Kurban Etindeki Şifa
Kurban eti şifa kaynağıdır. Peki kurban eti nasıl şifa olur?
Yüce mevlamızın adını zikrederek kestiğimiz hayvanların etlerinin şifası ile ilgili birçok değerlendirme eminim sizlerde duymuşsunuzdur. Bismillahi Allahuekber kelimesini yüksek sesle keseceğimiz hayvana duyurarak kesim alanına getirmenin sağlık ve şifa ile ilgisi olabilir mi?
Bayramlık hayvanlarla ilgili dini hükümleri çoğumuz biliriz. Sağlıklı olması, azalarından noksan olmaması hususuna azami dikkat ederiz. Kurbanlık hayvanların cennet durağı olmasından dolayı da gürbüz ve canlı olanlarını tercih ederiz.
Kurbanlık hayvanlarımız, kesimin yapılacağı bayram sabahına kadar adeta evlerimizde özel bir misafir olarak sevilir sayılır ve hane halkının adeta muhabbetine muhabbet katar. Bu süre zarfında hayvanda stres gerginlik, kızgınlık, azgınlık gibi olumsuz negatif enerjilerde bu muhabbet ortamında adeta nötr hale gelerek salgılanan zararlı hormonlar yok edilir.
KURBANIN MADİ VE MANEVİ FAYDALARI
Kurban bayramı sabahı namazla birlikte kazanılan manevi atmosferde kurbanlıklar kesilmeye başlamadan zikredilen Allah adı ve onun adına yapılan kesim sırasında, sanki kestiğimiz hayvanda tam bir teslimiyet halini çoğu kez hepimiz müşahede etmişizdir. İşte bu teslimiyetin kurbanlık hayvanda meydana getirdiği gevşeme kesilen hayvanın kanını son damlasına kadar dışarı akıtıyor. Kurban olan hayvanın eti bütün bu manevi atmosfer sebebiyle, kandan, kirden, stres hormonlarından, mikroptan arınarak, hem manen, hem de madden tam bir temizlenme ile bize nimetini hediye eder. Hayvanın hücrelerine kadar bu temizlenme sonucu bize sunduğu proteinleri yağları mineral ve hücreleri, tüm doku ve organları Rabbimizin ismi celali vasıtası ile adeta yıkanır durulanır.
Bunu nereden anlıyoruz? Son yıllarda batılı ülkelerde ve ülkemizde ekonomik nedenlerden ötürü çeşitli kesim teknikleri ile kanı tam akıtılmadan kesilen hayvanların etleri, el değmeden yapıldığı için başlangıçta hoşumuza gidebilir. Madden temizlik noktasında pek sorun yok gibi. Ancak kesim sırasında hayvanla insan teması sanki yok gibidir. Bu şartlar altında kesim yerine gönderilen hayvan yoğun bir stres altındadır. En önemlisi de maneviyatsız bir şekilde kesilmiştir. Bu etlerde çeşitli hastalıklar yanında hayvanda oluşan yoğun stres nedeni ile kanda biriken stres hormonlarının marifeti sonucu bir çok hastalığı bizlere bulaştırma potansiyellerinden bahsedilmektedir. Bu şekilde modern mezbahalarda kesilen hayvan etlerinin renginin koyu kırmızı sert, siyahımsı ve ağır kokulu olduğunu da biliyoruz. Konu ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalar yeterli olmamakla birlikte durum aynen böyle.
Tekbir, tehlil ve besmele ile kesilen hayvan etlerinin açık kırmızımsı, pembe gül renginde olduğunu da biliyoruz. Tekbirlerle ve Allah'ın adı ile kesilen hayvanların etlerinin laboratuarlarda incelemeleri ve mikroskopik tahlillerinde ise etlerde stres hormonlarına, mikroplara daha az rastlandığı yönünde yapılmış yeterli olmayan çalışmalardan da anlaşıldığı gibi durum sadece hijyenik ortam sağlanarak sağlıklı olunamıyor.
YENİLMESİ HARAM OLAN HAYVANLAR
Yüce Mevlamız kendi adı ile kesilmeyen hayvan etlerini bize yasak ederken sanırım bu sağlık öğütlerine kulak vermemizi istiyor. Bize birer emanet olan bedenlerimizi doku ve organlarımızı koruma hususunda da bizleri bir kez daha uyarıyor.
Mikroskopun icat edilmediği yıllarda göremediğimiz mikropları virüsleri bugün görmemiz bazı hastalıkları daha iyi anlamamızı sağlamıştır. Bugün göremediğimiz birçok başka sebepte çağımızın buhranlı insanının elleri ile kendine verdiği zararlardan maneviyatsızlıklardan olabilir. Besmelesiz yapılan her işin Allahın adının zikredilmediği her atmosferin enerji yükü bizlerde ağırlık, arıza, hastalık, stres, yorgunluk gibi sonuçları bedelleri olacaktır.
Kaynak: Dr. Ali Akben, Altınoluk Dergisi, Sayı: 274
YORUMLAR