İdlibli Hayvansever İç Savaş Ortamında 35 Kediye Gözü Gibi Bakıyor

Hayvansever Hani Yasin, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ilinde Beşşar Esed rejiminin saldırıları sonrası evlerini terk etmek zorunda kalanların geride bıraktığı kedileri sokaktan toplayarak evinde bakıyor.

İç savaş ortamında hayatına devam etmeye çalışan 26 yaşındaki Yasin, işsiz olmasına ve geçim sıkıntısı çekmesine rağmen 35 kediyle aynı evde yaşıyor.

Yasin, sokakta bulduğu kedileri besliyor, hasta olanları tedavi ettirmeye çalışıyor.

"Her sabah kedilerim için yiyecek bulmaya çalışıyorum"

Yasin yaptığı açıklamada, "Her sabah uyandığımda ilk iş olarak et ve tavuk satan dükkanlara giderek kedilere yiyecek bulmaya çalışıyorum." dedi.

Kedilerin karınlarını doyurduktan sonra onları temizlediğini söyleyen Yasin, "Esed rejiminin saldırıları sonucu 5 kedimle göç ettim. Rusya ile Türkiye arasında imzalanan ateşkes anlaşmasından sonra yeniden evime döndüm. Burada sokak kedilerine evimde yiyecek, içecek veriyorum. Yatacak yer temin ediyorum." dedi.

Yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle kedilere yiyecek almakta zorlandığını ifade eden Yasin, "Tavuk satan dükkanlardan arta kalan parçaları alarak kedilerime yediriyorum. Bazen de annemin yaptığı yemeği kedilerle paylaşıyorum." diye konuştu.

Hayvanseverlere çağrıda bulunarak kedileri için ilaç isteyen Yasin, "Kendi kısıtlı imkanlarımızla ilaç temin ederek hasta kedileri tedavi etmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZİN HAYVAN SEVGİSİ

Peygamber Efendimizin Hayvan Sevgisi

İSLAM'DA HAYVAN HAKLARI

İslam'da Hayvan Hakları

HAYVANA EZİYET İSLAM AHLAKINA SIĞMAZ

Hayvana Eziyet İslam Ahlakına Sığmaz

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.