Osman Nuri Topbaş

Toplumun Yaralarını Saran Kurum

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile başlayan vakıf anlayışı, farklı toplumlarda da mevcudiyet göstermiştir. Ancak, tarihte vakıf kültürünün en ileri noktası, Osmanlı medeniyetinde zuhûr etmiştir.

Padişaha Odun Getirten Vakıf Şuuru

Osmanlı döneminde tekkeler, öyle bir kuvvet idi ki, hiç durmadan işleyen vakıfların önemli bir destek gücü, manevi bir motoru oldu.

Her İnsan Bir Devlet Olursa

Öyle insanlar gelmiştir ki bu cihâna, tek başına bir devlet gibi yardım vazifesi görmüştür. Kimdir vakıf insan; Malını ve canını, yâni sâhip olduğu her şeyi Allâh yolunda cömertçe bezleden güzel insan…

“Abdurrahman Gürses Kur’an Eğitim Merkezi” Açıldı

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın çalışmalarından biri olan Abdurrahman Gürses Kur’an Eğitim Merkezi; Üsküdar Küçük Çamlıca’da açıldı. Türkiye'nin en büyük kurra hafızlarından Fatih Çollak Hoca’nın nezaretinde her Cumartesi öğleden sonra ilahiyat öğrencilerine yönelik Kur’an’ı Kerim talimi, tashihi ve huruf dersleri verecek olan merkez, Kur’an’ın daha güzel okunması ve öğretilmesi noktasında hizmet verecek. Açılışa katılan Osman Nuri Topbaş Hocaefendi "hafız olmak ve Kur'ân'ın önemi" ile ilgili bir konuşma yaptı.

Hac ve Umre İle İlgili Terimler

Günlük hayatımızda Hac ve Umre'ye dâir söylenen kelimeler ve anlamları...

Verilen Nimetlerden Sorulacaksınız

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Verilen Nimetlerden Sorulacaksınız konulu sohbetten bahsediyor...

İmam-ı Rabbâni Hakkında

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi ile İmam Rabbani Hazretleri üzerine konuştuk.

İşlediğin Sevablar Hiç Kesilmesin İstiyorsan...

Geniş bir sahaya yayılarak hizmet veren vakıflar, en güzel infak müesseseleridir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.