İstanbul Havalimanı Camisine Ali Kuşçu’nun Adı Verildi

İstanbul Havalimanı’nda yapımı tamamlanarak 9 ay önce ibadete açılan camiye Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu’nun ismi verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 14 Haziran 2020’de ibadete açılan İstanbul Havalimanı Camisi’nin ismi belirlendi.

İSTANBUL HAVALİMANI CAMİSİNE VERİLEN İSİM

Avlu dahil 6 bin 230 kişinin aynı anda ibadet edebildiği 8 bin metrekare kapalı alana sahip camiye Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu’nun ismi verildi.

Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak Kuşçu’nun isminin yazılı olduğu “Ali Kuşçu Cami-i Şerifi” tabelası caminin girişine asıldı. Semerkant’ta dünyaya gelen Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu’nun otobiyografisi de cami girişine konuldu. Timurlular devrinde Semerkant’ta yetişen, Fatih Sultan Mehmet’in 1473’te Uzun Hasan üzerine yaptığı seferde yanında götürdüğü ve dönüşte Ayasofya Medresesi’ne müderris tayin edilen Ali Kuşçu’nun isminin verilmesiyle İstanbul Havalimanı Camisi “Ali Kuşçu Cami-i Şerifi” ismini almış oldu.

Aynı anda 6 bin 230 kişi ibadet edebildiği cami, 3 bölümden oluşuyor

14 Haziran 2020’de ibadete açılan cami, bina yapısı olarak kubbe, mahfil bölgesi ve avlu olarak 3 ana bölümden oluşuyor. Avlu dahil 6 bin 230 kişinin aynı anda ibadet edebileceği caminin üç ana girişi bulunuyor. Avlu merkezinde şadırvan yer alırken ana girişte ilk küçük kubbe alan, bu alanın doğu ve batıya doğru açılan koridorları üzerinde abdesthane ve tuvalet alanları yer alıyor.

ALİ KUŞÇU CAMİ-İ ŞERİFİ’NİN ÖZELLİKLERİ

Camide, 72 adet zeminden kubbeye doğru yükselen renkli camlar bulunurken bu camların üzerinde de yine camların deseninin devamı olan dekoratif mesh paneller yer alıyor. Meshlerin bitiminde kuşak bölümünde Allah’ın 99 isminin yazdığı altın varaklı kutu profilden yapılmış tezyinat çalışması yer alıyor. Bu kısmın da üzeri artık çatıyı oluştururken kubbenin en üst noktasında İhlas Sûresi’nin yazdığı tezyinat çalışması var. Bu bölümün de üstünde yine kaburgalar arasında kalacak şekilde ayarlanmış 14 adet farklı ayetten oluşan ve taraşımı Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı öncülüğünde yapılan tezyinat yazıları bulunuyor.

Ana ibadet alanının kuzeyinde üst bölümde kadınlar bölümü balkon şeklinde görülebiliyor. Yazı stili hafif modernize edilmiş Kûfi olarak belirlendi. Ana ibadet alanındaki kuşak yazısı da akustik sıva uygulaması üzerine yapıldığından sıvanın özelliğini kaybetmemesi ve yüzeyin bozulmaması için özellikle özen gösterildi.

Bu uygulamada özel 3 boyutlu tarayıcı cihazlar ile yerinde yaklaşık 40 milyon okuma yapılarak yüzey modeli oluşturuldu. Bu yüzey modeli üzerine yine 3 boyutlu hazırlanan tezyinat yazıları çakıştırılıp doğru yeri tespit edildi. Buna göre harfler ve süslemeler tek tek özel olarak imal edilip yerinde yine özenle montajı yapıldı. Caminin güneyinde ayrıca bulunan otopark alanının toplam araç kapasitesi yaklaşık 260. Bunların 15’i engelli, 7’si elektrikli araç, 2’si büyük araç, 14’ü paylaşımlı araçlar, 15’i de düşük emisyonlu araçlar için ayrıldı. Camide 2 adet minare bulunurken minare yüksekliği 55 metre ve tek şerefeli.

Külliyede şadırvan ferah, abdesthane ve lavabolar, turkuaz mavisi renkli halılar ve 55 metrelik 2 minare bulunuyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

CAMİLER VE KÜLLİYELER

Camiler ve Külliyeler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.