Zulüm Nasıl Ortadan Kalkar?

Zulüm nasıl ortadan kalkar? Zulmü gören, zulme uğrayan insan ne yapmalı? İşte zulmü ortadan kaldırmanın yolu.

Hadîs-i şerîfte: “Zulümden sakınınız. Çünkü o kalplerinizi harâb eder” buyurulmuştur ki kalp harâb olunca sâir âzâ da harâb olur.

Âyet-i celîlede, zalimlere yaklaşmak ve herhangi bir hususta onlara destek olmak nehyolunmuştur. İki yüzlülükle onlara methiyelerde bulunmak, sözlerine ve amellerine rıza göstermek, onlarla musahabette, muaşerette bulunmayı arzu etmek, onların fani varlıklarından gözlerini çekememek, nail oldukları denî dünyalıklarından dolayı onlara gıbta etmek, onlara tazimle eğilmek, kalemlerini açıp hokkalarını hazırlamak da olsa yardımcı olmak, kalem ve kâğıt vermek, arkalarında yürümek, onların ziynetleriyle ziynetlenmek, hareketlerini benimsemek, giyindikleri gibi giyinmek, onlara benzemeye çalışmak zalimlere destek olmak mefhumu içine dâhildir.

Hadis-i şerifte: Âlimler, sultanların arasına karışmadıkları müddetçe Allah’ın kulları üzerine peygamberlerin emirleridirler.” buyurulmuştur. Eğer buna riayet etmezlerse onlardan sakının ve onlardan uzak durun. Eğer bunu anladıysan onları görmeyeceğin bir yerde onlardan uzak dur. Onlar da seni görmesinler. Yoksa başka türlü selâmet yoktur. İşlerini araştırma. Yakınlarına yakın durma. Onların sadece amele ve hizmetçilerine değil, herhangi hizmeti hususunda yardımcı olan kim olursa olsun ondan da uzak dur. Onlardan ayrı olduğun için elde edemediğin yahut elinden kaçırdığın bir imkâna esef etme.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu hadisini sık sık hatırla:

“Kur’ân okuyan, dini bilgisi (fıkıh malumatı) bulunan bir kimse bir zalime yaranmak için ve onun elindekine tamahından dolayı onun kapısına giderse aynen onun hatalarına müşterek olur ve onunla beraber cehennem ateşine gider.”

Bu hadis-i şerif, üzerinde durduğumuz bu âyetle aynı manadadır.

Rivâyet olunduğuna göre Cenâb-ı Hak, Yûşa bin Nûh aleyhisselâm’a vahyedip şöyle buyurdu:

– “Ben kavminin hayırlılarından kırk bin kişiyi, şerlilerinden de altmış bin kişiyi helak edeceğim.” Yûşâ aleyhisselâm:

– “Ya Rabbi hayırlıların suçu nedir?” dediğinde:

– “Onlar benim gazap ettiklerime gazap etmediler, onlarla beraber yediler, onlarla beraber içtiler.” Böylece tebeyyün etmiş olur ki Allah’ın gazap ettiklerine buğzetmemek, memleket içinde ve bütün yeryüzünde fesâdı artırır. Bu da sultanların fesâdındandır.

Sultanların fesâdının sebebi de evvelâ ulemânın fesâdından, yani bozulmasındandır. Eğer kötü âlimler olmasaydı devlet büyüklerinin fesadı azalırdı. Bir de her asırda ulemâ hak üzerinde ittifak etseler, zulmün men’ine hep beraber çalışsalar ve bütün güç ve gayretlerini sevk ederek dinin ve ahlakın öğretilmesine çalışsalar, melikler fesada cür’et edemezler, fırsat bulamazlar ve aralarında zulüm diye bir şey kalmaz, baştan halledilmiş olur.

Kaynak: Mahmud Sâmî Ramazanoğlu, Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsîri, s.180- Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

ZULÜM İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Zulüm İle İlgili Ayet ve Hadisler

İNSAN KENDİNE NASIL ZULÜM EDER?

İnsan Kendine Nasıl Zulüm Eder?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.