Yardımlar İle Yüzü Gülen 22 Bin Hane

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının barınma yardımlarından geçen yıl 22 bin 230 hane faydalandı, bu kapsamda 75 milyon 296 bin 634 lira kaynak aktarıldı.

AA muhabirinin Bakanlık verilerinden derlediği bilgiye göre, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından, daha çok kırsal alanda bulunan yoksul hanelerdeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi için yapım, onarım ve eşya yardımı yapılıyor.

Bu kapsamda kendi arsası olan vatandaşlara 25 bin liraya kadar ev yapımına ve ev satın alımına yönelik barınma yardımında bulunuluyor. Ayrıca oturulamayacak derecede sağlıksız koşullarda yaşayanların evlerinin onarımı için kişi başı 15 bin liraya kadar kaynak aktarılıyor.

Barınma yardımlarından geçen yıl 22 bin 230 hane faydalandı, bu kapsamda 75 milyon 296 bin 634 lira harcandı.

Bu yılın nisan ayı sonuna kadar ise 9 bin 878 haneye 19 milyon 503 bin 817 liralık yardım yapıldı.

"AİLENİN İHTİYAÇLARINA GÖRE EŞYA YARDIMI DA YAPIYORUZ"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların yaşam koşullarını iyileştirmek, hak ettikleri standartlara kavuşmasını sağlamak için çalıştıklarını belirtti.

Kaya, barınma yardımının, özellikle kırsal kesimde yaşayan veya afet mağduru olan vatandaşlar için üretilen çözümlerden biri olduğunu dile getirdi.

Bakan Kaya, "İnsanlarımızın ev yapmasına, ev almasına veya bakım onarım harcamalarına katkı veriyoruz. Ailenin ihtiyaçlarına göre eşya yardımı da yapıyoruz. Bizim en büyük amacımız, meselelere aile odaklı çözümler bulmak, ailelerimizi çözümün ortağı yapabilmek. Bunun için de ailelerin sağlıklı, insani koşullarda yaşamasını temin etmemiz gerekiyor. Bu bakış açısıyla, barınma yardımlarımızı artırarak devam ettireceğiz." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.