BÜTÜN HABERLER

Diş Gıcırdatma Neden Olur?

2016-02-21 08:40:12 [M.K.] 8,121

Dişlerde meydana gelen gıcırdatmalar ciddi hastalıkların belirtisi olabilir?

M. Asım Köksal'ın İslam Tarihi Eseri

2016-02-20 15:32:26 [A.G.] 7,764

Bugüne kadar Türkçede hazırlanan en kapsamlı siyer çalışması olarak gösterilen, Mustafa Asım Köksal'ın Hz. Muhammed ve İslamiyet kitabının 8 ciltlik büyük boy baskısı Erkam Yayınları'ndan çıktı. 

Öfkesine Hakim Olanların Mükafatı

2016-02-20 13:44:14 [M.K.] 4,220

Kötülüğe kötülükle karşılık vermek kolaydır. Asıl zor olan, kötülük eden kimseye de iyilikle mukābelede bulunabilmektir.

Abide-i Hürriyet Anıtı Hangi Olay ve Kişiler Anısına Yapılmıştır?

2016-02-20 13:41:24 [M.K.] 9,684

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, son devir Osmanlı tarihine ışık tutan ve İstanbul’da açık hava müzesi hüviyeti taşıyan Âbide-i Hürriyet Anıtı’nı anlatıyor.

Cehennem Ateşinin Yakmayacağı Vasıflar

2016-02-20 13:14:42 [Ö.F.Y.] 2,330

İlâhî kameraların altında bulunduğunun şuuru içinde, Allâh’ı görürcesine O’nu tâzîm eden; O’nun azamet ve kudreti karşısında tir tir titreyen, Oʼnun verdiği vazife ve mes’ûliyetin ağırlığıyla gözyaşı dökebilen bir müʼmin olabilmek…

Eskiden Aile Hekimi Yoktu Berber Vardı!

2016-02-20 12:52:47 [M.K.] 5,182

Günümüzde berberleri ayda veya senede bir gün görmeye, belki her seferinde bambaşka bir berber dükkânına gidiyoruz. Peki berberler Osmanlı toplumunda nasıl bir yer teşkil ediyordu?

Türkiye’nin Güvenliğine En Büyük Darbe

2016-02-20 10:00:06 [M.K.] 1,493

İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç Dr. Talha Köse, Suriye'deki son gelişmelerin Türkiye'nin iç güvenliği açısından taşıdığı tehlikeleri değerlendirdi.

Asırlardır Devam Eden “Cuma Camiî” Geleneği

2016-02-19 17:08:21 [M.K.] 4,287

Bursa’nın dağ yörelerinde köylülerin toplanıp bir arada cuma ve bayram namazlarını kıldığı “Cuma Camiî” geleneği asırlardır devam ediyor.

Allah'ın Huzurunda Dikkat Edilmesi Gereken Edeb ve Erkân

2016-02-19 17:07:46 [Ö.F.Y.] 4,088

İbrahim Hakkı Erzurûmî -kuddise sirruh- buyurur: "Muhakkak ki, barış ve savaş zamanlarında, uyuduğun saatlerde, diri ve ölü hallerinde, bir an bile senden ayrılmayan sahibin ki o seni yaratandır, Mevlandır, Rabbindir, rızkını verendir. Hangi saatte sen O’nu düşünür ve anarsan O seninle beraberdir. Sen O’nun huzûrundasın."

Gazanfer Ağa'da "şehadet Gecesi" Programı

2016-02-19 17:04:18 [A.G.] 2,156

Genç Akademi'de, moderatörlüğünü Adem Özköse`nin yaptığı Alem-i İslam Sohbetleri'nin on birincisi bu ay sonu gerçekleşecek.

Gönül Darlığının Sebepleri

2016-02-19 16:49:00 [Ö.F.Y.] 2,416

Mevlânâ Celâleddin Muhammed Rûmî hazretleri, arkadaşlarından birini üzüntülü gördü ve şöyle dedi: – Bütün gönül darlığı, bu âleme gönül bağlamaktan gelir, kendini yok bilirsen, her renge bakarsın, her lezzeti tadarsın, bilesin ki bunların hiç birisi ile kalmazsın! Şunları bilesin ki bunları gördükten sonra, öyle bir yere gideceksin ki, orada hiç gönül darlığı çekmeyeceksin.

İki Şeyh Bir Hediye

2016-02-19 16:39:36 [A.G.] 2,902

Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri’nin Sultan 1. Ahmed ile münâsebet halkasının ilkini teşkil eden rüyâ tâbiri hâdisesi pek meş­hurdur. Bu tâbirle birlikte Hüdâyî Hazretleri’ne alâka ve hürmeti son derece artan 1. Ahmed Han, Hazret-i Pîr’in ilâhîlerine nazîre yazacak kadar onda fânîleşmiştir.

Mûsâ Efendi'nin İnfâk Hakkında Tavsiyeleri

2016-02-19 15:40:49 [Ö.F.Y.] 2,394

Şeyh Sâdî Hazretleri buyurur: “Hak Teâlâ, kimseye iyilik kapısını kapamamıştır. Şunu da bil ki, herkesin iyiliği kendi kudretine göredir. Bir zenginin hazinesinden bir kantar altın vermesi, bir fakirin el emeğinden bir kırat vermesi kadar olamaz. Çekirge ayağı, karıncaya ağır yüktür.”

F Klavyenin Faydaları Saymakla Bitmiyor

2016-02-19 15:33:54 [M.K.] 1,208

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Erdem, F klavyenin yararlarının saymakla bitmeyeceğini, refleksleri geliştirerek ortopedik sorunları engellemesinin de bulunduğunu belirtti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.