HİDAYET ÖYKÜLERİ

Kızılderili Çift İslâm İle Şereflendi

Arjantin'de Kızılderili Mapuche Kabilesi'ne mensup olan Rehue Calquin-Sofia Gonzalez çifti, müslüman oldu.

72 Yaşındaki İngiliz Müslüman Oldu

Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan İngiltere uyruklu Kincaid, "Kelime-i Şehadet" getirerek Müslüman oldu ve "Harun" ismini aldı.

Müslüman Aileleri Gördü Dinini Değiştirdi

Kolombiyalı Blanca Milena İyigün, Müslüman olarak Nisanur adını aldı. Nisanur İyigün ile birlikte, Kayseri'de son bir haftada 4 kişi Müslüman oldu.

Allah Yol Göstermeseydi Müslüman Olamazdım

Annesi Yahudi, babası Hristiyan olan ve 35 yıl önce İslamiyeti seçen Amerikalı akademisyen Peachy, 17 yıldır Düzce'de eşi ve çocuklarıyla yaşamını sürdürüyor.

Türkiye'den Etkilenen Afrikalı Genç İslam'ı Seçti

Müslüman olan Güney Afrikalı Matsoso, "Türkiye'de İslamiyet'i tanıdım ve ülkeme döndüğümde buradaki Türk arkadaşlarımın desteğiyle Müslüman oldum." dedi.

Brezilyalı Kadın İslam'ı Seçti

Brezilyalı kuaför Nunes Do Nascimento Ana (48), İslamiyeti seçerek "Dilara" ismini aldı. Kayseri'de yaşayan Brezilyalı Ana, düzenlenen ihtida töreniyle Müslüman

Ali Vyacheslav Polosin Neden Müslüman Oldu?

Vyacheslav Polosin, lisans eğitimini felsefe üzerine almış bir akademisyen ve yazar / analist. Zamanında Rusya Ortodoks Kilisesi’nin en üst kademelerinde yer al

Ümmü Hâkim Binti Haris (ra) Kimdir?

 Ümmü Hakîm binti Hâris radıyallahu anhâ Mekke Fethi günü İslâm’la şereflenen bir hanım sahâbî... İslâm’ın amansız düşmanlarından İkrime İbni Ebû Cehil’in hiday

Eski Bir Serserinin Nefis Muhâsebesi

Kâmil mü’minler, kendilerini inciten bir hâdise karşısında, öncelikle o muâmeleye müstehak olup olmadıkları yolunda bir nefis muhâsebesine yönelirler. Böylece,

Bir Putperestin İbretlik Şehâdeti

Kureyşlilerin vazîfe verip Ebû Bekir'i (r.anh) dininden döndürmeye gönderdiği putperestin şehâdetini anlatan ibretlik kıssa...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.