irfan

'ekim'de Psikoloji' Programları Başlıyor

Genç Akademi, “Ekim’de Psikoloji” başlığı ile önde gelen isimlerle gençleri Gazanfer Ağa Medresesi’nde buluşturuyor.

Evliyalar, Alimler, Arifler Şehri

Ta­rihte; ilmi, tâkvâsı, merhameti, vakarı ve hilmi ile meş­hur olan Bâ­ye­zîd-i Velî, ulemâ ve evliyâya çok hürmet gösterirdi. Onun bu is­ti­kâ­mette kullandığı husûsî bir bütçesi vardı. Bununla ilim ve irfân erbâbını eser vermeye teşvik ederdi. Sul­tân’ın bu himâyesi, İstanbul’u bir ulemâ şehri hâline getirdi.

Hakk’a Yaklaştıran Tahsil

Yüzakı Dergisi yazarları bu sayıda mânevî eğitimin zaruretine işaret ediyor. Dînî eğitimin önündeki dünyevî endişeleri, nefsânî takıntıları masaya yatırıyorlar. Hac ve kurbanın içerisinde olduğumuz bir ayda Yüzakı yine dopdolu bir sayıyla meraklı okurlarını bekliyor.

Zirvelere Yürüyen Sultan Orhan Gâzi

Babasının ihlâs ve irâdesini, ağabeyinin rızâsını ve evliyâullâhın duâsını alarak zirvelere yürüyen sultan Orhan Gâzi'nin (1281-1360) manevi portresi.

Rasûlullah'a Muhabbet Râbıtası

Dr. Adem Ergül, Peygamber Efendimiz –sallallâhu aleyhi ve sellem-‘le muhabbet rabıtasını nasıl kurabileceğimizi anlatıyor.

Türkiye'nin En Büyük Şansı!

İslâm toprağı olarak Anadolu, yetiştirdiği ürünlere ve beşiklik ettiği medeniyetlere eş, bağrından çıkan arı-duru ve diri gönüllerle bereketlidir. Devir devir, yöre yöre bu arı-duru ve diri gönüllerin, bir başka ifadeyle, Anadolu’nun mânevî dinamikleri olan bu saygın önderlerin, çevrelerinde oluşturdukları ilim-irfan halkalarında, sohbet meclislerinde pişmiş erdemli kişiler, sözünü ettiğimiz bereketin göstergeleridir.

Adam Olmak İsteyenlere Yol Haritası

Genç Dergisi, 9. yılı hediyesi olarak “Medeniyet Öncülerimizden 365 Lider Davranış” isimli kitabı okuyucularına veriyor. Ekim [2014] sayısında işlenen dosyada bu kitapla bağlantılı olarak hazırlanmış. Yeni Türkiye'nin gençlerine rehber olacak “Medeniyet Öncülerimizden 365 Lider Davranış” kitabının yazarı Dr. Adem Ergül ile bu kitabı hakkında konuştuk.

Hakiki Mânâda Bilenler Kimlerdir?

Mâneviyattan mahrum şekilde tek taraflı verilen bir eğitim, noksandır. Eğitimde madde ve mânâ dengesi şarttır. Aksi hâlde insan, tek kanatla uçmaya çalışan bir kuş gibi, aç bir kedinin lokması oluverir.

Bir Lûtuf ve Rahmet Ayı

Cenâb-ı Hakk’a hamdolsun ki bizleri yine mübârek Ramazan'ın uhrevî iklîmine kavuşturdu. Ramazân-ı şerîf, ömür takvimi içerisinde müstesnâ bir lûtuf ve rahmet ayı... Cenâb-ı Hakk’ın ümmet-i Muhammed’e büyük bir ihsânı, muazzam bir ikrâmı… Mü’minler için mânevî kıymetlerle dolu ilâhî bir hazîne…

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.