Namaz Vakitleri

5 vakit namaz ne zaman kılınır? Namaz vakti nedir? Namaz vakitleri neye göre belirlenir? Hangi vakitlerde namaz kılınmaz? Namaz vakitleri ne zaman başlar, ne zaman sona erer?

Namaz vakitleri ne zaman başlar, ne zaman biter? İşte tek tek namaz vakitleri...

NAMAZ VAKTİ NEDİR?

Namaz vakti, namazın kılınma zamanıdır. Namaz, dinimize göre günde beş vakit kılınması Müslümanlar üzerine farz kılınmış olan İslâm’ın beş şartından biridir. Cenab-ı Hak, âyeti kerimede şöyle buyuruyor: “Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.” (Nisa, 103) Allah Teâlâ, Rûm Sûresi’nin 17. ve 18. âyetlerinde de Peygamber Efendimiz’e namaz vakitlerinin ne zaman olduğunu bildirir. “Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin. Göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah’ı tespih edin.” (Rûm, 17/18)

Namaz Vakitleri Neye Göre Belirlenir?

Namaz saatleri güneş ve ayın hareketlerine göre tayin edilmektedir.

İmsak Vakti Nedir?

İmsak; nefsine hâkim olup bir şeyden el çekme, kendini tutma, geri durma anlamlarına gelir. İmsak vakti ise sabah namazı ve orucun başlama zamanıdır. Takvimlerde yazan “imsak vakti”, oruç tutmak isteyenler için yeme içmenin kesilip oruca başlama zamanını gösterdiği gibi, sabah namazının da girme vaktini bildirir. İmsak vakti girdikten sonra sabah namazı da kılınabilir.

Sabah Namazı Vakti

Sabah namazı saati, ikinci fecrin doğmasından güneşin doğmasına kadar olan süredir.

Öğle Namazı Vakti

Öğle namazı saati; zevâlden, yani gölgenin en kısa olup uzamaya başladığı andan, her şeyin gölgesi, zevâl gölgesi (güneşin tam tepede iken oluşan gölge) dışında, kendisinin iki misline ulaştığı ana kadardır. İmam-ı Azam dışındaki imamlara göre ise, her şeyin gölgesi, zevâl gölgesi dışında, kendisinin bir misli olmasına kadardır.

Cuma Namazı Vakti

Cuma namazı saati de tam öğle namazının vakti gibidir.

İkindi Namazı Vakti

İkindi namazı saati; ögle vaktinin bitiminden Güneşin batışına kadarki süredir.

Akşam Namazı Vakti

Akşam namazı saati; güneşin batışından, batıdaki kızıllığın ve onun arkasından beliren beyaz şafağın kayboluşuna kadarki süredir.

Yatsı Namazı Vakti

Yatsı namazı saati; akşam vaktinin bitişinden, ikinci fecire, yani şafağın doğuşuna kadarki süredir. Ancak vitir yatsıdan önce kılınmaz. Bu vakitler güneşe göre hesaplandığı, güneşin hareketleri de astronomi ilmince bilinebildiği için, bunların takvime göre tesbiti daha kolaydır.

Vitir Namazı Vakti

Vitir namazı saatinin başlangıcı, yatsı namazından sonradır. Vitrin sonu ise, ikinci fecrin doğmasından biraz önceye kadardır. Vitir namazını, uyanacağından emin olmayan kimse için uyumadan önce kılmak, uyanacağından emin olan kimse için ise, gecenin sonuna kadar geciktirmek daha faziletlidir.

Teravih Namazı Vakti

Teravih namazı saati, yatsı namazından sonradır, sabah namazının vaktine kadar devam eder. Teravih, vitir namazından önce de, sonra da kılınabilir. Ancak yatsı namazı kılınmadan önce teravih namazı kılınsa, iadesi gerekir.

Bayram Namazı Vakti

Bayram namazı saati, güneş doğup kerahet vakti çıktıktan sonra başlar. Güneşin gökyüzünde en yüksek noktaya çıkışına (istivâ) kadar devam eder.

Kaza Namazı Nasıl Kılınır?

Kaza namazı, mekruh vakitler dışında her zaman kılınabilir. Mekruh vakitlere girmemesi şartıyla, sabah namazından ve ikindi namazından sonra da kazâ kılınabilir.

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZ NAMAZ VAKİTLERİNİ NASIL ÖĞRENDİ?

Peygamber Efendimiz Namaz Vakitlerini Nasıl Öğrendi?

KUR’AN VE SÜNNETE GÖRE NAMAZ VAKİTLERİ

Kur’an ve Sünnete Göre Namaz Vakitleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.