Meşhur Hadis Alimleri

Meşhur hadis tivayet eden sahabiler ve hadis alimleri kimlerdir? Haberin deyatında bulabilirsiniz. Bu büyük zaatların isimlerine tıklayarak hayatları hakkında geniş bilgi edinebilirsiniz.

Hadisin terim anlamı, Hz. Peygamber’in sözü, fiili, ashâbının yaptığını görüp de reddetmediği davranışlar (takrir) ve onun yaratılışı veya huyu ile ilgili her türlü bilgi demektir.

Sahabe ve tâbiîn devrinde yetişen alimlerin, genellikle çok hadîs bilen kimselerdi.  Dolayısıyla, daha önce sözünü ettiğimiz ilim merkezlerinde yetişen tâbiîlerin de hadis alimi olarak şöhret kazanmış olmaları doğaldır. Bu tâbiîlerin hepsini burada zikretmek elbette mümkün değildir. Fakat bunlar arasında en çok şöhret kazananlardan bazıları şunladır...

Meşhur hadis alimlerini başta sahbi efendindilerimiz olmak üzere tabiinin büyükleri, Kütüb-i sitte, Kütüb-i tis'a alimleri ve diğer olarak beş kısımda inceleyebiliriz. Bu büyük zaatların isimlerine tıklayarak hayatları hakkında geniş bilgi edinebilirsiniz.

EN ÇOK HADİS RİVAYET EDEN SAHABİLER

TABİİ'NİN BÜYÜKLERİNDEN HADİS ALİMLERİ

1- SAÎD İBNU'L-MÜSEYYİB

Medine'nin tanınmış hadiscilerinden ve ‘Fukahay-ı Seb'a’ olarak bilinen yedi fakih den biridir. Hazreti Ömer’in hilafetinin ikinci yılında dünyaya gelmiştir. Saîd İbnu'l-Müseyyib, pek çok sahabîden hadis işitmiştir. Ayrıca Ebû Hureyre'nin kızıyla da evlendiği için, O’nun hadislerini en iyi bilenlerden sayılırdı.

Saîd İbnu'l-Müseyyib, 93/712 senesinde vefat etmiştir.

2- İBN ŞİHAB EZ-ZUHRΠ                                 

Medine'de doğup büyümüş, ömrünün büyük bir kısmını da Şam'da geçirmiş büyük hadisçilerden biridir. Sahabenin son devrine yetişmiş ve hadîslerinin çoğunu “Kibaru't-tâbiîn” denen tâbiîlerin büyüklerinden almıştır.

Zuhrî, 124/742 senesinde Şam'da vefat etmiş ve yine orada defnedilmiştir.

3- URVE İBNU'Z-ZUBEYR

Tanınmış sahabîlerden Zubeyr İbnu'l-Avvam'ın oğlu, Hazreti Pey­gamberin ilk halîfesi Ebû Bekr'in torunudur. Esma Binti Ebî Bekr onun annesi, Peygamberimizin eşi Âişe de teyzesi idi. Urve'nın, özellikle Hazreti Âişe'ye olan yakınlığı, ondan pek çok hadîs rivayet etme imkanını sağlamıştır.

Urve İbnu'z-Zubeyr, 93/712 senesinde vefat etmiştir.

4- NÂFİ MEVLA İBNİ ÖMER

Nâfi, köle olmasına rağmen, hadis sahasında büyük şöhret kazanmış ve efendisi Abdullah b. Ömer'in hadislerinin büyük bir kısmı onun tarafından rivayet edilmiştir. Muhaddisler arasında güvenilirliğiyle de tanındığı için, İmam Malik'in ondan, onun da Abdullah b. Ömer'den rivayeti, en sahih rivayet ve bu isnad da en sahîh isnad olarak kabul edilmiştir.

Nâfi, Emevî halîfesi Ömer b. Abdilaziz tarafından Mısır'a Hazreti Pey­gamberin sünnetini öğretmek için gönderilmiştir. Nâfi 117/735 senesinde de Medine'de vefat etmiştir.

5- İBRAHİM EN-NEHA'Î

Kûfe'nin tanınmış fakîhlerinden biri ve meşhur bir tâbiî alimidir. Bazı sahabilerle görüşüp konuşmuş olmasına rağmen onların hiçbirinden hadis rivayet etmemiştir. Rivayet ettiği hadisleri ise, tâbiîlerin büyüklerinden ve kendi çağdaşları olan diğer tâbiîlerden almıştır. İbrahim en-Neha'î, 96/715 senesinde vefat etmiştir.

KÜTÜBÜ SİTTE ALİMLERİ (6 BÜYÜK HADİSCİ)

Büyük Hadîs âlimleri, çok fazilketli insanlardır. Râvîleri ile berâber, yüzbin hadîs-i şerîfi ezber bilenler Hâfız denir. İkiyüzbin hadîs-i şerîfi ezbere bilene Şeyh-ul-hadîs denir. Üçyüzbin ezberliyene, Huccet-ül-islâm denir. Üçyüzbinden dahâ çok hadîs-i şerîfi, râvîleri ile, senedleri ile birlikde ezber bilene Hadîs imâmı ve Hadîs müctehidi denir. Doğru oldukları, bütün islâm âlimleri tarafından tasdîk edilmiş olan hadîs kitâblarından altı danesi, bütün dünyâda şöhret bulmuşdur. Bu altı kitâba Kütüb-i sitte denir. Bu kitâblardaki hadîs-i şerîflerin sahîh oldukları, icmâ’ ile bildirildi. Kütüb-i sitteyi yazan altı büyük âlim:

Kütüb-i Sitte yazarları ve eserlerini kısaca tanıyalım:

1- BUHARÎ: EL-CÂMİU’S-SAHÎH

Muhammed b. İs­mail el-Buhârî, 194/810 senesinde Buhârâ’da doğmuştur. O’nun el-Câmiu’s-Sahîh adlı eseri, hadis kitapları arasında en sahih kitap olarak kabul edilir. Buharî, on yaşında iken hadise merak salmış ve ülkesinde bulunan bütün muhaddisleri dolaşarak onlardan hadis dinlemeye ve dinlediklerini de ezberlemeye başlamıştır.

On altı yaşında Abdullah İbnü’l-Mubarek ve Veki’ İbnü’l-Cerrah’ın kitaplarını ezberlemiş, sonra da hac yolculuğuna çıkmıştır. Mekke, Medine, Bağdat, Basra, Kûfe, Şam, Mısır, Buhâra, Merv, Belh ve Nişabur gibi şehirlere hadis öğrenmek için yolculuklar yapmıştır. Müslim ve Tirmîzî gibi bir çok muhaddisin hocasıdır.

Topladığı hadislerin en sahîhlerinden dört binini seçerek, bunları fıkıh bablarına göre tasnif etmiştir. El-Câmiu’s-Sahîh te mükerrerlerle beraber 7000 civarında hadis bulunur. Buharî, kitabında yalnız sahih hadislere yer vermeyi gaye edindiği içindir ki, bu kitap, hadis tarîhinde ilk sahîh hadis kitabı, Buharî de ilk sahih mu­sannifi olarak kabul edilmiştir.

2- MÜSLİM: EL-CÂMİU’S-SAHÎH

Müslim İbnu’l-Haccac el-Kuşeyrî en-Neysâbûrî, 204/819 senesinde Nîsâbûr’da dünyaya gel­miştir. el-Câmiu’s-Sahîh adlı eseri Buharî’nin kitabından sonra, Kütüb-i Sitte’nin ikinci kitabı olarak kabul edilir. On dört yaşından itibaren hadis toplamaya başlamıştır. Bu maksatla, Irak, Hi­caz, Suriye ve Mısır’ın muhtelif şehir ve kasabalarını dolaşmıştır. Buharî’nin talebesi olup, ona son derece bağlı, saygılı ve onun hayranı olan bir kimse idi. Her hususta Buharî’ye uyması, onun Buharî gibi sahîh hadisleri içinde toplayan bir eser meydana getirmesini sebep olmuştur.

Müslim, bölümlere (bablara)  ayırdığı eserinde üç binden fazla hadisi bir araya getirmiştir. Ayrıca her hadisi, ilgili olduğu bâb’a yerleştirmek hususunda da büyük bir itina gös­termiştir. Bu bakımdan kitapta, mükerrer hadislere fazlaca yer verilmemiştir.

Daha önce de işaret ettiğimiz gibi, Buharî ve Müslim’in kitapları, hadis kitapları içinde en sahîh iki kitap sayılır ve bu iki kitaba Sahihân denilir.

Müslim, hadis konusunda başka eserler de yazmış ve (ö.261/875) senesinde doğduğu yer olan Nîsâbûr’da vefat etmiştir.

3- EBÛ DÂVÛD: ES-SÜNEN

Ebû Dâvûd Süleyman İbnu’l-Eş’as es-Sicistânî, (202/817) senesinde Sicistan’da doğmuştur. Küçük yaştan itibaren hadise merak sarmış ve hadis toplamak için Horasan, Irak, Suriye, Mısır ve Hicaz’ı dolaşmıştır. Bu seyahatleri sırasında binlerce hadis yazmış ve bunların arasından seçtiği 4800 hadisle Sünen adlı eserini meydana getirmiştir.

Ebû Dâvûd Sünen’inde naklettiği hadisleri sıhhat yönünden üç guruba ayırmıştır. Sahih olanlar, sahîh görünenler ve sahîhe yakın olanlar. Bunlar arasında, eğer bazı zayıf hadisler de yer almışsa, Ebû Dâvûd, bunların zayıf olduklarını da belirtmeyi ihmal etmemiştir.

Ahmed b. Hanbel ile görüşmüş ve ondan fıkhî konuları öğrenmiştir. İmam Tirmizî ve İmam Nesaî onun talebeleri arasında yer alır. Ebû Dâvûd, hayatının sonlarına doğru Basra’ya yerleşmiş ve  (275/888) senesinde orada ölmüştür.

4- TİRMİZÎ: ES-SÜNEN

Ebû İsa Muhammed b. İsa et-Tirmizî, 209/824 senesinde Tirmiz’de doğmuştur. Her hadisçi gibi, o da küçük yaştan itibaren hadis toplamak için önce kendi ülkesindeki şeyhleri (muhaddisleri) dolaşmış sonra da diğer ülkelerin şehir ve kasabalarını ziyaret etmiştir. Buharî, Müslim ve Ebû Davud gibi hadis imamlarından ders almıştır. Tirmizî, hafızası son derece kuvvetli, zeki bir muhaddis idi.

Fıkıh bablarına göre tasnif ettiği Sünen’i diğer Sünen‘lere nisbetle daha değişik konuları ihtiva etliği için “Cami”adıyla da şöhret kazanmıştır.

Tirmizî, Cami‘de zikrettiği hadisleri, sahih, hasen ve zayıf olmak üzere üç gruba ayırmış ve naklettiği her hadisin ardından, onun sahih veya hasen olduğunu açıklamıştır. Hatta zayıf olarak belirttiği hadisin zayıflık sebebini açıklamayı da ihmal etmemiştir.

Tirmizî, (279/892) senesinde doğduğu yer olan Tirmiz’de vefat etmiştir.

5- NESA’Î: ES-SÜNEN

Ebû Abdurrahman Ahmed b. Şu’ayb en-Nesâ’î, 215/830 senesinde Horasan’ın Nesâ kasabasında doğmuştur. Küçük yaşından itibaren hadis öğrenmeye başlamıştır. Daha sonra da, hadis toplamak için bütün Horasan’ı, Hicaz’ı, Suriye ve Mısır’ı dolaşmıştır. Çeşitli savaşlara katılmış ve askerlere hadis dersleri de vermiştir.

Nesaî bir dönem kâdilık yapmış ve Şam’da Emevî halifeleri yararına hadis Mevzusı yönünde kendisine uygulanan baskılara karşı koyduğu için eziyet görmüştür. Bu yüzden Mekke’ye gitmiş ve (303/911) senesinde burada vefat etmiştir.

Nesa’î, hadis ilminde ve özellikle râvîlerin cerh ve ta’dîlinde, zamanının önde gelen, âlimlerinden biri olmuştur.

6- İBN MÂCE: ES- SÜNEN

Ebû Abdillah Muhammed b. Yezîd b. Abdillah b. Mâce el-Kazvînî, 209/824 senesinde doğmuş, hadis toplamak için Rey, Basra, Küfe, Bağdat, Şam, Mısır ve Hicaz’a seyahat etmiştir. Hadis imamları, onun hafıza ve güven yönünden üstünlüğü üzerinde ittifak etmişlerdir.

İbn Mâce’nin Sünen‘i, hadisçiler arasında fıkıh babları yönünden büyük kabul görmüş ve şöhret kazanmıştır.

İbn Mâce, (273/886) senesinde vefat etmiştir.

KÜTÜP-İ TİS'A HADİS ALİMLERİ (9 BÜYÜK HADİS ALİMİ)

Dokuz hadis kitabı sırasıyla şunlardır: Buharî'nin Sahihi, Müslim'in Sahihi, Ebu Davud'un Süneni, Tirmizî'nin Süneni, Nesaî'nin Süneni, İbni Mâce'nin Süneni, Darimî'nin Süneni, İmam Mâlik'in Muvattâsı, Ahmet İbni Hanbel'in Müsnedi. Yukarıda 6 tanesini zikretmiştik. Diğer 3 alim şunlardır.

1- İMAM-I MALİK: MUVATTAT

Mâlikî mezhebi, fıkıh ekollerinin kronolojik sıra itibariyle ikincisi olup, büyük hadis ve fıkıh bilgini Mâlik b. Enes’e nisbet edildiği için bu isimle anılmıştır. İmam Mâlik b. Enes, 93 (712) yılında Medine’de dünyaya geldi. Orada yetişti. Medine o dönemde, Peygamber’in hadisleri ve sahâbe ve tâbiûn fetvaları bakımından bir merkez idi. Mâlik b. Enes böylesine zengin bir ilim atmosferinde eğitim öğretim gördü. İbn Hürmüz, İbn Ömer’in âzatlısı Nâfi‘, İbn Şihâb ez-Zührî, Yahyâ b. Saîd gibi tanınmış tâbiûn bilginlerinden hadis ve fıkıh dersleri aldı. Olgunluk çağına gelince, Medine’de Mescid-i Nebevî’de ders ve fetva vermeye başladı. Döneminde Medine fıkhının imamı olarak tanındı, etrafında geniş bir ilim halkası oluştu, öğrenciler yetiştirdi ve 179 (795) yılında vefat etti.

2- AHMED BİN HAMBEL: MÜSNED

Ahmed bin Hanbel, (d. 780 - ö. 855) Hanbeli mezhebinin öncüsüdür.

Hicri 164 yılında Bağdat'ta doğdu, 241 (m. 855) de orada vefât etti. Üçyüzbinden fazla hadis ezberlediği rivayet edilmiştir. İmam-ı Şafii'nin öğrencisidir. "El-Müsned" adındaki hadis kitabında otuzbin hadis vardır. Hadis araştırma ve tesbiti amacıyla İslâm ülkelerini diyar diyar dolaştı. Ahmed bin Hanbel hadis ilminde rivayete önem verdiği kadar, naslardan hüküm çıkarmaya da itina gösterdi.

3- DARİMİ: SÜNEN

Abdullah bin Abdurrahman hâfız Ebu Muhammed, 798 de Semerkand’da doğdu, 869 da vefat etti. Hadis âlimidir. (Müsned) adındaki kitabı çok kıymetlidir. Hadis-i şerif ilminde olduğu gibi, tefsir ve fıkıh ilimlerinde de derin bir âlimdi. Eserleri şunlardır: Müsned-i Darimi, El-Cami-us-sahih ve Sülasiyyat.

DİĞER HADİS ALİMLERİ

Diğer Bazı hadis alimleri şunlardır.

İMAM-I TABERANİ

Meşhur tefsir, hadis ve fıkıh âlimlerinden. İsmi, Süleymân bin Ahmed bin Eyyub bin Mutayr eş-Şâmi el-Lahmi et-Taberani; künyesi Ebul-Kasım’dır. 873 (H.260) senesi Safer ayında Şam’ın Taberiyye kasabasında doğdu. İsfehan’a yerleşti. 970 (H.360) senesi Zilkâde ayının sonlarına doğru 100 yaşlarında vefat etti. İsfehan şehrinin girişinde Resulullahın Eshabından olan Hammâd ed-Devri’nin kabri yanına defnedildi. Hadis ilmine ömrünü adamıştır. Yazmış olduğu başlıca eserleri; Mu’cem-ül-Kebir, Mu’cem-ül-Evsat ve Mu’cem-üs-Sagir’dir.

İMAM-I NEVEVİ

Şafii âlimlerinin büyüklerinden. İsmi Yahya bin Şeref, lakabı Muhyiddin, künyesi Ebû Zekeriyya’dır. 1233 (H.631) senesinin Muharrem ayında, Şam’ın güneyindeki Nevâ kasabasında doğdu. Doğduğu yere nispetle Nevevi denmiştir. 1277 (H.676) yılının Receb ayında vefat etti. İmam-ı Nevevi hazretlerinin, Kütüb-i Sitte’de geçen hadislerden topladığı Riyâd-üs-Salihin isimli eseri meşhurdur.

İmam-ı Nevevi hazretlerinin yazdığı eserlerin sayısı çoktur. Okuyanlar çok istifade etmektedir. Eserlerinden bazıları şunlardır: Ravda, Riyâd-üs-Salihin, Şerh-i Sahih-i Müslim, Tehzib-ül-Esmâ  Lügat-üt-Tenbih, Tıbyân, Minhâc.

İMAM-I BEYHAKİ

Meşhur hadis ve fıkıh âlimi. İsmi Ahmed bin Hüseyin, künyesi Ebu Bekir'dir. Nişabur'un Beyhek kasabasından olduğu için Beyheki diye meşhur olmuştur. Beyhek kasabasına bağlı Hüsrevcird köyünde 994 (H. 384) senesinde doğdu, 1066 (H. 458)da Nişabur'da vefat etti. Es-Sünen-ül-Kübra: Hadis-i şerif kitabı olup, on cilttir. Eshab-ı kiram ve Tabiinin isimleri, senet ve ravileri içerisine alan bir fihristi vardır. Bunun haricinde bir çok eseri vardır.

CELALEDDİN SUYUTİ

Abdurrahman, 1445 yılında Mısır'ın Esyut şehrinde doğdu. Genç yaşta tefsir, hadis, fıkıh, nahv, meani, beyan, bedi, lügat ve daha bir çok dalda ihtisas sahibi oldu. İlk eserini on yedi yaşında yazdı. Hadis ve Arapça ilimler alanında zamanın önemli alimlerinden kabul edilen Takiyüddin Şibli el-Hanefi'den dört yıl boyunca ders aldı. Babasının sadık dostlarından Kadı İzzeddin Ahmed bin İbrahim Kinani himayesinde yetişti. Bu hocası tarafından kendisine Ebü'l-Fazl künyesi verildi. İki yüz bin hadis ezberledi. 1505 yılında Mısır'da vefat ederek Hakk'ın rahmetine kavuştu. Türbesi, Kahire'de Babü'l-Karafe civarındadır. Celaleddin Süyutî, muhtelif ilim dallarında altı yüze yakın eser yazdı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.