Peynir Kenarlı Pizza Tarifi

Peynir kenarlı pizza tarifi; malzemeleri, sosu ve yapılışı...

MALZEMELER

  1. 3 su bardağı un
  2. Yarım paket yaş maya
  3. Yarım çay bardağı zeytinyağı
  4. Tuz
  5. Su

SOSU İÇİN NELER GEREKİYOR?

  • 1 çorba kaşığı salça (ya da ketçap)
  • 1 domates
  • 1 tutam fesleğen
  • 2 diş sarımsak
  • Zeytinyağı
  • Tuz
  • Kararabiber

ÜZERİ İÇİN YAPILACAKLAR

  • Yeşil biber
  • Kırmızı biber
  • Sucuk
  • Domates
  • Kaşar peyniri
  • Mısır (tercihe göre)
  • Mantar (tercihe göre)
  • Kenarları için beyaz haşhaş

PEYNİR KENARLI PİZZANIN YAPILIŞI

Unu karıştırma kabına alın. Tuzunu atın ve ortasını havuz gibi açın. Ortaya yaş mayayı koyun. Mayanın üzerine zeytinyağı, biraz da ılık su dökün ve mayayı elinizle eritin. Kenarlara doğru açıyı genişleterek hamuru yoğurun. Kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin ve mayalanmaya bırakın.

Sosu için, domatesi soyun ve iri doğrayıp doğrayıcının içine atın. Fesleğen yapraklarını, salçayı, sarımsakları koyun. Zeytinyağını dökün ve doğrayıcıdan geçirin. Tuzunu ve karabiberini atın.

Yeşil ve kırmızı biberleri doğrayın. Sucuğu ve domatesin dış kısımlarını doğrayıp ekleyin. Kaşar peynirini rendeleyin. Hamurun üzerine un serpin. Merdaneyle hamuru açın. Yağlanmış fırın tepsisine sığdığı kadar açılmış hamuru serin. Pizzanın kenarlarına peynir koyun ve kenarlarını kapatın. Kenar kısımlarına haşhaş serpin. Üstlerine domatesli sos sürün. Kaşar rendesi serpin. Biber dilimlerinden, sucuktan, mantardan, domates ve mısırdan üzerine koyun. (İsteğe göre, üzerinin malzemesini değiştirebilirsiniz.) Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında pişirin. Âfiyet olsun.

Kaynak: Elif Coşkun, Şebnem Dergisi, 146. Sayı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.