Kabe'nin Örtüsü Değiştirildi

Suudi Arabistan, 1447 Hicri yılın başlamasıyla birlikte Kabe'nin örtüsünü yeniledi.

Suudi Arabistan'daki Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşleri Genel Kurumundan yapılan açıklamada, Kabe örtüsünün değiştirilme işleminin dün akşam 154 kişilik uzman bir ekip tarafından gerçekleştirildiği bildirildi.

Yeni çekilen 47 parça ve 1415 kilogramlık örtünün değiştirme işlemi saatler sürdü. Kabe örtüsünün yapılması için yaklaşık 825 kilogram saf ipek, 180 kilogram gümüş ve altın kullanıldı.

Yenisiyle değiştirilen eski örtü ise zemzem suyuyla yıkandıktan sonra müzelerde sergilenmesi için İslam ülkelerine gönderiliyor.

Gümüş ve altın kullanılarak hazırlanan Kabe’nin kuşağında Kur’an-ı Kerim’den ayetler yer alıyor.

Dünyanın en büyük dikiş makinesiyle üretildi

Kabe örtüsü, Mekke’de bulunan Kral Abdulaziz Kisve Kompleksi’nde üretiliyor. Komplekste yaklaşık 200 usta ve idari personel görev yapıyor. Ayrıca burada, uzunluğu 16 metreyi bulan ve bilgisayar destekli çalışan dünyanın en büyük dikiş makinesi de bulunuyor.

Suudi Arabistan, Kabe örtüsünü her yıl Zilhicce ayının 9. günü olan Arefe Günü değiştiriyordu ancak bu uygulama 2022 yılında değiştirilmiş, örtü yenileme işlemi Hicri yılın ilk günü olan 1 Muharrem'e alınmıştı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

KABE-İ MUAZZAMA

Kabe-i Muazzama

KABE’­NİN TARİHİ VE BÖLÜMLERİ

Kabe’­nin Tarihi ve Bölümleri

KABE HAKKINDA NELER BİLİYORSUNUZ?

Kabe Hakkında Neler Biliyorsunuz?

KISACA TÜM YÖNLERİYLE KÂBE-İ MUAZZAMA

Kısaca Tüm Yönleriyle Kâbe-i Muazzama

KÂBE’NİN İÇİNDE NE VAR?

Kâbe’nin İçinde Ne Var?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.