Alzheimera Neden Olan Faktörler

Yaşlanmayla birlikte meydana gelen alzheimerın son yıllarda Türkiye’de görülme sıklığı arttı.

Yaşlanmayla birlikte gelen ölümcül hastalık alzheimerın son yıllarda Türkiye'de görülme sıklığı iki kat arttı. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, alzheimera karşı Refleks Terapi'yi öneriyor. Refleks Terapi ile beyne gönderilen sinyaller aracılığıyla beynin çalışma mekanizmasına etki edilebiliyor. Böylece yeni hücre oluşumu sağlanıyor ve hücre kaybı azaltılabiliyor. Şenbursa, özellikle 65 yaş üstündekileri yakından ilgilendiren alzheimer ve alternatif tedavi yöntemi Refleks Terapi hakkında şu bilgileri verdi:

ALGILAMA YETENEĞİ ORTADAN KALKIYOR

"Alzheimer sonu ölümle biten beyindeki hücrelerin veya nöronların hasarlanmasıyla meydana gelen ilerleyici, dejeneratif bir hastalıktır. Sinir sistemindeki hücrelerin ölmesiyle birlikte beyinde açığa çıkan problemler kişinin algısını azaltır, hafıza problemleri yaratır, davranışlarda bozukluklara sebep olur ve kişinin kendine bakım yeteneği gün geçtikte azalır. Hastalık beynin kimyasının bozulmasıyla başlar, hücrelerin birbiriyle olan iletişimi kopar ve sonuç olarak hücreler ölür. Örneğin, kısa süreli hafıza dediğimiz yani yakın zamandaki olayları, anıları kalıcı belleğe atamama ile başlar. Sonrasında konuşma problemiyle ilerler ve hastadaki algılama yeteneği ortadan kalkar.

Alzheimer hastalığında beynin etkilenen bölümlerine göre kişide farklı semptomlar açığa çıkar. Beynin ön lobunun (frontal lob) etkilenmesiyle kişide akıl yürütme, konuşma, vücuttan gelen uyarılara göre hareketi gerçekleştirme, ahlaki yargılama, muhakeme yapma gibi analitik düşünme ve işlev yeteneği azalır. Temporal (şakak) lobun etkilenmesiyle de hafıza, konuşma ve de sesleri ayırt etme gibi işlevlerde kayıp olur.

HASTALIĞIN NEDENLERİ

65 yaş üstü olmak kesinlikle bir risktir. Bunun dışında daha önceden geçirilmiş bir kafa yaralanması, kalp hastalığı, kalp krizi, zararlı içecekler, stres faktörü ve depresyon alzheimer hastalığına sebep olacak durumlardır. Kişideki öğrenme, bellek ve planlama bozukluğu, organize etme, olayları sıralama, soyutlama gibi fonksiyonlardaki eksiklikler ve bozulmaların ölçüsüne göre tanı belirlenir. Bulgular dahilinde alzheimerın tam tanısını koyabilmek için bilgisayarlı tomografi gibi objektif yöntemler de kullanılır.

ALZHEİMERIN TEDAVİSİ VAR MI?

Alzheimerın radikal olarak tedavisi hala yapılamamaktadır. Hastanın fonksiyonlarını iyileştirmek, emosyonel ve psikolojik değişimleri kontrol altına almak ve yaşam kalitesini arttırmak üzere medikal tedaviler uygulanmaktadır. Fakat ilaçlar maalesef hastalığın ilerlemesine engel olamamaktadır.

REFLEKS TERAPİ YENİ HÜCRE OLUŞUMU SAĞLIYOR

Refleks Terapi beynin yapısal olarak değişimini sağladığından; alzheimer hastalarında etkin bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Refleks Terapi ile beyne gönderilen sinyaller aracılığıyla beynin çalışma mekanizmasına etki edilir. Yeni hücre oluşumu sağlanır, hücre kaybı azaltılır. Özellikle beyinde akıl yürütme, motor beceriler, algı, konuşma ve planlama hareketlerinden sorumlu frontal lob üzerine yapılan Refleks Terapi uygulamaları ve temporal loba yapılan çalışmalar ile fonksiyon kayıpları önlenmeye veya azaltılmaya çalışılır. Bunun sonucunda alzheimer hastalarında Refleks Terapi ile hafıza kaybına, psikolojik problemlere, beyin aktivasyonunun azalmasına bağlı olarak açığa çıkan durumlara karşı savaş açılır. Yaşlılık da hayatımızın bir parçası olan süreçtir. Bu süreci en kaliteli bir şekilde sevdiklerimizle geçirmek istiyorsak gerekli önlemleri almalıyız.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.