KUR’ÂNIMIZ

Vahyin Kesilmesi Sahabileri Nasıl Etkiledi?

Vahyin kesilmesi sahabileri nasıl etkiledi? Vahyin kesilmesinin sahabiler üzerindeki etkisini şu hâdise anlatıyor.

Araf Suresinin 136. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 136. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Allah’ın nasıl cezalandıracağını bildiren âyet; Araf suresinin 136. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda

Araf Suresinin 128. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 128. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Takva sahiplerinin güzel ve mutlu sona ulaşacağını bildiren âyet; Araf suresinin 128. ayetinin meali ve te

Araf Suresinin 105. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 105. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Peygamberlerin her zaman hakkı söylediğini bildiren âyet; Araf suresinin 105. ayetinin meali ve tefsirini

Araf Suresinin 101. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 101. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her dert ve sıkıntının toplumları Allah’a yönelten bir uyarıcı olduğunu bildiren âyet; Araf suresinin 101.

Kur’an-ı Kerim ile Hemhal Olmak ile İlgili Örnekler

Kur’an-ı Kerim ile iletişimimizi neden artırmalıyız? Hz. Peygamber (sav.) ve ashabının Kur’an-ı Kerim ile münasebeti nasıldı? Kur’ân ile hemhal olmak ile ilgili

Araf Suresinin 94. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 94. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Her dert ve sıkıntının toplumları Allah’a yönelten bir uyarıcı olduğunu bildiren âyet; Araf suresinin 94. a

Araf Suresinin 87. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 87. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Hüküm verenlerin en iyisi/hayırlısını bildiren âyet; Araf suresinin 87. ayetinin meali ve tefsirini yazımız

Araf Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Araf suresinin 79. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Peygamberin öğütlerine kulak vermeyenlerin hazin sonunu bildiren âyet; Araf suresinin 79. ayetinin meali ve

Tûr Sûresinin Tefsiri

Dr. Adem Ergül, Tur suresinin tefsirini yapıyor. Tur suresinin tefsirini yazımızda dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.