Annesiz Yavrulara 'anne' Oldu

Van'da bir aracın çarpması sonucu anneleri ölen 3 kedi yavrusunu emziren "Pamuk" isimli Van kedisi, kısa sürede benimsediği yavruları yanından ayrılmıyor.

Bardakçı Mahallesi'nde bir aracın çarpması sonucu ölen tekir türü kedinin yeni doğmuş 3 yavrusu, Yüzüncü Yıl üniversitesi (YYÜ) Veteriner Fakültesi'ndeki tedavilerinin ardından Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne getirildi.

"Pamuk" isimli Van kedisi, kedi yavrularını sahiplenerek emzirmeye başladı. Pamuk, annelerini kaybeden yavruları, yanından bir an olsun ayrılmıyor.

VAN KEDİLERİ BUNU GÖNÜLLÜ YAPIYOR

Merkez Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Pamuk"un yavru kedileri sahiplenmesi karşısında duygulandığını dile getirdi.

Yeni doğum yapmış anne kedilerin zaman zaman trafik kazası gibi durumlarda ölmesiyle yavrularının sahipsiz kalabildiğini belirten Kaya, "Burada Van kedisi üzerine işlem yapan bir merkeziz ama böyle olaylar ortaya çıkınca da bunlara kayıtsız kalamıyoruz. Sütten kesilmek üzere olan bir anneye bu yavruları kabul ettirebiliyoruz. Van kedileri bunu gönüllü bir şekilde ve severek yapıyor." dedi.

Merkeze getirilen yavruların henüz 10 günlük olduğunu ifade eden Kaya, şöyle devam etti:

"Bunlar henüz katı gıda tüketecek durumda değiller. Bize geldiklerinde gerçekten de çok açlardı. Onları bir Van kedisine teslim ettik. Anne kedi de hemen onları kabul etti. Şu an çok da mutlular. Kediler genellikle diğer kedilerin yavrularına saldırır ve onları kabul etmezler. Van kedileri bu yönüyle de gerçekten çok farklı. Yani anne kendi, onları yavrularıymış gibi büyütüyor. Yavruların ona ait olmadığını bile bile onları sahiplenip büyütüyor. Kendi yavruları gibi bunun üstesinden gelebiliyor."

Kaya, önceki yıllarda da buna benzer vakaların yaşandığını belirterek, sokak hayvanları için de ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını aktardı.

Hayvanların şefkat, güzellik, iyilik ve hoşgörü görmesi gerektiğini anlatan Kaya, "Bu konuda duyarlılığın herkes tarafından gösterilmesini istiyoruz. Bir insana nasıl merhamet gösteriliyorsa bu hayvanlara da öyle sahip çıkılması lazım. Bir canın yok olmasına vicdanların sızlaması gerekiyor." diye konuştu.

Van kedisi cana yakınlığı, beyaz ve ipeksi kürkü, aslan yürüyüşü, uzun ve kabarık kuyruğu, farklı göz renkleri ve suya düşkünlüğüyle dikkati çekiyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.