"Gazze'ye Gönderilen Yardımlar Çöpe Dökülüyor" İddiası

"Gazze'ye gönderilen yardımlar çöpe dökülüyor" iddiası doğru mu? AA Teyit Haatı cevaplıyor.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 10 bin 300'ü çocuk, 7 bin 100'ü kadın olmak üzere 24 bin 285 Filistinli öldürüldü, 61 bin 154 kişi Filistinli yaralandı. Sosyal medyada ise, çeşitli dezenformatif iddialar gündeme getirilerek, yapay gündem oluşturulmaya çalışılıyor.

ARKA PLAN VE İDDİALAR

Sosyal medyada bir video paylaşılarak, görüntünün Gazze için gelen yardımların Mısır'da imha edildiğini gösterdiği iddiası öne sürüldü. Paylaşımın kısa sürede çok sayıda etkileşim aldığı görüldü.

BULGULAR 

AA Teyit Hattı iddiaya konu olan videoyu açık kaynaklardan araştırdı. Görüntünün güncel olmadığı ve Gazze'ye gönderilen yardımları göstermediği tespit edildi. 

Video, 2016 yılında Suudi Arabistan El-Kasım Belediyesi'nin ele geçirdiği ve insan sağlığına elverişli olmayan çürümüş tavukları imha ettiği anı gösteriyor. Belediye 16 Kasım 2016 tarihinde X hesabından imha anına ilişkin video paylaşarak, bilgilendirmede bulunmuş. 

Açıklamada, "Kasım Belediyesi saha ekipleri, son zamanlarda ele geçirilen ve insan tüketimi için uygun olmayan tavuklarla dolu 25 kamyon sönmemiş kireç kullanarak, depolama işlemine başlamıştır." ifadelerine yer verildi.

Ayrıca, insan sağlığına elverişli olmayan tavukların imha edilemesi olayı 2016 yılında Suudi Arabistan basınına da yansımış. 

Haberde, Buraidah şehrinin çevresindeki çürük tavukların dağıtım merkezi basıldığı ve çok sayıda tavuğun ele geçirildiği ifade edilmiş. Ayrıca, söz konusu işlemin El-Kasım bölgesi Sekreteryası'nın gözetiminde gerçekleşen resmi bir operasyonun olduğu belirtilmiş.

BULGU SETİ

Video, 2016 yılında Suudi Arabistan'da kaydedilmiş.

Görüntü, El-Kasım Belediyesi'nin ele geçirdiği ve insan sağlığına elverişli olmayan çürümüş tavukları imha ettiği anı gösteriyor.

DOĞRU MU? YANLIŞ MI?

"Videonun Gazze'ye gelen yardımların Mısır'da imha edildiğini gösterdiği" iddiası doğru değil.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.