, Kostroma Merkez Camisi’nin Rusya Müslümanları, Müslüman Tatar halkı ve bütün insanlık için çok özel anlamlar taşıdığını ifade etti.

Caminin Kostroma şehrinde Müslüman varlığını koruyarak, başka din mensuplarıyla barış içinde yaşayarak bugüne geldiğine dikkati çeken Görmez, “Artık ülkelerin büyüklüğü sadece ekonomisiyle ölçülmeyecek. Ülkelerin büyüklüğü din özgürlüğüne tanıdığı imkanlarla ölçülecektir. İnançlara özgürlük tanımak, mabetlerin inşa edilmesine imkan tanımak ülkelerin büyüklüğüne işaret eder. İnançların yaşanmasına engel olmak ise ülkelerin küçük olduğunu gösterir.” dedi.

Kostroma Camisi'nin, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra vatanlarını savunurken şehit olan Tatar Müslümanlarının anısına tahsis edildiğini anımsatan Görmez, “Bu vesileyle bu topraklarda can veren bütün Müslüman kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Kostroma Merkez Camisi’nin, Türk, Rus ve Tatar halklarını Müslüman halklarıyla birbirine bağlayan yüz yıllık büyük bir hatırası var. Birinci Dünya Savaşı’nda Kostroma’ya gelen dört yüz Türk askerine ev sahipliği yapmışsınız. O askerler ve Müslüman Tatarlar burada ahşaptan yapılmış mescitte birlikte namaz kıldılar.” şeklinde konuştu.

Başkan Görmez, açılışın ardından cuma namazına geçerek Kostromalı Müslümanlara hutbe irat etti.

KOSTROMA MERKEZ CAMİ

Diyanet İşleri Başkanlığının da katkılarıyla yapımına başlanan Kostroma Merkez Camisi 2015 yılında tamamlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Kardeş Şehir Projesi kapsamında Tarsus İlçe Müftülüğü caminin yapımına katkıda bulundu.

Birinci Dünya Savaşı'nda Kostroma'da şehit olan Türk askerleri Kostroma Müslüman Mezarlığı'na defnedilmişti.

Kostroma bölgesinde yaklaşık 25 bin Müslüman yaşıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.