HİDAYET ÖYKÜLERİ

Kur'ân'ı Bulgarca'ya Çevirirken Müslüman Oldu!

Sofya Üniversitesi'nde Klasik Arap Edebiyatı dersi veren Prof. Dr Svetan Teofanov, Bulgarca Kur'an-ı Kerim meali hazırlarken Müslüman oldu

Müslüman Olan Doktorun Tüyler Ürperten Konuşması

Amerika'da hidayete eren bir doktorun mü'minlere düşen vazifeleri gözler önüne seren konuşması.

480 Gayr-i Müslim Müslüman Oldu

Afrika ülkesi Ruanda'da bir papaz ve cemaatinde bulunan 480 kişi İslam'ı seçerek Müslüman oldu.

20 Yaşında Müslüman Olan Ateist Kız

Batılı genç bir hanımın 20 yaşında hidayete erme öyküsü...

İslamiyet Güney Kore'ye Nasıl Geldi?

Güney Kore'yi ziyaret edip bizzat yerinde müşahede eden Ahmet Hamdi Yıldırım hoca Güney Kore'nin nasıl Müslüman olduğunu anlatıyor?

Budist Bilim Adamı Nasıl Müslüman Oldu?

Hindistan'ın Kalkuta şehrinde doğup büyüyen 33 yaşındaki Budist bilim adamı Singh, Türkiye'de şehadet getirerek Müslüman oldu.

Hüdayî Vakfı, Gönülleri İslâm İle Buluşturuyor!

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Genç Dergisi'nin Mart sayısında Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı'nın Afrika'daki çalışmalarını da göz önüne alarak sorulan "Kıtal

"Bize Kur'ân Öğretecek Bir Heyet Gönderin!"

2014ʼün Kasım ayında İstanbulʼda ilki düzenlenen, "Latin Amerika Müslüman Dînî Liderler Zirvesi"nde nakledilen şu hâdiseler, hepimize mesʼûliyetimizin azametini

İslam’ı Seçmesine Müslüman Arkadaşları Vesile Oldu

Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan Filipin kökenli Avustralyalı genç Jon-James San Jose, Türklere ait camide kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu ve

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.