Endülüs Müslümanları Yardım Bekliyor

İspanya’nın Endülüs bölgesinin önemli kentlerinden Granada’daki, Vega Mescidi alanının kalan borcunu ödemek için yardım kampanyası başlatan mescidin yöneticisi Sanchez, “Türkiye’den gelen destek bizi çok şaşırttı ve çok sevindirdi.” dedi.

İspanya’nın güneyindeki Endülüs bölgesinin önemli kentlerinden Granada’da yaşayan Müslüman toplumu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu sosyoekonomik sorunları hafifletebilmek ve İslami faaliyet alanlarını koruyup genişletebilmek için yardım talep ediyor.

Granada’nın Atarfe ilçesinde 2011 yılından bu yana Endülüs İslam kültürüyle bağlantılı faaliyetler yapan Vega Mescidi bu zamana kadar bölgede yaşayan veya turistik amaçlı gelen Müslümanlara yönelik verdiği sosyal hizmet ve dayanışmanın devamı için yardım kampanyası başlattı.

Vega Mescidi’nin yöneticisi Shuaib Sanchez, Kovid-19’dan dolayı aktivitelerine ara vermek zorunda kaldıklarını, bağışlarla ayakta kaldıklarını ve mescit olarak kullandıkları evin kalan 150 bin avroluk borcunu ödemek için yardım kampanyası başlattıklarını söyledi.

İspanya içinde başlattıkları ilk kampanyanın etkili olmadığını ve seslerini duyurmak için bir video çekerek uluslararası çapta finans desteği istediklerini kaydeden Sanchez, “Kalan 150 bin avroluk borcumuzu 50’şer bin avro taksitle Ekim 2020, Nisan 2021 ve Ekim 2021 dönemlerinde ödememiz gerekiyor. Kaynaklarımızın yetersiz olmasından ve Kovid-19’un yarattığı genel durumdan dolayı yardım istemek zorunda kaldık.” dedi.

“TÜRKİYE’DEN GELEN DESTEK BİZİ ÇOK ŞAŞIRTTI VE SEVİNDİRDİ”

Son bir haftada Türkiye başta olmak üzere Belçika ve İngiltere’den yardımlar gelmekte olduğunu anlatan Sanchez, “Bizim inisiyatifimiz dışında gelişerek Türkiye’den çok önemli yardımlar gelmeye başladı. Türkiye’den gelen destek bizi çok şaşırttı ve sevindirdi. Şu ana kadar 21 bin avro topladık ve inşallah ekim ayına kadar ilk ödememizi yapabilecek duruma geleceğiz.” şeklinde konuştu.

Hem ibadet hem de sosyal ve kültürel faaliyetler için kullandıkları 800 metrekarelik bir alana sahip olduklarını dile getiren Sanchez, “Endülüs ve özellikle Granada Müslümanlar için çok önemli bir yer. Bizler, 1970’lerde kurulan buradaki Müslüman toplumunun 3’üncü kuşağıyız. Endülüs İslam kültürünü en iyi şekilde yaymak için çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

GRANADA MÜSLÜMANLAR DİNİ HİZMETLER İÇİN DESTEK BEKLİYOR

1980’li yıllarda İslamı kabul ederek Müslüman olan ve aynı zamanda Endülüs seramiği sanatçılığı yapan Sanchez, Granada’da halihazırda 2 bin kadar İspanyol Müslüman olduğunu, şu anda dernek olarak hizmet veren Vega Mescidini vakıf haline dönüştürmek istediklerini kaydetti.

Granada Cami Vakfının Başkanı Umar del Pozo da kentteki en önemli cami olan Granada Ulu Cami’nin yanı sıra Müslümanlara en iyi hizmeti verebilmek için yapım çalışmalarını yürüttükleri medreseye destek istediklerini söyledi.

Endülüs İslam kültürünün korunup genişletilmesi için medresenin çok önemli olduğunu kaydeden Del Pozo, üç aşamadan oluşan projenin ilk ayağının yapım çalışmalarının devam ettiğini, finans kaynağı arayışlarının da sürdüğünü ifade etti.

Del Pozo, Türkiye ile her zaman çok yakın ilişkide olduklarını belirterek, ramazan ayında yapılan yardımlardan dolayı TİKA’ya ve Türkiye’ye teşekkürlerini iletti.

Endülüs İslam döneminde (711-1492) İspanya’daki son İslam toprağı olan Granada’da yaklaşık 36 bin Müslüman yaşarken, kent genelinde Ulu Cami dışında 16 mescit bulunuyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

ENDÜLÜS NEDEN FETHEDİLMİŞTİR?

Endülüs Neden Fethedilmiştir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.