Balkan Müslümanları 'anavatan' Türkiye İçin Nöbette

15 Temmuz'daki askeri darbe kalkışmasına ilk andan itibaren karşı çıkan Balkan Müslümanları, demokrasi nöbetleri ve mitinglerle Türk halkına ve hükümetine destek mesajları veriyor.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki haince kalkışmasına ilk günden itibaren sesini yükselten Balkan Müslümanları, Türkiye’de demokrasi nöbetleri sürerken düzenledikleri destek mitingleriyle Türkiye hassasiyetlerini bir kez daha gösterdi.

Bosna-Hersek ve Sırbistan’da yaşayan Boşnaklar, Makedonya’da yaşayan Arnavutlar ve Türkler, Türkiye’nin kritik günlerden geçtiği bu dönemde, Balkan ülkelerinde de farklı alanlarda faaliyet gösteren FETÖ uzantılarına tepkilerini gösterip başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türk halkına ve hükümetine desteklerini dile getirdi.

Boşnak lider Bakir İzetbegovic darbe girişiminin başladığı saatlerde, “kardeşim” dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğini bildirirken, orduya “kışlaya dönme” çağrısında bulundu. Gecenin geç saatlerinde AA ekibini cumhurbaşkanlığındaki ofisinde ağırlayıp gelişmeler hakkında bilgi alan İzetbegovic, verdiği demeçte, Türkiye’deki seçilmiş hükümeti, demokrasiyi ve dost ülke Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklediklerini açıkladı.

Başarısız darbe girişimin hemen ertesinde, önce 15 Temmuz gecesi, ardından 16 Temmuz günü başkent Saraybosna’da toplanan Türkler ve Boşnaklar darbeye tepkilerini hep bir ağızdan haykırdı. Saraybosna halkı, 29 Temmuz akşamı 30’dan fazla Türk ve Boşnak derneğinin desteğiyle düzenlenen “Demokrasi Nöbeti” ile Türkiye hassasiyetini bir kez daha gösterirken, aynı gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Külliye’de yaptığı konuşmanın tarihi Başçarşı’dan naklen izlenmesi geceye ayrı bir coşku kattı.

MAKEDONYA'DA DESTEK GÖSTERİLERİ DÜZENLENDİ

Askeri darbe kalkışmasının ilk gününden itibaren Türkiye’ye destek coşkusunun bir an dinmediği ülkelerin başında Makedonya geliyor. Yerli bir Türk nüfusun da yaşadığı Makedonya, 16 Temmuz gününden itibaren hemen her gün düzenlediği destek gösterileriyle Türkiye ve Erdoğan hassasiyetini herkese gösterdi. Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) tarafından düzenlenen destek mitinglerine Üsküp, Radoviş, Gostivar, Kırçova, Ohri ve daha birçok şehirde yüzlerce vatandaş katıldı. Her seferinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yoğun destek sloganlarının atıldığı bu mitinglerde, Makedonya’da da uzantıları bulunan FETÖ’yü lanetleyen mesajlar verildi, örgütün faaliyetlerinin engellenmesi çağrısında bulunuldu. Makedonya’daki her destek mitinginde, “anavatan” vurgusu yapılan Türkiye’nin “ümmetin son kalesi” olduğuna işaret edildi.

“ÜMMETİN LOKOMOTİFİ TÜRKİYE”

Askeri darbe kalkışmasına karşı ilk günden itibaren tepkisini gösteren isimlerden biri olan Karadağ İslam Birliği Başkanı Rifat Fejzic, Türkiye’nin başta Balkanlar’da yaşayan Müslümanlar olmak üzere, dünya Müslümanları için ne denli önemli olduğunu ifade etmek için “ümmetin lokomotifi” tabirini kullandı. Karadağ’da çok yaygın olmamalarına karşın, FETÖ uzantılarına hakkında devletini uyaran Fejzic, FETÖ’nün darbe girişiminin sadece Türkiye’yi değil, tüm Balkan ülkelerindeki Müslüman halkı sıkıntıya ve endişeye soktuğunu aktardı. Başarısız darbe girişiminin ardından Karadağ’da şükür namazları kılınıp dua edildi ve Boşnak nüfusun en yoğun olduğu şehirlerden biri olan Rozaje’de Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek toplantısı yapıldı.

“Türkiye ümmetin lokomotifidir” nitelendirmesini yapan Karadağlı din adamı Fejzic, Türkiye’nin sadece Türk vatandaşları için değil, tüm İslam ümmeti için çok önemli olduğuna dikkati çekti. Erdoğan ve Türkiye için edilen duaların darbe girişiminin başarısız olma sürecinde etkisi olduğuna inandığını kaydeden Fejzic, bundan sonraki dönemde de Müslüman halkların Türkiye devleti, cumhurbaşkanı ve halkı için dua etmeyi sürdüreceğine inandığını ifade etti.

BOSNA'DAN BİR DUA

15 Temmuz gecesi Türkiye’de tarih yazılırken, o zor gecede Boşnaklar da rahat değildi. Belki de ilk defa arkalarında güçlü bir ülkenin durmasının verdiği güveni son yıllarda iyice hisseden Boşnaklar, Türkiye’de yaşananları yakından takip ediyordu. Uyuyamayan Boşnaklar, Saraybosna’daki Türklerle birlikte zulme ve darbeye “dur” demek için daha o gece kendilerini sokağa attı. Aslında o gece orada bulunan bir Boşnak gencin söylediği, “Biz hazırız. Türkiye’ye gitmemiz gerekiyorsa gideriz” sözleri, Boşnakların Türkiye hassasiyetini en iyi şekilde anlatıyordu.

Karadağlı Fejzic’in işaret ettiği “Türkiye ve Erdoğan için dua” gerçeği, o gece Bosna Hersek’te de vuku bulacaktı. Bosna Hersek’in orta kesimlerindeki Jajce şehrinde yaşayan imam Şekip Efendi ellerini Türkiye için semaya kaldırmıştı. Aslında olup bitenden haberi olmayan bu ihtiyar imam, neler olduğunu kendi de anlamamıştı. O an kalbine, hiç gitmediği Türkiye ve o ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmüştü. Türkiye’nin bekası, Türk halkının sağlığı, ümmetin birliği için uzun uzun dua etti. Adeta gönlü acıyan Şekip Efendi, ta ertesi sabah görmüştü Türkiye’de olup biteni. Bu yaşlı imama, kilometrelerce uzaktan Türkiye için dua etmek nasip olmuştu.

GIYABİ CENAZE NAMAZI KILDILAR

Her fırsatta Türkiye hassasiyetini ortaya koyan Bosna-Hersek, darbe girişiminde hayatını kaybedenleri de unutmadı. İslam Birliği’nin kararıyla ülkedeki tüm camilerde şehitler için gıyabi cenaze namazı kılındı, dua edildi. Binlerce Bosnalı Müslüman, “amin” dedi edilen dualara.

Makedonya’nın başkenti Üsküp’te ise FETÖ’nün darbe girişiminin püskürtülmesi dolayısıyla tarihi Türk Çarşısı’nda şükür kurbanları kesildi.

Üsküp Türk Çarşısı Esnaf Derneği’nce kesilen kurbanlar, yetimlere ve yoksul ailelere dağıtıldı.

SIRBİSTAN'DAKİ MÜSLÜMAN AZINLIĞIN DİLİNDE DE TÜRKİYE VARDI

Sırbistan’da Müslüman Boşnakların yoğun olduğu Sancak bölgesinden de darbe gününden itibaren Türkiye’ye destek mesajları gönderildi. Sırbistan ile Türkiye arasında adeta köprü vazifesi gören Sancak halkı, Türkiye’de yaşananlardan endişeliydi. Yıllarca azınlık olarak yaşayan ve ikinci planda tutulan Sancak halkı ve bölgesi, son yıllarda Türkiye’nin desteğini ve gücünü yakından hissediyordu. Dolayısıyla Türkiye’de yaşananlar, buradaki Boşnak halkı da tedirgin etmişti.

İstanbul Yenikapı’daki “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” ile eş zamanlı olarak şehir merkezinde toplanan Boşnaklar, bir yandan kurulan dev ekrandan İstanbul’daki mitingi izledi, bir yandan da Türkiye’ye desteğini bildirdi.

“Dik dur eğilme, Sancak seninle” ve “Türkiye-Sancak her zaman yan yana” pankartları açarak kilometrelerce uzaktan Türkiye hassasiyetini dile getiren Boşnaklar, o gece darbe girişiminin şehitlerini de unutmadı. Türkiye ve Erdoğan sevdalısı Sancaklı Boşnak Avdija, meydanı dolduran kalabalığa şehit Ömer Halisdemir’in hikayesini anlatırken, birçok kişi duygusal anlar yaşadı. Mitingde konuşan Boşnak bir vatandaşın sözlerini “Ne mutlu Türküm diyene” ifadeleriyle tamamlaması ise geceye damgasını vurdu.

PREŞEVA'DA TÜRKİYE SEVGİSİ

Sırbistan’ın güneyindeki Preşeva bölgesinde yaşayan bir grup da kendi imkanlarıyla düzenledikleri destek mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olduklarını bildirdi. “Preşeva seninle” sloganıyla düzenlenen mitinge katılanlar, hiçbir kuvvetin milli iradeye karşı çıkamayacağına dikkati çekti. Sırbistan’ın en ücra köşelerinde, üzerinde Erdoğan’ın fotoğraflarının basılı olduğu tişörtler giyen bu küçük Müslüman grubun Türkiye hassasiyeti dahi, Türkiye’nin gelinen noktada sadece kendi vatandaşları için değil, tüm Müslüman halklar için de ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

TÜRKİYE BALKANLARIN "AĞABEYİ"

Osmanlı’nın fetihleriyle bölgeye gelen Türkler, dört asırdan fazla bir süre bu topraklarda hüküm sürdü. 19. yüzyıl sonlarında bölgeden çekilmek zorunda kalan Osmanlı, fiziki olarak bir daha coğrafyaya dönemedi. Uzun yıllar sosyalist rejimlerin hüküm sürdüğü Balkan ülkeleriyle Türkiye’nin yeniden kavuşması 1990’lı yıllara dayansa da, asıl yakınlaşma AK Parti hükümetleri dönemlerinde başladı. Gerek hükümetlerin Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya ve Sırbistan hassasiyeti, gerekse bu ülkelerdeki TİKA, Yunus Emre Enstitüsü gibi Türk kurumlarının etkin faaliyetleri, halkları bir kez daha birbirine yaklaştırdı.

Gelinen noktada, ciddi bir Türk nüfusun yaşadığı Kosova ve Makedonya’nın yanı sıra Boşnak nüfusun yaşadığı Bosna Hersek ve Sancak’ta da Türkiye’ye, Türkçe’ye ve Türk milletine ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye’nin yakın dönem hükümetlerinin her fırsatta Balkan ülkelerindeki istikrarı, barışı destekleyen politikalar gütmesi ve özellikle bu ülkelerdeki Müslümanların arkasında “ağabey” gibi durması da Balkan Müslümanlarının Türkiye hassasiyetinde ikinci önemli etken oldu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.