TARİHİMİZ

Sultan Iı. Abdülhamit Ahirete Nasıl Yolcu Edildi?

Ulu Hâkan II. Abdülhamit ahirete nasıl yolcu edildi dönemin tanıkları anlatıyor.

Hüdâyi Hazretleri'nin Çocukluğu ve Yetişmesi

Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri'nin çocukluğu ve yetişmesi...

140 Yıllık Hayal Gerçeğe Dönüştü

İkinci Abdülhamid Hân devrinde yapımı planlanan, Karadeniz’i İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz’e bağlayacak Karadeniz-Akdeniz Yolu Lâyihası'nın birinci etabın

New York Halk Kütüphanesi, Ücretsiz Kaynak Erişimi Sağladı

New York Halk Kütüphanesi, arşivindeki 200 bine yakın görseli yüksek çözünürlüklü bir şekilde internete yükledi. Yüzyıllara, türlerine ve bölgelere göre kategor

Kabe Taşları İle Yapılan Cami

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Osmanlı'nın çok hürmet ettiği ve gelen güzel havadisle 3 ayda tamamlanan Edirne'deki Eski Camiî'nin hikayesini anlatıyor.

Sultan Iı. Murat’ın Vasiyeti

Osmanlı Sultanı II. Murat’ın, Allâh’a ve (O’nun) Resûlü’ne olan derin muhabbetini gösteren vasiyeti...

Osmanlı'nın Yıkılması O Gün Önlendi?

Çanakkale harbi esnâsında düşman donanmasının Marmara denizini geçebileceği endişesi ile tedbir olarak pâ­di­şah ve hükûmetin Eskişehir’e nakli kararlaştırılmış

Hüseyin Ağa Camisi'nin İlginç Hikayesi

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Beyoğlu'nda bulunan Hüseyin Ağa Camisi ve camiyle ilişiği olan büyük şahsiyetleri anlatıyor.

Peygamber Efendimiz ve Yahudiler

Yahudi kelimesinin mânâsı nedir? Yahudilerin kısa geçmişi ve son peygamberle (sellallahu aleyhi ve sellem) ilgili beklentileri...

Osmanlı'ya Herkes Hasret

Sultan II. Abdülhamid Han’ın torunu Nilhan Osmanoğlu, “Osmanlı’ya kim hasret değil ki! Biz bu topraklarda yaşıyoruz, biz bile hasretiz. Filistin’de bulunma şans

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.